Paylaş
Hazine yardımı alabilmek için en az %7 oy oranı sağlamak koşulu bulunuyor.
ANAP’ın geçen dönem aldığı oy oranı %5.1 idi.
Bu nedenle Anavatan’ın talebini, Maliye Bakanlığı reddetti.
Bunun üzerine Anavatan, İdare Mahkemesi’ne dava açtı.
İdare Mahkemesi, Hazine yardımının ödenmesi gerektiği yolunda karar verdi.
3.10.2006 tarihinde 9 milyon YTL (9 trilyon), partinin hesabına geçti.
Ancak Maliye Bakanlığı Danıştay 10. Daire’ye yürütmenin durdurulması talebi ile dava açtı.
10. Daire yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Bu karara karşılık Anavatan, aynı daireye yeniden itirazda bulundu.
Danıştay 8.1.2007 tarihinde bu talebi reddetti.
Bu durumda 9 milyon YTL’nin Anavatan’dan geri alınması gerekiyor.
Ancak araya Cumhurbaşkanlığı seçimi, Anayasa değişiklikleri ve referandum konusu girdi.
Bu arada Anavatan ile DYP arasında ’Demokrat Parti’ye katılma süreci başladı.
DYP; DP’ye dönüşürken, Anavatan bu birleşmeden vazgeçti.
Bu parayı Hazine hálá geri almadı/alamadı.
Anavatan’ın tüzel kişiliği ortadan kalkarsa Hazine bu parayı geri alabilir mi?
Mevcut durumu sürerse ne olur?
RP’nin ’kayıt trilyon’ davası gibi bir dava gündeme gelir mi?
Mandacılara
ŞÖYLE bir düşündüm de, Filistin, Lübnan, Irak ve Afganistan’da kadın, ihtiyar, çocuk demeden cana kıyan emperyalistlerin ödlek ordularına güvenmektense, kendi ülkemin sicili temiz Mehmetçik’lerine güvenmek daha şereflice geliyor bana. Mandacılar duysunlar, lafım o gafilleredir.
Yahya DUMAN
GÜNÜN SÖZÜ
"Memleketimizin bir tarafında kuraklık yaşanırken diğer tarafında taşkın olayları ile karşılaşılabilmektedir. Şu an yaşanan kuraklığın iklim değişiminden kaynaklı bir kuraklık mı olduğu, yoksa 1956, 1973, 1989 yıllarda yaşanan olağan kuraklık dizilerinden biri mi olduğunu söylemek için erkendir. Kuraklık ve taşkınların önüne geçebilmemiz için inşa edilmeyi bekleyen 550’nin üzerindeki depolamalı baraj tesisinin bir an önce gerçekleştirilmesi gerekmektedir."
(DSİ Genel Müdür Vekili Haydar Koçaker)
’Hazretler’ koltuk derdinde
TÜRKİYE siyasi olarak nisan ayından başlayarak hayli hareketli günler geçiriyor.
Anayasa değişiklikleri, seçim, birleşmeler... Ve de adaylar.
Suç dosyaları hálá kapanmamış eski kurt siyasiler de seçilmek telaşıyla kimi partisinden, kimi bağımsız olarak adaylıklarını koydular... Amaç belli; dokunulmazlık zırhına bürünmek...
Yeniler eskileri istemediler, eskiler 40 yıllık partilerinden istifa ettiler. Dün birbirlerini yerden yere vuranlar bugün listelerde sıra kapma uğruna kanka oldular.
Gelsin suçlamalar, hakaretler... Seviyesizlik, çıkarcılık diz boyu...
Türkiye bugüne kadar hiç yaşamadığı bir seçim ortamına girmiş bulunmakta.
İşimiz Allah’a kaldı!
Ankara seçim telaşını yaşayadursun K.Irak’tan Türkiye’ye sözlü tehditler devam ediyor.
Diğer tarafta da arka arkaya gelen şehit ve saldırı haberleri hız kesmiyor.
Bir tarafta koltuk telaşı, birbirlerini yumruklayan TBMM vekilleri! Diğer tarafta kahpece toprağa düşen gencecik fidanlar!
Ankara’da Anafartalar Çarşısı’nda meydana gelen patlamada 6 ölü, 100 civarında yaralı. Son olarak önceki gün Tunceli’nin Pülümür ilçesi Kocatepe Jandarma Karakolu’na PKK’lı teröristlerin yaptığı baskın sonucunda 7 askerimiz şehit oldu, 7 asker de yaralı. Bir başka olay ise; Hakkári’nin Şemdinli İlçesi Aktütün Jandarma Sınır Karakolu’ndaki nöbetçi askerlere bir grup terörist tarafından roketatar ve uzun menzilli makineli tüfeklerle taciz ateşi açıldı. (Gazeteler)
Türkiye kendi topraklarında saldırıya uğruyor, askerini, vatandaşını şehit veriyor. Adeta savaşa girmiş gibi her gün şehit, her gün saldırı. Düşman belli, çözüm belli...
Ne bekleniyor?
Bütün bunlar yaşanırken asker, K.Irak’a girmek için Meclis kararı bekliyor ancak hükümet "Asker talep etsin!" diyor, asker ise "Siyasi karar gerekli" diyor. İşine gelmediği zaman Başbakan "Genelkurmay bana bağlı" diye ortalığı kasıp kavuruyor, iş K.Irak’a geldiği zaman da "Askerden bir talep gelmedi" diyebiliyor. Biz de merak ediyoruz acaba Kosova, Somali, Afganistan ve Lübnan’a asker göndermek için Genelkurmay’dan yazılı talep mi geldi?
Ve... Türkiye şehitlerine ağlamaya devam ediyor...
Böyle giderse gözyaşlarımız hiç dinmeyecek...
Biliyor musunuz
ORDU’dan iki dönemdir CHP’den adaylık için başvuran Yeminli Mali Müşavir Nedim Türkmen’in aday gösterilmemesi üzerine GP’den Cem Uzan’ın bulunduğu İzmir 1. bölge 3. sıraya konulduğunu... Kamuoyunda ’Yasin El Kadı’ müfettişi olarak tanınan Maliye Başmüfettişi Hamza Kaçar’ın Çorum’dan aday gösterilmediğini... CHP Kayseri eski Milletvekili A. Gani Aşık’ın ’Atatürk’ün ’egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, devredilemez ve emanet edilemez’ sözünün Meclis duvarlarında ve kitap sayfalarında kaldığını söylediğini...
MESAJ PANOSU
CHP Tekirdağ milletvekili adayı Faik Öztrak, Adnan Öztrak’ın değil, eski Gümrük ve Tekel Bakanı Orhan Öztrak’ın oğludur. Düzeltir, özür dileriz.
VAN Gölü’ndeki Akdamar Adası’ndaki küçük tarihi kiliseyi tavşanlardan koruyamayan Turizm yetkilileri, buradaki tesisleri nasıl koruyacak. Hele hele PKK’dan?
Mehmet TAŞÇI
Paylaş