Belanın adı: Çamur gibi koyu sıvı

Herkes merak içinde... Kiminle konuşsam lafa ‘Marmara’ ile giriyor, ‘Ne olacak’ diye devam ediyor sözlerine... Marmara Denizi’nden bahsediyorum. Marmara, su yüzeyini saran ve halkın ‘deniz salyası’ dediğimiz ‘müsilaj’la boğuşuyor. Covid-19 salgını nedeniyle nasıl ki günlük konuşmalarda ‘filyasyon’, ‘entübe’ gibi tıbbi kelimeler bolca kullanılmaya başlandı ise ‘müsilaj’ kelimesi de öyle oldu. ‘Müsilaj’ kelimesi TDK sözlüğünde yok.

Haberin Devamı

Türkçeye bir kelime olarak Fransızca ‘Musilage’, İngilizce ‘Mucilage’ veya İtalyanca ‘Musilage’den geçmiş. Kelimenin etimolojik kökeni ise geç Latinceden geliyor. ‘Mucilago’ yani çamur gibi koyu sıvı anlamında.

Marmara, tüm çevresi bir ülke sınırları içinde kalan dünyadaki tek deniz. Yüzeyi 11 bin 350 kilometrekare... Adalarında bol miktarda mermer bulunması yüzünden bu isim verilmiş. Yunanca Marmaros, mermer anlamına geliyor. Marmara’ya kıyısı olan yedi ilde (İstanbul, Tekirdağ, Çanakkale, Balıkesir, Bursa, Yalova ve İzmit) vahim bir durum yaşanıyor. Marmara’nın sadece binde biri salya ile kaplı olsa, 11 kilometrekarelik bir alan; yani 11 milyon metrekare anlamına geliyor. Araştırmalarda, sadece deniz yüzeyinde ‘müsilaj’ değil, 15-20 metre derinliğe kadar jelimsi bir yapının olduğu söyleniyor. Gelişmeleri detaylı tekrara gerek yok. Alınan su örneklerinde bir litrede 0,8 milimetreküp oksijen ölçülmüş. Halbuki deniz içindeki yaşamsal faaliyet için alt sınırın 2 milimetreküp olduğu söyleniyor. Açıklamalara göre, oksijenin azalmasına ve müsilaja neden olan iki şey “azot ve fosfor” yükleri. Sebebi de yıllardır denize akıtılmış yükler.

Haberin Devamı

New York Şehir Üniversitesi’nden Prof. Andre Aciman, ‘Proust okumak insanı okumaktır’ diyor. Yalnız Fransa’nın değil dünya edebiyatının bir ustası olan Fransız yazar Marcel Proust’un şu sözünü hiç unutmamalıyız: ‘İnsan en çok kaçtığı şeyden asla kurtulamıyor.’ İşte bu bugün Marmara’da yaşanan şey, yıllarca evsel ve sanayi atıklarını arıtmaktan kaçmanın bir sonucu. Proust’un dediği gibi bundan kaçış yok, kurtuluş da yok. Şimdi acı gerçekle yüzleşiliyor. Her kaçılan gerçeğin altında bir başka gerçek daha var. O da gerçeğin sıkı bir takipçi olması. Sorun kaçtıkça kartopu gibi daha da büyüyor. Çevreyi kirletenler, kirletilmesine seyirci kalanlar aslında bugüne ve geleceğe ihanet ediyor.

GÜNÜN SÖZÜ

“İnsanın yalnızca gerçeğin ne olduğunu bilmesi yeterli değildir, doğruyu yapması da gereklidir.” Johann Wolfgang von GOETHE

Köşemiz aktörlerinin vakaları
KORKMAZ, ESKİ ORTAĞINI KURŞUNLATMIŞ

Haberin Devamı

SÖZ ettiğimiz bu iki isim, ne yazık ki, bizim köşemizden kamuoyuna tanıtıldı. Ankara siyaset kulislerinde yakından tanınan SBK Holding’in sahibi kaçak Baran Korkmaz’la çeşitli vesilelerle yakın olan bazı isimlerin tedirginlik yaşadığını belirtmek isteriz. “Ya benim adım da ortaya çıkarsa?” Korkmaz, büyük oyunlar oynadı; bunları gerektiğinde köşemizden anlattık. Çok kişiyi mağdur etti, yalan söyledi. ‘Mal varlığı değerini aklama’, ‘haksız kazanç’ ve ‘karapara’ gibi bir dizi yolsuzluk iddiası ile suçlanıyor.

Cumhuriyet’te dün Miyase İlknur’un “Yurtdışına kaçan Korkmaz’ın ortağının savcılık tutanağını açıklıyoruz. İfadesini değiştirmeyen ortağa 5 kurşun” manşeti vardı. Korkmaz’ın eski ortağı Bereket Öner, karapara aklama soruşturmasında Korkmaz’ı suçluyor ve “İfadeyi değiştirmeyince, 29 Nisan günü silahlı saldırıya uğradım” diyor. Bereket Öner, Ankara Ticaret Odası eski Başkanı, CHP milletvekili Sinan Aygün’ün kızı ile bir süre evli kalmıştı. Başına gelenlerden sonra ilk kez bize konuşan bu genç iş insanı, saldırının arkasında Korkmaz’ın olduğunu ileri sürüyor ve saldırganların da Yakup Süt çetesi üyeleri olabileceğini söylüyor. Korkmaz ve Bereket Öner’le ilgili olarak bilgi edinmek isteyenler köşemizdeki bu yazılara bakabilir:

Haberin Devamı

16.11.2017: ‘2. Zarrab Vakası mı?’, ‘Sezgin Baran kimdir?’, ‘Bereket Öner: Ateş içine düştüm, yanan 5 fabrika, Bora Jet’e el konulması olayı’.

22.11.2017: Köşemiz ‘erişim engellemesi’ne uğradı (Baran’ın hukuki engel girişimi), ‘Yalçın Ayaslı’nın iddiaları’

27.09. 2018: ‘THK’nın Laleli Tayyare Evleri’ne büyük kumpas’, Baran’a karşı suç duyurusu.

BEŞİKTAŞ’TA ‘YARAMAZLIK’LAR VAR

İNAN Güney; Beşiktaş Belediyesi Meclis Üyesi, BELTAŞ YK Başkanı, İBB Meclis Üyesi ve İBB CHP Grup yöneticisidir. Ablası Sabriye Akkaya’nın eşi İsmail Akkaya’nın ortağı olduğu, Buket Elektroteknik San. ve Tic. Ltd. Şti. Beşiktaş Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü’nün pazarlık usulü ile yaptığı, 2020/214742 KİK numaralı, ‘Hijyen Kiti, Hijyenik Paspas ve Solüsyon Alımı’ ihalesini 2.346.000,00 TL bedelle almıştır.

Haberin Devamı

Bu ihale duyulunca, İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu’na bilgi gitti. Kılıçdaroğlu, İnan Güney’in disipline verilmesini istedi ancak Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Güney disipline verilirse basında tartışılırım diyerek, disiplin sürecini engelledi. Yoksa Kılıçdaroğlu dinlenmiyor mu artık!

BİLİYOR MUSUNUZ?
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

TÜRK Hukukçu Kadınlar Derneği Başkanı Av. Süreyya Turan’ın yönetiminde ‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz!’ başlıklı toplantıda Prof. Dr. Feride Acar, Av. Nazan Moroğlu, Av. Canan Arın, Av. Canan Güllü, Av. Emine Perviz Erdem ve Av. Önay Alpago’nun “Anayasa Hükümleri bakımından İstanbul Sözleşmesi”ni bugün 14.00’de Zoom üzerinden tartışacaklarını... (Meeting ID:247 682 0848/Passcode: 8511625)

Haberin Devamı

YEMEK, SERVİS PARALARI GERİ VERİLSİN!

ÖZEL Okul Velileri Platformu’nun özel okulların uyguladığı yüksek yemek, kitap seti ve servis ücretlerine dair şikâyetleri uzun dönemdir devam ediyor. Veliler pandemi süreciyle birlikte bu sorunlarının başka bir boyuta taşındığını dile getiriyorlar.

Şöyle ki, “Uzaktan eğitim döneminde ısınma, su, elektrik gibi genel giderleri azalan özel okulların; en büyük giderleri olan personel maaşlarının yüzde 60’ını da devletin pandemi destekleri kapsamında uyguladığı Kısa Çalışma Ödeneği’nden karşıladı. Pandemiye rağmen okul ücretlerine yüzde 20-25 zam yapıldı. Zam oranlarını şişirerek devletin aldığı KDV indirimini de suistimal ettiler” diyorlar. Çocuklarını özel okulların sunduğu kulüp, havuz, spor tesisi, sosyal ve fiziksel olanaklar için özel okula yazdırdığını söyleyen veliler, bu süreçte kullanmadıkları bu hizmetler için indirim ve iade talep ediyorlar.

VELİLER NE İSTİYOR

Uzaktan eğitime indirim oranı. Ücret tavan zam oranlarının yıllık TÜFE’ye göre ayarlanması. Zorunlu yemek hizmetine denetim. Uzaktan eğitim döneminde kullanılmayan yemek ve servis bedeli iadelerinin yapılması. Kitap, kırtasiye materyallerinin makul şekilde fiyatlandırılması. Nakillerin ve telafi eğitimlerinin eşit şekilde değerlendirilmesi. Ve tabii devletimizin eşit, nitelikli, parasız zorunlu temel eğitime ülkedeki her çocuğun erişebilmesi için gerekli yatırımları yapması.

Yazarın Tüm Yazıları