Atatürk’ün taarruz emrini verdiği o tepede gözyaşlarımı tutamadım

Şanlı tarihimizin yazıldığı o cepheleri gezdim

Haberin Devamı

DÜN 23 Ağustos Çarşamba idi. 101 yıl önce Ağustos 1921’de 22 gün sürecek, Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası Sakarya Muharebesi başladı. Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan Kurtuluş Savaşı’nı zafere götüren Büyük Taarruz emrinin verildiği Kocatepe’de, şanlı zaferin ilk adımının atıldığı tepede gözyaşlarımızı tutamadık. Önce Sakarya’daki başarının öyküsüne dönelim.

Atatürk’ün taarruz emrini verdiği o tepede gözyaşlarımı tutamadım

ATATÜRK BAŞKOMUTAN ATANDI

Eskişehir-Kütahya muharebelerinde yenilen Türk Ordusu’nun Sakarya Nehri doğusuna gayet hızla bir biçimde çekilmesiyle başlamıştı. 27 Temmuz’da tamamlanan çekilmenin ardından cepheden dönen milletvekillerinin hazırladıkları raporun 2 Ağustos’ta Meclis’te okunmasıyla başlayan görüşmeler, iki gün sonra Mustafa Kemal Paşa’nın ‘başkomutan’ atanmasını gündeme getirmişti. 5 Ağustos’ta bir kanunla da Mustafa Kemal Paşa üç aylığına ‘başkomutan’ olarak atanmıştı.

Haberin Devamı

DÜŞMAN ANKARA’YA 50 KİLOMETRE YAKLAŞTI

23 Ağustos’ta başlayan çarpışmalar tümüyle Türk tarafının aleyhine gelişti. Önce ağustos sonuna kadar, Ankara’ya 50 kilometre kadar yaklaşan Yunan taarruzları, Türk Ordusu tarafından kademe kademe yumuşatılarak durduruldu. Eylül başında Türk Ordusu fedakârlık tarihine geçecek karşı saldırılarla düşman kuvvetlerini Sakarya Nehri’nin batısına atacaktı.

Mustafa Kemal Paşa’nın “Hattı müdafaa yoktur; sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır” sözleri ile destanlaşan, Polatlı ve Haymana’da başlayan Sakarya Meydan Muharebesi’nin 101’inci yılında Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anıyoruz, diyerek size Ahmet Serhan Güngör’ün ‘Kurtuluş Savaş Alanlarının Turizm Coğrafyası’ adlı muhteşem tezini özetlemek istiyoruz.

1919-1923’Ü UNUTMAYIN

Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını borçlu olduğu Kurtuluş Savaşı’nın 1919-1923 muharebelerinin geçtiği mekânlar, bu çalışmanın ana konusu sayılıyor. Güngör’ün rehberliğinde savaş bölgelerine gittiğimizde ağladık.

Ankara, Eskişehir, Afyon ve Kütahya’yı kapsayan bu mekânlara ‘Kurtuluş Rotası’ deniyor. İki gün içinde “Ne kadar şanlı tarihimiz varmış” diye düşündük hep... Acı bir gerçeği de saptamak istiyoruz. Yoksa biz bunun değerini bilmiyor muyuz?

Haberin Devamı

HERKES KOMUTANLARI SORDU

Sabah 06.00’da uyandım. Afyon’daki otelde lezzetli bir çayla kahvaltı ettikten sonra otobüse bindik. (Eski dostlarımız Merdivenci Ailesi’nin Hakkı ve Turgut Beylerini bulamadık, belki şimdi haberdar olurlar... Aynı şekilde müzik öğretmeni, caz ve müzik festivalleri düzenleyicisi dostumuz Hüseyin Başkedem için de bu lafımız.)

Beylerle dışarıyı seyrederken her yer yeşillik; çam, meşe, kavak ağaçları ve makilerle kaplı... Vadilerde küçük ovalar, tepsi gibi düz. Uzaklarda bazı köy evleri görünüyor. Sanki dünün ‘bâkirliği’ içinde görünüyor. Bazı yollar eski yapılmış asfaltla kaplı. O da 40-50-60’lı yıllarda yapılmış. Yürüdük, yorulduk, susadık ama zevkle izledik A. Serhan Güngör’ü. Fotoğraflar çektirdik, en lezzetlisi de Kurtuluş Savaşı’nın gerçek öyküleri idi. Onların oralara nasıl geldiği hep merak konusu oldu ekipçe. En çok soru soran da Gülden Yılmaz’dı. Herkes kahraman askerlerimizi ve komutanlarımızı merak ediyordu:

Haberin Devamı

“Sırt çantaları var mıydı, içlerinde stok yiyecekleri var mıydı, ekmekleri veya buğday çorbası nasıl pişiyordu. Hoşaf yapmak için kuru üzüm nereden geliyordu” gibi...

Düşünün, bu savaş meydanlarında 100’er binlik gruplar halinde Türk ve Yunan askerleri karşı karşıya geliyor.

Karışık duygular içindeyiz. Dağ, tepe ırmak gibi engellere karşı onların sembolleri hırs ve irade, yani tek yürek olmak...

Çile yok, korku yok.

Atatürk’ün taarruz emrini verdiği o tepede gözyaşlarımı tutamadım

KOCATEPE’DEN O TEPELERE BAKTIM

GRUBUN
genç fotografçısı Sami Mor, Serhan Güngör ve Gülden Yılmaz’la birlikte Kocatepe’den karşı tepeleri çekiyor. Serhan Bey de coğrafyayı anlatıyor, biz de anlamaya çalışıyoruz. Bulunduğumuz Kocatepe’den kuzeye doğru baktığımızda ‘Büyük Taarruz’da Türk Ordusu’nun ilk hedefi olan tepeler hattını görebiliyoruz. Batıdan doğuya doğru Çiğiltepe, Tınaztepe, Belentepe, Erkmentepe, Kaleci Sivrisi ve Kurtkaya.

Atatürk’ün taarruz emrini verdiği o tepede gözyaşlarımı tutamadım

Haberin Devamı

Gözünüzü soldan sağa gezdirirseniz bu savaş meydanını daha iyi anlayabilirsiniz ve gözlerinizden damlalar düşebilir.

TÜRKLERİN ACI YILDÖNÜMLERİ

"TÜRKLERİN ve Akraba Toplulukların Acı Yıldönümleri”
19. yüzyıldan günümüze sürgünler, katliamlar, etnik temizlik politikaları ve soykırımlar içinde kıymetli 19 akademisyen hoca ve araştırmacının makalelerinin yer aldığı ve ilk defa bu kadar kapsamlı olarak yayımlanan kitabı sunuyoruz.

Araştırmacı Yıldırım Ağanoğlu diyor ki: “Balkan Savaşı Soykırımı Ve Kutlamalarını Anma Günü 18 Ekim 1912.”

NOT: BÖLGEYİ ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ. ‘TÜRKÜN ATEŞLE İMTİHANI...’

Yazarın Tüm Yazıları