ESENKENT Kültür, Sanat ve Eğitim Vakfı Başkanı Dr. Gürbüz Çapan’ın gayretleriyle Bahçeşehir Üniversitesi’nde yapılan ‘AB sürecinde Türkiye açısından yanlış giden ne?’ başlıklı paneli bize bir kez daha gösterdi ki, ne AB Türkiye’yi üye yapmakta, ne de Türkiye üye olmak istemekte samimi...
Bu soru, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde siyaset yapan Türk kökenli milletvekillerine soruldu. Onlar ise Türkiye’nin dışarıdaki imajı olan dış Türklerin bugüne kadar Türkiye tarafından ihmal edilmesinin sitemini yaptılar. Türkiye’nin Avrupalı Türkleri ‘döviz makinesi’, Avrupa ülkelerinin ise ‘Bir gün gidecek olan misafir’ olarak görmesi nedeniyle uzun yıllar ‘ihmal edilmelerinden’ yakındılar. Avrupalıların Türkiye’yi, dışarıdaki Türklerle doğrudan özdeşleştirmesi, iş, eğitim sorunu yaşayan Avrupalı Türklere bakıp, Türkiye’nin AB üyesi olamayacağına hükmetmelerinin, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda yanlış giden unsurların başında yer aldığını söylediler. Kimler mi vardı? Avusturya’dan Alev Korun, Şirvan Ekici, Almanya’dan Hakkı Keskin, Özcan Mutlu, Dilek Kolat, Bilkay Öney, Belçika’dan Fatma Pehlivan, Mahinur Özdemir, Serdar Kılıç, İngiltere’den Ayfer Orhan, Danimarka’dan Hüseyin Araç ve Norveç’ten Mert Efe Bartınlıoğlu, Türklerin artık Avrupa ülke yönetimlerinde yer almasıyla bugüne kadar Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde ‘engel’ görünen Türklerin, giderek ‘köprü’ konumuna ulaştığını da söylediler. İtiraf edilen bir nokta ise Avrupalı parlamenterlerin Türkiye’ye yönelik önyargılarından hiçbir zaman kurtulamadığıydı. Bunun için Türkiye’ye büyük görev düştüğü söylendi. Kadın hakları, aile içi şiddet, basın ve ifade özgürlüğü gibi sorunların Avrupa’ya ‘olumsuz’ yansıdığı belirtildi ve “Bunları çözmezseniz, biz sizi Avrupa’da savunamayız. Dost acı söyler” dediler.
Türk’e değil Türkçe konuşana da şarap yok
BERLİN’de Sosyal Demokrat Parti eyalet milletvekili olan Dilek Kolat, Türkiye’deki mahalle baskısına örnek olarak başından geçen bir olayı şöyle anlattı:
“Bir Alman grubuyla, Sultanahmet’te bir otelde yemek yerken, şarap istedik. Türkçe konuştuğum için bana vermediler. Benim de Alman pasaportum var dedim. Bu kez ‘Türkçe konuşanlara da vermiyoruz’ diye konuştu.” Güldük ve sonra derin derin düşündük.
‘Köprü’den batıya yürüdük
DIŞİŞLERİ eski bakanlarından Murat Karayalçın panelde AB ile ilgili olarak ilginç görüşler ortaya koydu: “Erdal İnönü, Türkiye’nin, Avrupa ile Ortadoğu arasında bir köprü olduğu değerlendirmesini yanlış bulurdu. ‘Köprüde hep duramazsınız, bir tarafa geçmek gerekir. Biz batıya geçeceğiz’ derdi. “Ama” diyerek kendi görüşlerini aktardı: “Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir paradigmaya, yeni bir anlayışa gerek var. Türkiye, AB’ye üye olmalı mı? Artık bunu tartışacağız. Zaten görüşmelerde ciddi bir tıkanıklığın, sürdürülebilirlik sorununun olduğu açık.” Le Monde Gazetesi’ndeki bir yorumda Avrupa’nın artık ‘üç vitesli’ bir yapıya dönüşeceğinin yazıldığını belirten Karayalçın bunun şöyle tarif edildiğini söyledi: “Para birliği, siyasi birlik ve pan-Avrupa (Türkiye, Rusya ve Ukrayna’nın katılımı ile).” ? Almanya’da okul açan Bahçeşehir Üniversitesi’nin sahibi eğitimci Enver Yücel: “AB bizi menfaati olduğu anda alacaktır.”
Fransız kalmayınız ? GAZİANTEP’ten bakliyat ticareti yapan bir tüccarın, “Mersin’e getirilen 70 bin ton Kanada mercimeği ve 40 bin ton da pirinç” konusundaki ilginç açıklamalarını yazmışsınız. Güneydoğu’daki mercimek ürünü de 1.5 ay sonra çıkacakken, bu kadar ürün niye getirilir, diye sorguluyorsunuz. Bu tüccar ve bu şekilde düşünenler için çok büyük bir şans ayaklarına geldi. Tüm partiler pek çok değerli ismi Gaziantep’ten aday gösterdi. Mesela AKP bu seçimlerde en ağır toplarından Genel Başkan Yardımcısı Sayın Hüseyin Çelik’i ve araştırmacı gazeteci yazar Sayın Şamil Tayyar’ı Gaziantep’ten 1. ve 3. sırada aday yaptı. Muhtemelen de kesin olarak seçilecekler. Başta Çelik ve Tayyar olmak üzere tüm adaylar için işte çok güzel bir fırsat. Lütfen konuya “Fransız” kalmayınız, üzerine gidiniz ve sizlerden beklendiği şekilde halkı konuyla ilgili aydınlatınız. Metin YAYKINLIOĞLU
Biliyor musunuz
? BÜYÜKŞEHİR CHP grubunun Başkan Kadir Topbaş’a dört yıl önce Sama Dubai İstanbul Gayrimenkul A.Ş.’ye ihale edilen İETT Levent Garajı yeri ile ilgili olarak, plan tadilatının iptaline yönelik davanın hangi aşamada olduğunu belirterek, “İhaleyi alan şirketin vermiş olduğu yaklaşık 35 trilyon liralık teminat mektuplarını nakde dönüştürüp, belediyemize gelir kaydetmeyi düşünüyor musunuz? Yoksa ihale fesih mi edildi?” diye sorduğunu... ? RAHMİ M. Koç Müzesi’nde Ahmet Güleryüz arşivinden derlenen ephemera, fotoğraf, objelerin ve Şehir Hatları’ndan gelen altı gemi modelinin olduğu sergi, İstanbul ve deniz tutkunlarını anlatıyor. ‘İstanbul ve Deniz; İki Sevdalı’ adlı sergi haziran ayı sonuna kadar Lengerhane binasında ziyaretçilerle buluşuyor.