TSK, ‘muz cumhuriyeti’ ordusu değildir

.

Haberin Devamı

AKP Tokat Milletvekili Resul Tosun’un, Ankara’da bulunan TSK ile ilgili sözleri beni, bütün ailemi, yakınlarımı, komşularımı, iş arkadaşlarımı son derece üzmüş ve öfkelendirmiştir. Eminim bütün Türkiye genelinde duygular aynı.

Bizler Türk milleti olarak ordumuza yürekten bağlıyızdır. Ordumuza, komutanından erine kadar toz kondurmayız. Bu bizim geleneğimizden gelir. Ne zaman ülke buhranda olsa, her şeyi yeniden düzeltip ülkeye huzuru yerleştirmek için onlardan medet ummuşuzdur.

Ve o yüce ordu, Güney Amerika ülkelerinde olduğu gibi halkını inletip sömürmemiş, vazifesini yapar yapmaz kışlasına çekilmiştir.

Bu adam kim oluyor da saygıdeğer bir kuruma bu cüreti gösterebiliyor? Bu ülkede herkeste orduya sempati vardır, sevgi vardır. Ama maalesef milletvekillerinin çok az bir kısmı bu hislerden nasip almamıştır. Milletvekili olmuş Resul Tosun sıcak yatağında uyurken, o askerlerdir ki sabaha kadar ülke sınırlarını bekleyen. Kimlik de sorar, adres de sorar. Ne isterse sorsunlar. Onlara canımız feda.

Ferah KURMANAY

- AKP’
li Resul Tosun’un, askeri binaların Ankara’dan gitmesini istemesini şiddetle kınıyorum. Türk askeri, halkımızın gururu ve güvencesidir. Sayın vekil bunu görmüyorsa, en güvenilir kurumlar için yapılan kamuoyu yoklamalarını incelesin ve halkın kime güvendiğini ve kimlere güvenmediğini anlasın. Milletvekili anlaşılan askerden beter şekilde rahatsız olmaktadır. Kolayı var, askere tahammülü yoksa kendi taşınsın.

Prof. Faruk MENDİ

(Not: Tosun, eski MTTB’ci, Medine-i Münevvere İslam Üniversitesi mezunu, Genelkurmay Dil Okulu’nda çevirmen ve öğretmen olarak görev yaptı, ‘İslam Edebiyatı’ ve hanımlara hitap eden ‘Sena’ Dergisi’ni çıkardı. Adım Holding kurucularından. Birlik Vakfı üyesi, Yeni Şafak yazarı.)

Bir öykü

12 Eylül’den bir gün önce Cumhurbaşkanı Vekili İhsan Sabri Çağlayangil, Genelkurmay Başkanı Kenan Evren’i kabul ediyor.

Kulağına ‘kar suyu’ kaçan Demirel, görüşmeden bir gün önce Çağlayangil’e ‘Askerde bir hareketlilik var, bir şey var mı, Evren’in ağzını bir ara bakalım’ diyor.

Çağlayangil kurt bir politikacıydı. Haftalık görüşmede Evren’e, ‘Paşam, Genelkurmay’ı, Harp Okulu’nu, kuvvet komutanlıkları binalarını şehir dışına çıkartsak olmaz mı?’ diyor.

Evren, ‘Gayet iyi olur, bunu iyice bir planlamak lazım’ diyor.

Sabaha karşı 12 Eylül darbesi oluyor.

(Bir profesör okurumuzdan.)

Borçlu ülkenin hayırseverliği

BÖLGESEL güç olduğumuzu iddia ederiz. Ya pratikte nasıl?

Hükümet kırmızı çizgi çiziyor. Barzani kafa tutuyor. Ankara ‘kırmızı çizgilerini’ silip atıyor. Ankara’nın güvenirliliği, inanırlılığı, öngörüsü taban yapıyor!

MİT Müsteşarımız, Barzani’yi ziyaret ediyor. ‘Eşdeğer’ muhatabımız Barzani, Talabani oluveriyor.

‘Bölgesel güç’ olsak, Ankara’dan öksürüldüğünde, Kuzey Irak’tan hazırola geçilir. Ama nerdeee! Değil hazırola, polemiğe geçiyorlar!

Erdoğan yüzümüzü küreselliğe çeviriyor. Başbakan meclis lojmanını bırakıyor. Dünyanın az zengin ülkesine nasip olan... VIP uçak, VIP helikopter satın aldırıyor.

Başbakan Afrika, Tayland (tsunami), Pakistan (deprem) derken, dünyayı dolaşıveriyor. Fakir ülkelere yardım sözleri veriyor. Bu ülkeler hala para gelecek diye bekliyorlar. Batı dünyası da halimize gülüyor. IMF’ye borçlu Türkiye, hayırseverliğe kalkıyor!

Bölgeselden, küresel rezilliğe sürükleniyoruz! Adama ‘Önce borçlarını öde. Bölgende güç ol. Sözün dinlensin. Sonra gez, küresel güç olmaya kalk...’ demezler mi hiç!

Bahadır BAHT

Trakya’ya ihanet

- TRAKYA Üniversitesi Rektörü Prof. Enver Duran, dünyanın en bereketli coğrafyasında bulunan Trakya’da kara, su ve toprak kirliliğine dikkat çekerek ‘Vize’de ormanlık alanda yapılması düşünülen çimento fabrikası, kısa ve uzun vadede yaşamsal alanlar için büyük tehdit unsuru oluşturuyor. Bu anlayışa karşı çıkarak hep birlikte bir adım daha atalım’ diyor.

- TEKİRDAĞ Marmara Ereğlisi, Sultanköy Beldesi’ne çimento fabrikası nasıl kurulur, AKP’li Sultanköy Belediyesi nasıl ruhsat verir, nasıl ÇED raporu alınır? Çevreye duyarlı insanlar olarak herkesin bu konuya ilgi duymasını ve hukuki yollara başvurulmasını istiyorum.

Necmettin DÖNMEZ

Biliyor musunuz

İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, Meclis üyelerine işlerini daha yakından takip etmeleri gerekçesiyle, 1500 dolar değerinde birer laptop hediye ettiğini, bunların kim tarafından sağlandığının bilinmediğini, ayrıca muhalefet üyelerinden hiç birinin buna itiraz etmediğini...

BÜYÜKŞEHİR’in Saraçhane’deki ana binasında cep telefonlarının dinlenmesine karşı bir cihaz yerleştirildiğini, bunun yasadışı olduğunun söylendiğini...

‘HAYA ve Edebe Aykırı Kadın Kıyafetlerinin Men’i Cemiyeti’ni kuran avukat Ali Kemal Bayraktar’ın kendince bir kılık kıyafet kanunu hazırladığını, ‘sözde’ kanunun uygulanması için ilk önce Trabzon Valisi’yle, daha sonra da Ankara’da devlet yetkilileriyle görüşeceğini... (Karadeniz Gazetesi)

- ALİAĞA-Menderes Hızlı Tren Projesi’nde yer alan Karşıyaka tünelleri inşaatı için, Ceylan İnşaat’ın İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne itiraz ettiğini, belediyenin çalışmaları durdurarak Kamu İhale Kurumu’na yapılacak itirazlar için tanınan 50 günlük sürenin dolmasını beklediğini... (Aliağa Ekspres)

Üzüldüm

DÜN köşemizde yayınlanan ‘Misbah Bey!’ başlıklı yazı üzerine Beyoğlu Belediye Başkanı A. Misbah Demircan bir not gönderdi:

‘Okurunuzun ‘Misbah Demircan’a haber verdik, gelip bakmadı bile’ demesine üzüldüm. İki bina yerinde yerinde incelenmiş, kaçak kat bulunmadığı tespit edilmiştir. Ancak binalardan birinin çatı katındaki 70 cm.’lik yapılan büyütme işlemi dikkatimizden kaçmamış gerekli yasal işlem yapılmıştır.

MESAJ PANOSU

KUMKAPI, Çapari Sokak No: 1’de bir lokanta inşaatı var. 1. derecede tarihi eser olduğundan daha önce Büyükşehir tarafından mühürlenmişti. Ancak Başbakan’a yakın bir AKP’li milletvekilinin ‘icazeti’ ile kaçak inşaat sürüyor. O inşaat sırasında çıkan ‘Bizans tonozları’ ne oldu acaba? Büyükşehir ve Koruma Kurulu bunlarla hiç ilgilenmez mi?

İ.M.-CANKURTARAN

Yazarın Tüm Yazıları