Yalçın Bayer: ‘Akarcalı, ikili oynamıyor’

Yalçın BAYER

Okurumuz Atilla Aşut, dün ‘‘Bülent Akarcalı ikili mi oynuyor?’’ diye soruyordu.

‘‘Hayır’’ diyor Akarcalı... Otomobil yarışı vesilesiyle TBMM'nin istismar edildiğini, kamuoyuna milletvekilleri sanki bu olayın arkasındaymış gibi bir hava verdirildiğini söylüyor.

‘‘Ortada büyük bir oyun oynanıyor. Ben onu yakaladım, benden başka da bu işleri takip eden yok’’ diyor.

TRT spikerlerinin, kanunla yasaklanmasına rağmen sigara reklamı yaptıklarını ileri sürüyor.

Attila Aşut'u da 'entelektüel tembellik' yapmakla eleştiriyor.

ANAP milletvekili Akarcalı, yazılı açıklamasında şöyle diyor:

‘‘1988 yılında Sağlık Bakanı olarak başlattığım sigaranın zararlarını halka anlatmak, belirli yerlerde sigara içilmesini ve sigaraya yönelik her türlü reklamın yasaklanmasını sağlayan çabalarım benzer yoğunlukta devam etmektedir. En son mevcut yasanın hükümet tarafından tam uygulanması için (18 yaşından küçüklere sigara satılmaması, para cezasının tahsil edilmesi) Başbakan, Adalet, İçişleri ve Tekel'den sorumlu Devlet Bakanlarını yazılı soru önergeleriyle uyardım.

Philip Morris-Sabancı ortaklığı, sigara reklamını tekrar başlatabilmek için sürekli her türlü imkánı dener. Son olarak el attıkları konu uzun zamandır üzerine çalıştıkları Formula-1 yarışlarını Türkiye'de düzenlemek gerekçesiyle sigara reklam yasağını delmektedir.

Ben de üç yıldır bu konunun izleyicisiyim.

NTV'deki programa katılma nedenim de budur. Program öncesi katılımcılara 'sigara reklamı yasağında sigara şirketleri lehine bir değişikliğe hiçkimsenin gücü yetmeyeceğini' çok açık bir şekilde belirttim. Nitekim program boyunca sigarayla ilgili lehte hiçbir konuşma olmamıştır.

Benim tavrım şudur: Türkiye'de otomobil yarışları, sigara reklamı ipoteğine sokulmamalıdır. Bu sektör dev petrol şirketleri, otomobil fabrikaları, yedek parça üreticileri, lastik fabrikaları, vs ile parasal açıdan zaten çok kuvvetlidir. Sigara reklamına ihtiyaç yoktur. Dolayısıyla otomobil yarışlarının sigara reklamı olmadan yapılmasına otomotiv sektörünün kendisinin sahip çıkması gerekir.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM

TRT 3'te 9 Mart günü yapılan yayını ilgili bakana, TRT ve RTÜK'ün yönetim kurullarına suç duyurusu olarak ilettim. Bu konuda gereğinin yapılacağı sözünü aldım.

12 yıl önce tek başıma siyasi kariyerimi riske ederek başlatıp yürüttüğüm bu mücadelede Sayın Atilla Aşut gibi konuya duyarlı kişilerin eksik bilgilerini tamamlamak için beni arayıp bilgi talep etmeleri son derece doğal olur. Ama yanlış, eksik bilgilerle bana 'ikili mi oynuyor' diye hitap etmeleri son derece yakışıksız ve üzücüdür.’’

Akarcalı ikili oynamadığını, oynayanları ortaya çıkartmaya çalıştığını söylediğine göre, bakalım başka çevrelerden ses çıkacak mı?

'Acil' hizmet

‘‘AMBULANS aldatmacasına dikkat, diye e-mailler geliyor. MÜSİAD ve Burhan Özfatura ile ilişkilendiriliyorsunuz?’’ diye soruyoruz, Dr. Merter Demirdelen'e...

Demirdelen, Med-Life şirketinin genel müdürü... Bundan bir süre önce pek çok sağlık kuruluşu ile ortak bir çağrı merkezi kurmuşlar. Türkiye'nin her yerinden bağlı olan 444 0 911 No'lu telefondan, sağlık hizmeti vermeye başlamışlar. Aynı, Sağlık Bakanlığı'nın 112 Hızır Acil'i gibi.

‘‘Bu karalama mı, engelleme mi, yoksa bir şaka mı, bilemiyoruz’’ diyor. Engelleme amacıyla e-mailler yoluyla daha başka çirkinliklerin de ortalığa yayıldığını söylüyor.

- Sizler kimsiniz?

- Kökeni hayat sigortacılığı olan arkadaşlarız.

- Rakipleriniz kim?

- Özel bir sağlık örgütlenmesi olduğumuzdan ilkiz. Hiçbir dini ve siyasi grupla ilişkimiz yok. Özel sektör acil müdahalelerde yoktu. 112 sistemi çok yalnız, Türkiye'ye yeterli değil, desteklenmesi lazım. Biz de bunu yaptık.

- Nasıl bir hizmet.

- Çalışmalarımızı İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Bursa, Antalya ve Muğla'da başlattık. Bugüne kadar acil durumlarda ambulans kullanımı hemen hemen yoktu. Acil durumlarda ambulans kullanma alışkanlığının olmaması, iyi niyetle gerçekleştirilen yanlış müdahale ve yanlış taşımalar, ölümlerin yüzde 80'inin hastaneye varmadan gerçekleştirdiğini gösteriyor.

- Sadece ambulans yardımı mı?

- Hayır, acil müdahale de veriliyor. Evde doktor muayenesi, basit tetkikler, hemşire bakımı gibi... Ayrıca, talep edenin hasta ve doktor seçme hakkına saygı gösteriyoruz. Türkiye'nin tanımadığı bir hizmet bu.

- Özel sağlık hizmetlerinden insanlar yılmış durumda. Ücretler nedir?

- Can yakmayacak şekilde tespit edildi. TBB'nin belirlediği fiyatlar ölçüsünde. Yani bir insanın gecenin bir vaktinde taksiyle bir yerlere gidip gelmesinden daha anlamlı.

- Paralı 900'lü hatlara mı bağlısınız?

- Hayır, 444'lü telefonlar şehir içi konuşma ücretine tabi.

Özelleştirme

mağdurları

BİZLER az sayıda özelleştirme memurlarından işsiz ve mağdur olan personeliz. Bir süre önce bizim durumumuzda olan personel için Devlet Personel Başkanlığı'nca tayinlerimizin yapılması, yani kanun çıkması için yasa tasarısının Meclis'e gönderildiğini öğrendik. Bu konu ile ilgili 4046 sayılı yasanın devamı olan bu kanunun çıkması için 1994 yılından bugüne biz mağdurlar ümitle bekliyoruz.

Bu kanunun çıkması için çalışan komisyonun bizlere yardımcı olmasını ve tayinlerimizin bir an önce yapılmasını bekliyoruz.

Êİ.B.-BARTIN

Afta siyasi rant

AF kanunu hükümetin bir ayıbı olarak ortada iken kimsenin muhalefet dahil bu konudan hiç söz etmemesini neye bağlıyorsunuz? Yani bu hükmetin başarılı bir hükümet olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Fakat tek ayıbı bu af kanunudur. Aldığı radikal kararları büyük bir uzlaşı ile hayata geçiren bu hükümet bir tek konuda açık vermiştir; bu da af kanunudur. Muhalefetteki partiler bunu gözardı etmektedirler. Böylece de neden muhalefette oldukları anlaşılmaktadır. Muhalefetin görevi hükümeti denetlemektir. Fakat görevlerini yapmamakta, başka konularda kendilerine çıkar ve siyasi rant için pazarlık peşindedirler. Yüzlerce kişiye umut kapısı açan hükümet elinde elma şekeri ile çocuklara eziyet eden bir adam görümündedir.

Şunu sormak istiyorum; veto edilen kanun ne gibi değişikliğe uğrayacaktır. Yoksa ayrıcalıklar getirilip pazarlıklar yapılacak mıdır?

Sayın Adalet Bakanı Prof. Türk kamuoyunu aydınlatmalıdır.

Ben de çek mağdurlarındanım. Asya ve Rusya krizlerinde ödeyemediğim çeklerden dolayı ceza aldım. Fakat bir taraftan da bunları ödüyorum. Ama bir tanesini ödeyemezsem cezaevine gireceğim. Ve diğerlerini de ödeyemeyeceğim. Böylece de cezaevinden çıkamayacağım.

Bu konunun bir an önce sonuçlanmasını istiyorum.

Seyit Ali AYDIN

SEVGİLİ Ferdi Tayfur son kasetiyle gönülleri bir kere daha fethetti. 'Sigarayı bıraktım' adlı çalışmasıyla milyonlarca sigara ve alkol bağımlısı insanı düşündüreceğine inanıyorum. Toplumumuza pozitif mesajlar ileten bütün sanatçılarımızı ve Ferdi Tayfur'u yürekten kutluyorum.

Oya GEDİK-İSTANBUL