Paylaş
Şimdi ise enerji sorunu ortaya atılarak çok taraflı karışmalar oluyor. Türkiye hareket etmedikçe karışmalar daha da artacaktır. Akdeniz’e ‘Haçlı ruhu’ ile karışarak Türkleri yabancı duruma koymuşlardır. Bence yapılması gereken şey, başta Meis Adası olmak üzere Türkiye’ye komşu Midilli, Sakız ve İstanköy adalarına müdahale edebileceğimiz korkusu vermek ve kimseyi takmadan doğalgaz arama çalışmalarını sürdürmektir.
Haçlılar kuvvetten anlar, dönemin başbakanı Bülent Ecevit’in “Kıbrıs sorunu 20 Temmuz 1974’te halledilmiştir” sözüne sadık kalınmalıdır.
Başta ABD ve ‘izci devletleri’nden oluşan AB, gücümüzü bilmelidir.
Bir şey söylemek gerekirse, TSK Yunanistan’dan girip Baltık Denizi’nden çıkacak güç ve kabiliyettedir.
Almanya ve Fransa bir sürü küçük devleti başlarına toplamışlar ve ‘Avrupa Birlikçiliği’ oynamaktadırlar. Bu devletler niçin ‘izci devletlerdir’? 1940’ta, 2. Dünya Savaşı’nda Hitler, Fransa’ya hücum edecekken mareşalleri, “Fransa’da Maginot hattı var, geçemeyiz” derler. Hitler harita üzerinde onlara daha küçük devletler, Hollanda ve Belçika’yı işaret eder ve üç günde Alman ordusu bu küçük devletleri Verdün Savaşı’nda yenerek Paris’e girer.
Savaş irade işidir, Haçlıları durdurmak için kendimize güvenip harekete geçmeliyiz. Adamlar Türkiye’yi şamatayla Akdeniz’den dışarı itmiş görünüyorlar.
Sorun, TSK ile hükümetin halledeceği bir iştir. Taraflar arasında konuşulacak ve anlaşacak hiçbir şey yoktur.
Hıristiyan dünyası Kıbrıs sorununa karışmak için 46 yıldır fırsat aramaktadır.
Aslan ÖZMEN - Yüksek mühendis
MUĞLA’NIN SEVİLEN EĞİTİMCİSİ MOBİNGDEN KALP KRİZİ GEÇİRDİ
MUĞLA değerli bir eğitimcisini, Muğla Olgunlaşma Enstitüsü’nde müdür vekilliği yapan Hüdayi Baş’ı 9 Eylül’de kaybetti. Basında yer alan iddialara göre, Baş’ın fenalaşarak hayatını kaybetmesinin nedeni, 4 kişilik usta öğretici kadrosu için açılan sınavlarda torpil yapmak istememesi üzerine, çeşitli düzeydeki Milli Eğitim yöneticilerinden baskı görmesiydi.
Baş’ın MEB’e verdiği dilekçede olay ayrıntılı şekilde anlatılıyor. Özetle:
“Menteşe İlçe MEM ve Komisyon Başkanı kazananların listesinde değişik yapmak istediler, ben sınavda başarılı olanların hakkının yenilemeyeceğini söyledim. İlgili isim bana bahse geçen kişileri almak zorunda olduğumu ifade etti. İl MEM’in makamına davet edildim. Kendilerine kazanan isimleri verdim; ancak bana bahsi geçen kişileri almak zorunda olduğumu bağırarak ifade ettiler, ‘İşine gelmiyorsa, prensiplerine ters ise istifa et, git’ dediler. Çıkışta, şube müdürü sınav evraklarını zorla benden almak istedi. Evrakları teslim edemeyeceğimi söyleyip kurumuma götürdüm. Bütün bu yaşananlar benim sağlığımı ve çalışma şevkimi bozarak Olgunlaşma Enstitümüzün hedef ve amaçlarını yok edeceğini düşündüğümden siz büyüklerime danışma ihtiyacı hissettim. Kurumumuzun işleyişine de zarar verecekse istifa etmeye hazır olduğumu belirtmek isterim.”
Hüdayi Baş bu mektuptan sonra vefat ediyor. İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergün ile CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin birbirlerinden habersiz Bakan Ziya Selçuk’a birer soru önergesi vererek “Hüdayi Baş’ın ölümüne sebep olduğu iddia edilen torpil istemiyle ilgili bir soruşturma yürütülmekte midir?” diye sordular. “Eğer iddialar doğruysa sorumluların hukuk önünde hesap vermemesi halinde, Milli Eğitim sistemimizin liyakat esasına göre işleyip işleyemediğine dair vahim bir kuşku doğacaktır. Muğla Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, sınav sonucunu değiştirmeyi isteme cesaretini nereden ve kimden almaktadır” diye ekliyorlar.
GÜNÜN SÖZÜ
“MEİS Adası’na şah-mat operasyonu düzenlenmeli, yani Meis’in doğusunda ve batısında bulunan Kara ve Fener Adası’na asker çıkarılmalı. Diğer adalar da boşaltılmadığı takdirde harekât yapılacağı deklare edilmeli. Yunanistan böylece masaya oturtulmalı” (Emekli Kurmay Albay Ünal Atabay)
BİLİYOR MUSUNUZ?
BEYOĞLU ÖĞRETMENEVİ, SULTAN BEYAZIT VAKFI’NA MI DEVREDİLDİ?
İSTANBUL milletvekili Dr. Ali Şeker’in Beyoğlu’ndaki tarihi öğretmenevinin Sultan Beyazıt Vakfı’na devredildiğine ilişkin iddiaları Meclis’e taşıyarak Bakan Ziya Selçuk’a “Öğretmen maaşlarını yük olarak gördüğünüz gibi ucuza ve güvenle konaklamalarını da mı yük olarak görüyorsunuz?” diye sorduğunu...
ESKİ CHP milletvekili Barış Yarkadaş’ın, Kültür Bakanlığı’nın elinde bulunan 350 milyon TL tutarında ‘telif fonu’nun, konser yasakları ile açlığa mahkûm edilen sanat emekçileri için kullanılması önerisinde bulunduğunu...
KAFTANCIOĞLU’NU NASIL TANIYORUZ?
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu Taksim toplantısında kendisine sorulan “Atatürk adını kullanmamak tercihiniz mi?” sorusuna “Kişilerin isimlerinden söz ederken, belirli alışkanlıklarla bunların özel atıflarla kategorize edilmesine karşıyım. Yıllardır kullandığım gibi bu şekilde ifade etmek, kendimi ait hissettiğim bir ifade olduğu için tercih ediyorum” yanıtını verdi ya, ortalık karıştı.
CHP milletvekilleri Atilla Sertel, Kamil Okyay Sındır, Tacettin Bayır, Sevda Erdan Kılıç, Mehmet Ali Çelebi, Tuncay Özkan, Gürsel Tekin ve Bedri Serter sosyal medya hesaplarından paylaşımlarda bulunarak Kaftancıoğlu’nu sert bir dille eleştirdiler. Konu 13 Eylül’deki MYK’da gündeme geldi. İki yönde bilgi var; biri, Kılıçdaroğlu’nun “Çok önemli bir konu değil, fazla önemsemeye gerek yok” dediği yönünde, diğer bilgi ise Kılıçdaroğlu’nun “Ben kendisini uyardım, tweet atma, dikkatli ol dedim ancak dinlemedi” dediği oldu. Kurultay onur üyesi Prof. Dr. Tolga Yarman “CHP İl Başkanı’nın Atatürk’ün adını, özrü kabahatinden büyük bir çizgide olarak anmaktan kaçınması içimizi acıttı ama hiç şaşırtmadı. Hem O’nun resminin altında poz vereceksin, hem de O’nun adını beğenmeyeceksin! Atatürk’e ve Cumhuriyet değerlerine dönük ‘takiyye’ midir bu? Kimse kimsenin adını; babasının, dedesinin soyadını, beğenmediği için telaffuz etmeme, giderek örtme, yok sayma, lüksüne sahip değildir” dedi.
GOLDA MEİR - İNDİRA GANDİ
Taksim toplantısını izleyen siyasetçi bir dostu Can Ataklı’ya Kaftancıoğlu için demiş ki: “Çoğu CHP’nin deve dişi gibi isimleri karşısında inanılmaz bir performans sergiledi. Beni çok etkiledi. Sanki karşımda Golda Meir veya İndira Gandi var gibi hissettim. CHP’nin çok daha etkili bir görevinde olmasının, Türkiye için yararlı olacağını düşünüyorum ve galiba öyle de olacak.”
Paylaş