Paylaş
Kongrede bulunan Manisa Milletvekili Av. Bülent Arınç, köylünün konuşmasını beğenmiyor ve kızarak şunları söylüyor:
"Seni memnun etmek mümkün değil. Sen CHP’ye kaydol ve onun iktidarını bekle. Ama siz daha sözün başında öldük bittik derseniz partililiğinizden şüphe ederim. Hiçbir şey öldük bittik değil; öldük bittik diyen varsa AKP dışına çıksın ve kendisini hayata döndürecek bir partiyi en kısa zamanda bulsun. Sen yalan söylüyorsun; bu kadar utanmazlık olur mu?"
Aynı ilin CHP’li milletvekili Av. Şahin Mengü, TV’lerde Arınç’ın sözlerine tepki gösteriyor:
"Arınç’ın köylü vatandaşa ’Kalk ayağa, söyle bakalım" diye hitap edilemeyeceğini bilmesi gerekir.
Üzülerek belirtmeliyim ki, Hukuk Fakültesi’nden mezun olmak insandaki cehaleti gidermiyor. Bir gün parlamenterlik her milletvekili için biter. Sıradan vatandaş olarak sokağa çıkamayacak hale gelirsiniz. Sayın Arınç, "Ananı al da git" diyen Başbakan’ı değil bugün yaşadığı özgürlükleri borçlu olduğu Mustafa Kemal Atatürk’ü kendisine örnek alsaydı, böyle sert bir üslupla vatandaşı terslemezdi. Unutulmamalıdır ki, köylü milletin efendisidir.
Görülüyor ki, Başbakan dahil AKP kadrolarının tüm yöneticilerinin sinirleri bozuktur. AKP kadroları, gelişen olaylardan ’Şaban Dişli, Gaziantep, Deniz Feneri, Zahid Akman, SPK Başkanı’ ve arkası gelecek birçok olaydan dolayı artık kendi partililerinin dahi eleştirilerine katlanamaz hale gelmişlerdir."
Unakıtan açıklayabilir mi?
TÜRKİYE’deki Deniz Feneri Derneği’nin özel konumundan kaç vergi mükellefi faydalanmıştır?
Maliye Bakanlığı’ndan sorulması gereken şudur:
Kaç vergi mükellefi ne kadar meblağlarla vergi ödemek yerine Deniz Feneri Derneği teberru makbuzu ibra etmiş ve vergisinden mahsup ettirmiştir.
Okurunuz olarak bu hususun takip edileceğini umarım.
Hayrullah
ERTEM
Biliyor musunuz
ŞİŞLİ Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün önümüzdeki günlerde yeniden DSP’ye geçeceğini, Şişli’den aday olacağını, eğer liderlik söz konusu olursa parti başkanlığını Zeki Sezer’e bırakacağını, "Ben ancak başbakanlık için mücadele ederim’’ dediğini...
MİLAS’ın Ören Beldesi’nin 29.5 yıllık Belediye Başkanı Kazım Turan’ın, arkasından çevrilen dolaplara (CHP Muğla Milletvekili ve MYK üyesi Fevzi Topuz, eski bir ANAP’lıyı aday göstermek istiyormuş) artık tahammül edemeyeceğini bildirerek, 5’i meclis üyesi 80 kayıtlı üyeyle partisinden istifa ettiğini açıkladığını...
ÜSKÜDAR Belediye Başkanı Mehmet Çakır, imardan sorumlu başkanı Mehmet Demiröz’ü apar topar görevden aldı. Alınma nedeni Kanlıca’daki bir ’bahşiş’/’bağış’ olayına mı dayanmaktadır? Yoksa Demiröz bir yerlerde ’gevezelik’ mi yapması Çakır’ın kulağına mı gitmiştir? Ş.Y.
Esma Sultan’daki Akman’ın iftarına kimler katılacak
RTÜK Başkanı Zahid Akman, Ortaköy’de ağır davetlerin yapıldığı Esma Sultan Yalısı’nda iftar verecekmiş; ’Cumhuriyet’ öyle yazıyor... Hakkında bu kadar iddia varken görevinden istifa etmeyi düşünmediği anlaşılan Akman’ın, iftar davetini TV yöneticilerinden reklam şirketlerinin sahiplerine kadar geniş tuttuğu belirtiliyor. Deniz Feneri ile ilgili Alman yargısının ’Türkiye’dekileri işaret etmesi, Almanya’daki ortaklıkları ve Armada işmerkezindeki hisseleri ile ilgili tartışmalara karşılık umursamaz gözüken Akman’ın TV ve reklamcılara karşı bir ’savunma’ konuşması yapacağı belirtiliyor. Davet edilenlerden bir reklamcı bizi arayarak, "Resmi bu davete şaşırmadım değil" diyor ve devam ediyor: "Yıkılmadım ayaktayım, ben yine sizin başkanınız olarak karşınızdayım mı diyecektir bizlere? İstifa etmesi gereken şaibeli bir kurum başkanı bu iftarı kendisini meşrulaştırmak amacını gütmek için vereceğine göre, TV habercileri elbette kendilerini sorgulama fırsatı bulacaklardır. Çünkü 3 Eylül’deki basın toplantısında Ankaralı gazeteciler soru soramamışlardı. Bir şeyi anlamıyorum; devlet kurumu adına iftar verilir mi? Parasını cebinden mi ödeyecektir Akman?.. Konuklarına çok sevdiği purolarından ikram edecek midir? Açıkça söyleyeyim, ben hálá gidip gitmeme konusunda kararsızım."
İftar neden İstanbul’da?... Yarın RTÜK Yönetim Kurulu’nun toplantısı varmış. Merak ediyoruz; Akman’ın peşine düşen muhalif yönetim kurulu üyeleri bu iftara katılacaklar mı bakalım?
Başbakan, CHP'den proje istiyormuş
Dokunulmazlıkları kaldırınız görelim
TAYYİP Erdoğan, Sayın Baykal için "Çık televizyona ben şerefsizim, müfteriyim de" demiş.
Erdoğan seviyeyi düşürmüştü, ama bu kadarı da mide bulandırıcı doğrusu.
Şeref ve namus kavramına önem veren insanlar ’şerefsiz’ sıfatını başka insanlar için kullanmazlar. Utanırlar, yüzleri kızarır.
Şerefli ve namuslu herhangi bir vatandaş, hakkındaki yolsuzluk iddiaları ve açılan davalardan aklanmadan, değil başkalarını suçlamak, sokağa bile çıkamaz.
Bu sıfatları, ancak suça bulaşmış, şeref ve namustan bihaber insanlar kolaylıkla kullanabilirler.
Sayın Başbakan böyle birisi mi ki bu sıfatları kolayca kullanıyor?
Yok canım. Haşa. Olacak şey mi bu. Herhalde şekeri var ve halk deyimi ile ’oruç başına vurmuş’ olabilir.
Muhalefetin proje önerisi:
Tayyip Erdoğan, anamuhalefete (CHP’ye) "Allah aşkına Türkiye’ye bizim yapmamız gereken bir proje(niz) varsa bize tavsiye edin, yapalım" demiş.
Sayın Baykal, "Siyasetçi ve devlet adamı dürüst ve namuslu olmalı ki Türkiye’de işler düzgün yürüsün. Gel ikimizin de dokunulmazlıkları kaldırılsın, yargı önünde hesap verelim. Temiz siyasetin ve Türkiye’nin önü açılsın" diyor.
Türkiye için bundan büyük proje, bundan doğru tavsiye mi olur?
Yap Baykal’ın dediğini. Bu proje Türkiye’yi de uçurur. Seni de uçurur Sayın Başbakan.
Mehmet YILDIZ-BEŞİKTAŞ
Paylaş