Bayramlarda kırmızı etin yerini dolduruyor... İyi ki tavuk eti var

Düşük yağ oranı ve yüksek protein içeriği ile aynı zamanda sağlıklı ve ucuz. Tavuk eti ile yapılan çeşitli yemekler, sofralarımıza yıllardan beri lezzet katmakta. Tavuk suyu çorbalar, ızgaralar ve fırında tavuk yemekleri hem doyurucu hem de besleyici. Aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendiren vitamin ve mineraller de içermekte. Türk mutfağında tavuk etinin yeri yadsınamaz. İyi ki tavuk eti var!

Ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayan tavuk eti üretim sektörü, Türkiye için adeta vazgeçilmez bir sektör konumunda. Tavuk eti; ekonomik ve besleyici değerleri ile sadece Türkiye için değil, dünya ölçeğinde de büyük bir öneme sahiptir. Dengeli ve yeterli beslenmede önemli yer tuttuğu gibi aynı zamanda da diğer etlere kıyasla ekonomiktir. Özellikle dar gelirli-fakir aileler için kaliteli ve ucuz bir protein kaynağıdır. Tavuk eti, yetersiz beslenme problemlerinin önlenmesine önemli katkılar sağlayan bir ürün. Ülkemizde tavuk eti tüketimi kişi başına 21 kg düzeylerinde olup, bu rakam gelişmiş ülkelere kıyasla düşüktür.

Türkiye, tavuk eti üretiminde dünyada 10’uncu sırada yer almaktadır ve sektör yılda 2.3 milyon ton üretim yapmaktadır. 97 farklı ülkeye ihracat yapılmakta olup, dünya dış ticaretinde ise 7. sırada yer almaktayız. Sektör, yılda 700 bin ton ihracat gerçekleştirmektedir. (Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği, BESD-BİR). Ancak, karşılaşılan bazı zorluklar da yok değil. Özellikle yem hammaddesi temininde dışa olan bağımlılık ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, maliyetleri önemli ölçüde artırmakta ve üreticileri zor durumda bırakmaktadır. Yem maliyetleri, toplam maliyetlerin yüzde 70’ini oluşturmakta ve kârlılığı olumsuz etkilemektedir. Bu soruna en basit çözüm ise, yerli yem üretim miktarlarının artırılmasıdır. Özellikle soya üretimi, sektör açısından oldukça stratejik bir hammaddedir. Sektörde, ihracat odaklı bir üretim anlayışı benimsenmeli ve mevcut pazarları geliştirmenin yanı sıra, yeni pazar olanakları da araştırılmalıdır. Dr. Abdullah EŞİDİR

AYTMATOV’DAN BİR SÖZ

“Demiri nasıl tavında dövmek gerekiyorsa, çekiç darbelerini nasıl soğutmadan indirmek gerekiyorsa, her kelimeyi de öyle tam zamanında söylemek gerekiyordu. O anı geçirince söz soğuyor, katılaşıyor, insanın yüreğine taş gibi oturuyor ve bu ağırlığı kaldırıp atmak hiç de kolay olmuyordu.”

(Cengiz Aytmatov’un Toprak Ana Öykü Kitabından)

BİLİYOR MUSUNUZ?

TRAKYA İÇİN SORULAR

-CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu’nun, ilgili Bakanlığa ‘Vergi Paketi’nde Trakya’da, Kırklareli’nde önemli uluslararası ilişkileri, kültürel etkinlikleri yıllardır düzenleyen sivil toplum kuruluşlarımıza, öğrencilerimize, bölgesel sanatçılarımıza hangi destekleri vermeyi düşünüyorsunuz? Açlık sınırı altında yaşamaya çalışan asgari ücretlinin, dar gelirlilerin, çalışanların, emeklilerin, çiftçinin, üreticinin, esnafın refahının daha da artmasını sağlayacak hangi düzenlemeleri yapacaksınız” diye sorduğunu...

 - BİR okurumuzun, “İki kitabı özellikle tavsiye ederim. Fatih Rıfkı Atay (Zeytin Dağ?),?ı), Kemal Tahir’in (Esir Şehrin İnsanları) Neye yarar bu iki kitap; yaşadığımız toprakların kıymetini bilmenizi isterim” dediğini...

MESAJ PANOSU

-YENİ tasarruf tedbirleri kapsamında engelli vatandaşların 5 yılda bir ÖTV muafiyeti ile araç alma hakkının 10 yıla çıkarılması planlanıyor. Çocuğum küçüktü bagaja arabası sığıyordu. Şimdi engelli arabası kullanıyoruz maalesef sığmıyor. Ben şimdi beş yıl ne zaman dolacak da rahat edeceğim derken, on yıl nasıl bekleyeyim?” Can ŞENGÜL

-KADIKÖY Belediyesi’nin 22 yıldır aralıksız düzenlediği ‘Çocuk Tiyatro Festivali’ Özgürlük Parkı Amfi Tiyatro’da başladı. Kadıköylü çocuklar, 9 Temmuz Pazar gününe kadar yıldızlar altında tiyatro izlemenin keyfini yaşayacak.

MİLLETİN AZİM VE KARARI

Millet Partisi Genel Başkanı Cuma Nacar, Amasya Genelgesi’nin 105. yılında yayınladığı mesajda şöyle dedi: “Bugün de vatanın bütünlüğü, milletin birliği ve devletin egemenliği tehlikededir. Amasya Genelgesi bugün de çözüm yolunu gösteriyor: ‘Milletin azim ve kararından geçer’. Yaşasın dünyada sözü dinlenir, itibarlı, güçlü, mutlu, zengin, barışsever, ileri, çağdaş, demokrat muhteşem Türkiye! Yaşasın Hür ve Egemen Büyük Türk Milleti!”

GASP EDİLMİŞ TÜRK ADALARI

Yunanistan’ın Türklerden gasp ettiği adaların bir yandan Yunan adaları olarak adlandırılması ve kendi esnafımız ekonomik sıkıntı içinde iken Türk halkının bir bölümünün Yunan adalarına tur adı altında düzenlenen turistik seyahatlere katılarak ezeli Türk düşmanı Yunanlıların ele geçirdiği adalara döviz bırakmaları ve işgalci Yunanistan’ın ekonomik gelişmesine destek vermeleri Türk milleti açısından utanç verici ve ibretlik bir durumdur. Bu gerçek artık görülmeli ve bu turlara katılan ‘Türk’ vatandaşları toplumca ayıplanmalıdır. Bu yapılmadığı takdirde söz konusu aymazlık devam edecek, Yunanlılara bırakılan döviz Türk askerine mermi olarak geri dönecek ve bundan Türk milleti zarar görecektir. Ancak adalara yapılan ucuz turistik seyahatler için bu mazeret teşkil etmemelidir. Bunun önlenmesi o il ve ilçelerdeki mülki makamların ve belediyelerin görevidir. Eğer görevlerini yapmıyorlarsa fahiş fiyat uygulayan tesislere karşı boykot uygulamak da bir vatandaşlık görevidir.  - E.Kur. Alb.       Doç. Dr. Ömer Lütfü TAŞÇIOĞLU

DİYARBAKIR-MARDİN YANGINI MECLİS GÜNDEMİNDE

Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Diyarbakır-Mardin yangınını iki bakana da ayrı ayrı sorarak Meclis gündemine taşıdı.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Rızvanoğlu, 20 Haziran tarihinde yaşanan Diyarbakır-Mardin yangını hakkında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’na; son 5 yılda Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (DEDAŞ) görev ve sorumluluğunda olan illerde, elektrik hatlarından kaynaklanan yangın sayısı kaçtır? Bu yangınlarda hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı kaçtır? Yine bu yangınlar sonucu oluşan zararın toplam maliyeti ne kadardır?

Tarım ve Orman Bakanı’na “Yangın bölgesini afet bölgesi ilan etmeyi düşünüyor musunuz?” diye sordu.