Almanya'da kuşku... DİTİB, 'Milli Görüş'çülerle ittifak mı yapıyor?

ALMANYA şu sıra Erbakan'ların damadı El Zayed'i konuşuyor. Çünkü El Zayed Alman İçişleri Bakanı Schaueble'nin düzenlediği İslam Konferansı'na 'davetsiz misafir' olarak gitti, oturdu.

Haberin Devamı

İçişleri Bakanlığı yetkilileri 'skandal' çıkmasın diye dışarı atılmadığını söylediler. Onu toplantıya İslam Konseyi Başkanı Eyyüb Köhler'in soktuğu öne sürülüyor.

İşin Türkiye'yi ilgilendiren yanı, son dönemde 'Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nin (DİTİB)

içinde Milli Görüş'ün de bulunduğu İslam Konseyi ile işbirliğine gitmesi... Alman İçişleri Bakanlığı İslam İşleri yetkilisi ve Almanya'da Akit gazetesini yasaklattıran Kristina Köhler, FAZ gazetesine verdiği demeçte açıkça, "Ankara'nın etkisi sonucu DİTİB'in laiklikten İslamcılığa doğru kaydığını" öne sürüyor.

Benzer eleştiriler Almanya Türk Toplumu Başkanı Kenan Kolat tarafından da dile getirilmişti. DİTİB ise İslam Konseyi'ni de içine alan KRM çatı örgütünün İslam'ı daha iyi temsil için kurulduğunu belirtiyor.

Mısır'da ünlü Müslüman Kardeşler Örgütü'nün Almanya'daki uzantısı olan İbrahim El Zayed Emine Erbakan ile evli. Emine Hanım ise Erbakan'ın kardeşi Mehmet Sabri Erbakan'ın kızı.

Haberin Devamı

El Zayed uzun süredir, Milli Görüş'ün tüm cami inşaatı, arsa, emlak ve komisyon işlerini yürütüyor. İslam'ın Almanya'da kendi hukuku içinde yaşayan dini bir cemaat olması için uğraşıyor.

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Bardakoğlu, Almanya'da DİTİB'e yöneltilmeye başlanan "İslamcılarla ittifaka doğru kayıyor" suçlamasını ne kadar biliyor?

Yoksa bu yönlendirmenin arkasında Alman çevrelerin de kuşkulandığı gibi Ankara'daki siyasi irade mi var?

(Dinci 'Yeşil Sermaye'nin holdingleri ve Deniz Feneri'nin yeni ortaya çıkan yasadışı faaliyetlerini de bu çercevede değerlendirmek gerekmiyor mu?

CHP pastayı küçültüyor mu? Baykal'ın 'liste' şifresi

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, laik ve cumhuriyetçi çevrelerin umut bağladığı bir parti olarak seçimlerde hedef mi küçültüyor?

Baykal, 'liste' sıkıntısı yaşadığından "Milletvekillerinden fedakarlık bekliyormuş."

Gazetelerde yeraldığına göre Baykal, Parti Meclisi'nde "Biz sadece CHP'ye oy verenlerin değil tüm Türkiye'nin partisiyiz" diyerek şöyle bir yaklaşım ortaya koyuyor:

"DSP'den arkadaşlarımız partimize gelecek ve listelerimizde yer alacak. Onların yanısıra merkez sağdan da bazı arkadaşlarımız partimize gelip bizimle siyaset yapacaklar. Tüm arkadaşlarımız başarılı çalışmalar yaptılar. Ama şimdi sizden fedakarlık istiyorum."

Baykal'ın aklında şöyle bir hesap olduğu anlaşılıyor:

CHP, 2002'de %19.34 oy alarak, 174 milletvekili çıkardı. Bugünkü sayısı ise 154.. CHP'nin bu oy'un üzerine çıkması  gerekiyor. Ama Meclis'e dört parti girerse daha az milletvekili getirme durumu ortaya çıkıyor. CHP bunun için partiyi sağa açma gereğini duyuyor. Sıkıntısı burada başlıyor Baykal'ın... Listeye en az yaklaşık 20 DSP'liyle, sağdan bazı eski vekillerle, 'vitrine' koyacağı yeni isimlerle bu sayı, mevcut vekillere 'pazarı' daraltıyor.

CHP eğer 150-160 dolayında milletvekili kazanmayı hedefliyorsa, demek ki bugünkü vekil sayısının yarısının geri dönemeyeceği, onların yerine 'yeni anlayıştakiler'in gelmesi demek olmuyor mu?

Haberin Devamı

Bu ne demek... İstanbul'da 70 milletvekilliğinden 27'sini kazanmıştı. Bir başka örnek İzmir'den... 1999'da DSP yaklaşık %40 oyla 14 milletvekili çıkartırken, 2002'de %30 oyla 16 milletvekili sağlamıştı. Bu sayıların en az %20 düşebilir.

CHP pastayı büyüteceğine 150-160 milletvekili sayısını 260'lara çıkartacağına küçük hesaplar yapıyor.

Bunun çözümü, solu tüm parti ve gruplarıyla kuçaklaşmak değil midir?

CHP hedefini büyütmelidir; Türkiye'nin duyarlı insanları o mitingleri niye yapıyor o zaman?

Seçmenler 'buhar' mı oldu

İP haklı olarak "Yanlış seçmen listeleriyle yapılacak seçim

millet iradesini yansıtmaz" diyor. Nitekim YSK'ya başvurarak 9 Mayısta askıya çıkarılan seçmen listelerine itiraz etti.

Bu kadar nüfus artışına rağmen seçmen sayısının bu kadar düşük olmasının nedeni 2002'de kullanılan oyların çoğunluğun mükerrer ve sahte olması mıdır. Yoksa bugün seçmen olarak yazılan kişilerden 4 milyonunun eksik yazılması mıdır?

Haberin Devamı

YSK'nun teknik olarak acilen buna cevap vermesi gerekiyor.

2002'deki seçmen sayısı mı doğruydu Doğruysa bunlar nereye gitti, buhar olup uçtu mu?

Biliyormusunuz

SAĞLIK ve Devlet eski Bakanlarından Dr. Yıldırım Aktuna'nın, Çin'in başkenti Pekin'de bir süredir devam eden tedavisinin 'olumlu' sonuçlar vermeye başladığını...

ADANA Vergi Dairesi Başkanı Fatih Acar'ın, Defterlık yaptığı Bursa'dan AKP aday adaylığına soyunduğunu...

Fethullah'ın 'gençleri'

"BEN ABD'nin New Jersey şehrinden bir okuyucunuzum.

Buradaki Türkler arasında bir şeyler konuşuluyor. Başbakan Erdoğan'ın, seçilme yaşının 25'e düşülmesinin altında, 'Fethullah cemaati'nden 25 yaş grubunda, Amerika'da eğitim görmüş 10-12 genci aday göstermek istemesi yatıyormuş. Hepsi de 'imanlı' gençlermiş bunlar. Meclis Başkanı Arınç'ın dediği dediği gibi 'müslüman başkan' kadroları mı hazırlanıyor? Türkiye'nin haberi olsun!.. Sanki onlar 'imanlı' biz gavuruz!"

Dikkat... Seçmen listelerinde kargaşa

GAZİANTEP'te daha önce asılan listelerde isimleri olanlar, bu seçim için asılan listelerde isimlerini bulamıyorlar. Değirmiçem mahallesinde 2000 kişi, Öğretmenevleri mahallesinde 880 kişi, yerel televizyonlardan Bey mahallesi muhtarının açıklamasından öğrendiğimize göre 800 kişi kayıp. Bunlar bildiklerimiz diğer mahalleleri katarsak bloke edilmiş seçmen sayısı kaç olur bilemem.

Örneğin, kardeşimin Değirmiçem mahallesinde 10 yıldır oturduğu apartmanın tümü kayıtsız. 10 yıldır tüm seçimlerde oy kullanan bu kişiler birden seçmek olamadıklarını öğreniyorlar.

Yani bir önceki listeye güvenenler yeniden listeye bakmazlarsa oy kullanamayacaklar.

Lütfen dikkat edelim.

Necdet NEYAL

BAHÇELİEVLER'DE 7 BİN ŞİKAYET

- 25 senedir Bahçelievler'de oturuyorum. Her seçimde oy kullanmamıza rağmen bu yıl listeyi kontrole gittiğimde eşimin adının olmadığını farkettim. Muhtarlığa bu durumu sorduğumda benim gibi 7.000 kişininde şikayet ettiğini öğrendim. Zaten seçim tarihinin 22.7.2007'de yapılması kasıtlı... Seçim listelerinden de isimler siliniyor. Halkın bu konuda duyarlı olmasını ve muhtarlıklardan listelerin mutlaka kontrol edilmesini tavsiye ediyorum.

Kenan KUTLU

'Seçim sandıkları' değiştirilmeli

YENİ seçimler; seçim sandıklarının yenilenmesi için fırsat yaratmaktadır. Yılların ağırlığı üzerine sinmiş, çirkin tahtaların yerine diğer ülkelerde gördüğümüz, görünür plastik sandıklar Türkiye'de rahatlıkla üretilebilir ve kullanılabilir. Şaibeye açık bu sandıkların derhal imha edilmesi gerekiyor. Zaman darlığı ve ödenek yetersizliği gibi mazeretler sürdürülen kötü niyetin bir uzantısı olarak algılanmalıdır. Önemli olan niyettir!

Haberin Devamı

A. Melih HARMAN-İZMİR

Engelliler 'seçim' kolaylığı istiyor

GENEL Seçimler yaklaştı, herkez seçmen listelerini takip ediyor, oy verme haklarını kullanmak istiyor. Ancak ben bir fiziksel engelli olarak hala oy kullanıp kullanamıyacağımı bilemiyorum. Zira her seçimde bu belirsizliği yaşıyorum.

Bildiğiniz gibi oy sandıkları genellikle okullarda oluyor ve genellikle de bu okullar katlı ve asansörsüz. Bu nedenle tekerlekli sandalyede yaşıyan bizler bu durumda oy kullanamıyoruz. Tam sayısını bilmesemde 2,5-3 milyon benim gibi engelli insanlar yaşıyor.

Geçmişte yaşadığım bu sıkıntılar nedeni ile pek tabi bazı girişimlerde bulunuyorum. Konuyu 5.4.2007 tarihli Tempo dergisine taşıdım. Ayrıca İlçe Seçim Kurulu ile yazışmalarım devam ediyor. Muhtarlıkta da görüşüyorum, ona da dilekçe verdim. Ama bu güne kadar bir sonuç alamadım.

İsteğimiz öncelikle oy kullanacağımız sandığın giriş katlarında yer alması. İleride daha pratik çözümler bulunabilir ama bu dar zamanda bu çözümlere girmek imkansız.

Bu anayasal hak ve görevimiz olan oy kullanma hakkımzın bizlere tanınmasında yardımcı olun.

Levent KARAGÖZ

DSP’lilere mesaj

TARİH önünde devletimizin, geçmişinden geleceğine dek tüm sorumluluklarının hesabı CHP’den sorulacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın.

CHP’yi tanımadan 1919 sonrası zorlu sürecin kapsadığı demokratik Cumhuriyetimizin başarılmasından rahatsız olan çevrelerin patalojik hallerini anlamak kolaydır. Çünkü günümüzde bunların devamı sağ, siyasal ve sosyal güçlerin CHP’ye karşı birleşmelerinden anlaşılmaktadır.

Haberin Devamı

1960 sonrası İnönü’nün karşı karşıya getirdiği statükocu devletçiler ile halkçı Ecevitçilerin arasındaki anlaşmazlıkların tartışıldığı yer CHP değil mi?

Ne olduysa 12 Eylül darbesinden sonra oldu. 12 Mart muhtırasına cesaretle tepki veren Ecevit’in 12 Eylül sonrası darbecilere teslim ile partisini bırakmasını anlamak güç.

Keza 1969’larda 'Türkiye Halkları' kavramını ileri sürdükten sonra 12 Eylül sonrası Kürt sorununa, MHP’ye bakış açısının değişmesi çelişki değil mi?

Bu çelişkilerde Sayın Baykal’ın rolü var mı, yok mu?... Bu hususun açıklanması ancak özellikle Rahşan Hanımefendi ile Sayın Baykal arasında yapılacak diyalog ile mümkündür.

Sevgili DSP’liler bu açıklama ile düşünce DNA’larımız uyuşuyorsa uçun! Halkçı Ecevit’in doğduğu yer CHP’ye... Rahşan Hanım’ın güvercinleri gibi değil şahin ve kartallar gibi uçun!..

Mehmet FEYYAT

Divriğililer Anıtkabir'de

DİVRİĞİ Vakfı mensupları bugün 14.00'de Ankara Anıtkabir içmeydanda buluşuyorlar. (00312-480 76 02-480 76 04)

Yazarın Tüm Yazıları