Başbakan'a zor sorular

'YASİN El Kadı dosyası' Başbakan'ın önceki günkü açıklamasından sonra yeni bir aşamaya geldi.

Haberin Devamı

CHP Grup Başkanvekili Prof. Haluk Koç dün TBMM'deki basın toplantısında bir yanına Konya Milletvekili Atilla Kart'ı, soluna da İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nu alarak "Başbakan, arkadaşlarını tanıtarak siyaset yapıyor, ben de arkadaşlarımı size tanıtıyorum. Yaptıkları her şeye kefilim" dedi.

Konu, 'El Kadı' dosyasıydı; Başbakan Erdoğan'ın NTV'deki kendisini 'hayırsever' olarak tanıtan açıklamasından sonra akıllar karışırken birçok soru gündeme geldi.

Olayın peşine düşen CHP, 'esasa' inmek; Başbakan ise iddialara direkt müdahale ederek 'küllendirmek' istiyor.

CHP'liler, Başbakan'ın açmazına karşılık ciddi soruları gündeme getiriyorlar:

- Yasin El Kadı'nın adı BM Güvenlik Konseyi'nin kararlarında terör örgütü El Kaide'ye destek verenler arasında geçiyor mu, geçmiyor mu?

Haberin Devamı

- GK'nin bu kararı nedeniyle Bakanlar Kurulu kararıyla El Kadı'nın mal varlığı, tüm hak ve alacaklarını dondurdu mu dondurmadı mı?

- Başbakan "Hayırsever olmaktan başka hiçbir özelliği olmayan bir insan... Yasin Bey'i tanıyorum ve kendime inandığım gibi inanıyorum" diye itirafta bulunuyor. Peki, TC hükümeti ne zamandan beri hayırsever işadamlarının mal varlıklarını dondurdu? Başbakan, 'hayırsever arkadaşı'na BM tarafından yapılan haksızlığı gidermek için Ecevit hükümetinin aldığı Bakanlar Kurulu kararını kaldıracak mı, kaldırmayacak mı?

NİYE SÜMEN ALTI

- Başbakan 'bir yayın grubu' deyimini kullanarak, "Boşuna uğraşmasınlar, biz bunların derdini biliyoruz" diyor. Uygar hiçbir ülkenin başbakanı şantaj yapmaz. Bu acizlik belirtisidir. Başbakan olarak varsa bir bildiği oturur adam gibi açıklar. Hele hele yasadışı ilişkilerin olduğunu bilen bir Başbakan'ın bu ilişkileri sırf Cüneyd Zapsu, Yasin El Kadı haberleri nedeniyle açıklamaya kalkması daha büyük suçtur. Çünkü bu yayınlar yapılmasa demek ki Sayın Başbakan bu bilgileri sümen altı edecek, açıklamayacak.

- Başbakan söyleşisinde, partimizin yaptığı suç duyurusu konusunda da savcılıkları açıkça baskı altına almayı da ihmal etmiyor. Başbakan "Savcı, takipsizlik kararı vermiş, mesela Yasin Bey'le alakalı olarak... Hâlâ onunla ilgili 'yeniden yargı süreci' başlatılsın' deniyor. Var mı böyle bir anlayış, mantık var mı?" diyor. Hem hukuku bilmeyecek hem de kalkıp yeni yapılan bir suç duyurusu dolayısıyla savcıları etkilemeye kalkacak? Bu mantık hangi hukuk devletinde var?

İLAN PARASI NASIL GELDİ

Haberin Devamı

- Başbakan, Wa'el H. Julaidan'ı tanıyor mu, ona da mı kefildir?
- Yasin El Kadı'nın mal varlığını donduran TC Bakanlar Kurulu kararında "Bu varlıklarla ilgili her türlü işlemin Maliye Bakanlığı'nın iznine bağlanması" esası getirilmiştir. El Kadı, gazetelere (Yeni Şafak, Tercüman, Bugün) verdiği ilan bedelleri için Maliye Bakanı'ndan izin almış mıdır? Almamışsa, mal varlığı doldurulan bir kişi bu parayı Türkiye'de nereden bulmuştur ya da Türkiye'ye hangi yollardan sokmuştur?
DİĞER KONULAR

CHP'li üyeler, işleme konulması engellenen MASAK raporlarından, BM Güvenlik Konseyi ve Yaptırımlar Komitesi'nin Resmi Gazete'de son üç yıldır yayınlamayan kararlarından, 'kara para' hareketlerinden, Maliye Bakanlığı'nın, Al Baraka Türk Özel Finans Kurumu ilişkileri ve maliye müfettişlerine yasaya ve teamüle aykırı olarak yapılan müdahalelerden, Maliye Bakanı'nın 87 dosyanın incelenmesi ve araştırılması sürecini niçin engellediği gibi birçok iddia gündeme getirildi. Tümü de kamuoyunun bilmediği şeylerdi bunlar...

Haberin Devamı

Milletvekili Atilla Kart son söz olarak diyor ki:

"Başbakan yargıya müdahale anlamına gelecek davranışlardan kaçınmalı ve sorumlu bir şekilde davranmalıdır."

CHP lideri Deniz Baykal da aynı konuda daha sonra "Başbakan'ı duygusal gördük, nedenini bilmiyoruz" diyerek, bu konuda yeni bilgilere sahip olduğu izlenimini veriyordu.

2. suç duyurusu

CHP Milletvekili Kart ve Kılıçdaroğlu, bu gelişmelere bağlı olarak 'kara para' ve 'terör örgütüne yardım' konularında Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na yaptıkları suç duyurusundan sonra dün de Adalet Bakanlığı'na başvurdular. Daha önce Yasin El Kadı ve Wa'el H.Julaidan soruşturmasında 'takipsizlik' kararı veren İstanbul Cumhuriyet Savcıları Sadi Yoldaş ve Dr. İdris Ermeydan haklarında 'görevlerini kötüye kullanmaktan' soruşturma açılmasını istediler.

Haberin Devamı

İslam devletleri uyuyorlar mı

FİLİSTİN halkına sesleniş... Osmanlı zamanında ayaklandınız, İngiliz ajanlarının oyunlarına geldiniz. Osmanlı'ya, Türk askerine aba altından sopa gösterip parçalandınız. Bugün ise yaptıklarınızın bedelini ödüyorsunuz ama Türkiye her zaman sizin yanınızdadır.

İslam ülkeleri birbirlerini destekleyecek yerde olaya seyirci kalmaktadırlar.

Ben İsrail'i değil, zengin petrol yataklarına sahip Müslüman Arap devletlerini protesto ediyorum. Siz Filistin'liler, size Araplar değil; biz Türkler yardım edeceğiz. İslam dini paylaşmayı ve yardımlaşmayı bize öğretmiştir.

Uğur ÇiÇEK

GÜNÜN SÖZÜ

"Başbakan, Ordu'daki konuşmasında fındık fiyatını 5'den 2 YTL'ye düşürerek, TCK'nın 237. maddesine göre, 'fiyatı etkilemek' suçu işlemiş, piyasayı kaosa sürüklemiştir."

Haberin Devamı

(Ali Ekber Yıldırım-Dünya Gazetesi)

Biliyor musunuz

- İSTANBUL Milli Eğitim Müdürlüğü'nden Öğretmen Eğitimi Genel Müdürlüğü'ne atanan Ömer Balıbey'in yerine, Başbakan'ın talimatı ile getirilecek olan Şehremeni Lisesi Müdürü Ata Özer'in, Trabzonspor'un eski futbolcularından olduğunu... -

- MİMARLAR Odası'nın düzenlediği törenle, Mimar Kemalettin Bey'i ölüm yıldönümünde Beyazıt Camisinde bugün 11.00'de anılacağını...

'KENTSEL DÖNÜŞÜM' SKANDALI:

Eminönü Belediyesi'nde oturan Hamit Çalışır için Büyükşehir; bize danışman değil diyor.

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanı Faruk Yanardağ, "Adalar gasp’tan zor kurtuldu" (12.07.06) yazımız üzerine şu açıklamayı yaptı:
"Kendisini "Kadir Topbaş’ın danışmanı" olarak tanımladığı iddia edilen Hamit Çalışır adlı kişi İstanbul Büyükşehir Belediyesi personeli olmadığı gibi başkan danışmanlığı görevinde de bulunmamaktadır. Adı geçen şahıs İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden olan KİPTAŞ’a konutla ilgili bir görüş ve önerilerde bulunmuş, ancak bir süre sonra bu teması da kesilmiştir. Bu şahsın KİPTAŞ’la da herhangi iş ilişkisi bulunmamaktadır."

Adalar Belediye Başkanı Coşkun Özden: Hamit Çalışır'ı, bize Adalar Vakfı getirdi, diyor.

BUGÜN (dün) köşenizde yayınlanan, 5366 sayılı yasa ile ilgili size tam olarak bilgi vermek istiyorum. Adalar'ın en önemli kurumlarından biri olan Adalar Vakfı aralık ayında Halki Palas'ta bir toplantı düzenledi ve beni de davet ettiler. Gündemi tam olarak bilmediğim bu toplantıya Kaymakam Bey ile birlikte gittim. Toplantıda 5366 Sayılı Yasa'yı tartışmaya açtılar. Belediyemizin bu konuyu değerlendirilmesi gerektiğini ısrarla vurguladılar. Ben de 'Bir teklifiniz varsa bu konuyu Belediye Meclis'ine getirin buna ancak Meclis karar verir' dedim. Hamit Çalışır'ı orada Vakfın yetkilisi olarak tanıdım. Uzun bir aradan sonra (Haziran ayındaki Meclis toplantısından üç gün önce) vakfın bu konuda çalışma yapan kişilerinden olan Hamit Çalışır, Başkanlığımıza teklifi getirdi. Meclis'in ilk günü grupta tüm Meclis üyelerimizin önüne koydu. Üyeler teklifi incelediler. Teklif, oturumda oybirliğiyle komisyonlara havale edildi. Komisyon çalışmaları sürerken Adalar'daki tüm sivil toplum örgütlerini toplantıya çağırdım. Herkes fikrini söyledi. Komisyonlar çalışmalarını tamamladı.

BEN DE HAYIR OYU VERDİM

Temmuz ayındaki Meclis toplantısında raporlarını sundu. Komisyon üyeleri raporlarında bu işi Belediyemizin de yapabileceğini belirterek böyle bir hizmet alanına gerek olmadığına karar vererek getirilen teklifin reddi yönünde karar aldılar. Raporlar Meclis'te oylamaya sunuldu. Bir Meclis üyemiz Belediyenin bu konuda bir an önce çalışma yapmasıyla ilgili şerh koydu. Yapılan oylamada ben de dahil olmak üzere tüm Meclis üyeleri komisyon raporlarının kabülüne, getirilen teklifin reddine karar verdiler. Vakıf yönetimindeki herhangi bir kişiye 'bir teklif hazırlayın' demedim, Vakfın hazırladığı ve getirdiği teklifi sadece Belediye Meclisi'ne sundum. Hamit Çalışır ile sadece Vakıfla olan ilişkimiz ve bu konuyla ilgili muhatap oldum. Belediyemizde herhangi bir danışmanlığı yoktur. Bu bilgiler Meclis tutanaklarında mevcuttur.

Samatyadaki cami vakfının arsası nasıl el değiştirilip 3 katlı binaya dönüştürüldü

'FINDIKZADE'de bir arsa' (7.7.2006) başlığını taşıyan yazınızı okudum.
Ülkemiz öyle bir bir hale geldi ki, fırsatçılar, vakıf taşınmazlarını, alabildiğine yağmamaktadırlar. Bu açıkgözler, vakıf taşınmazlarını yolunu bulup üzerlerine almaktadırlar ve 3. şahıslara kiralayarak büyük rantlar elde etmektedirler.

Şahit olduğum bir örnek de, benden... Herkes ibret olarak düşünsün!
İşte örnek:

İstanbul-Samatya-Etyemez semtinde sahilboyunca Etyemez Camisi Vakfı'na ait bir arsa: Pafta no: 285, ada no: 1146, parsel no: 9, alanı 496 m2.

Bildiğim kadarı ile bu arsa, mutlak surette SİT alanındadır ve 5782 ruhsat no'su ile inşaat başlayıverdi. Üç katlı bir bina inşa edildi.

Merak ettim ve araştırdım. Bu arsa Vakıflar Bölge Müdürlüğü vasıtasıyla (A.9/352 sayılı Anıtlar Kurulu kararı doğrultusunda MAY Eğitim Limited Şirketi'ne kullandırılmak üzere 20 milyar TL (20 bin YTL) teminat karşılığında kiralanmıştır.

İnancım şudur:

Hiç şüphesiz, bu olup- bitenlerden sayın Başbakanın haberi dahi yoktur. Rant paylaşanlar, birbirleriyle paslaşarak, haksız çıkar sağlamaktadırlar. Sayın Başbakan'ın haberdar olması dileğiyle bu mektubu yazdım.

Ecz. Hüsnü AKINCI-0212-622 12 96

81 yaşındaki Nuriye Teyze: Zeytinburnu Belediyesi, tebligat yapmadan evimi yıktı

81 yaşındaki Nuriye Dalıbesler gönderdiği not ise 'Kentsel Dönüşüm' anlayışının nasıl 'vahşice' yapıldığını gösteriyor:
"8 yıl önce geçirmiş olduğum bel rahatsızlığından dolayı ayaklarım tutmuyor.

Tek gelirim olan Zeytinburnu, Merkezefendi Mahallesi'ndeki (Pafta No: 507 ada: 2933, parsel: 6 , m2 267.55 ve kayıt no: 42) evimin kirası...
Zeytinburnu Belediyesi, tarafıma tebliğ yapmadan evimi yıktı.
O bölgenin tamamı yıkıma uğradığından önceleri mağduriyet korkusuna kapılmadım. Çünkü bunun bir istimlak faaliyeti olduğunu ve tapulu yerimin bedelinin tarafıma hemen ödeneceğini sandım. Ancak ne param ödendi, ne inşaat izni verildi, ne satabilme hakkı verildi.

Zeytinburnu Belediyesi'nden tatmin edici bir cevap alamadığım gibi, muhatap bulamamış durumdayım. Maddi olarak büyük sıkıntı içerisine girdim ve ne olacağımı kestiremiyorum. (0212-505 99 59)"

Yazarın Tüm Yazıları