40 dakikada polis gelirse kimi kimden nasıl koruyacaksınız

ÇANKAYA Birlik Mahallesi’nde ikamet ediyorum. Geçen cuma günü 21.00-23.00 arasında evde bulunmadığımız süre içerisinde yatak odası balkonunun ahşap kısmını kırmak suretiyle hırsız girdiğini fark ettik.

Hemen (23.12’de) ilk olarak 0312-491 9894-95 no’lu Yıldızevler Karakolu’nu ve (23.14’de) ’155 polis imdat’ı arayarak evimize hırsız girdiğini hatta içeride olabileceğini bildirdim. Tabii tüm apartman sakinleri de olayı öğrendiler ve çevrede beklemeye başladılar.

Aradan zaman geçiyordu; komşularımızın çoğu da bir şey çıkmayacak diye evlerine dönmeye başladılar; balkondakilerin de uykusu gelmeye başlamıştı.

Bunca ’ziyaretçi-meraklı’ komşumuz geldi-gitti fakat bir türlü ne karakol ne de ’imdat’ diye haykırdığımız polislerimiz gelemediler. Saat 23.54’de aynı numaraları yeniden aradım.

Cevapları "ekipleri yönlendirdik" oldu. Ben de biraz sinirlenerek "Ekipler başka şehirlerden mi gelecek?" demem üzerine ’155 İmdat’ın telefonunun başında bulunan hanımefendi telefonu nazikçe kapattı. Saat 24.04 oldu; her zaman her konuda bizlere yardımcı olan Asayiş Şube Müdürümüz Sayın Ender Bey’i cep telefonundan arayarak konuyu aktardım. Kendisi de olaya şaşırarak gereğini yapacağını söyledi ve yaklaşık 5-6 dakika içerisinde önce sivil ekip, sonra karakol ve peşlerinden de ’parmak izi’ ekipleri geldiler.

TABANCA MI ÇEKMEM LAZIMDI

Yalçın Bey, şimdi kendi kendimize soralım?

- İmdat dediğimiz polislerimiz 40 dakikada gelirse kimi kimden koruyacaksınız?

- Evden kısa süreli ayrıldığımız için hırsızın evde olma olasılığı çok fazla idi. Ruhsatlı tabancam da evde olduğundan çıkıp etrafa zarar verebilirdi. İyi ki bulmaya fırsatı kalmamış.

- Hırsızlıkların bu kadar arttığı ülkemizde seçip Meclis’e gönderdiğimiz vekillerimiz neden cezaların artırılması ile ilgili çalışma yapmazlar. Neden mahkemeye arka kapıdan götürülen hırsızlar ön kapıdan ellerini sallayarak ve sırıtarak çıkarlar?

- Son olarak herkesin elinde Asayiş Şube Müdürü’nün cep telefonu yoktur. Kendisine teşekkür ederiz.

Vedat ŞABANOĞLU

4/C özelleştirme mağdurları

KAMUDA çalışan 4/C kapsamında bulunan personelin sıkıntıları hala çözülmedi. Bizler 10 ay çalışıyor, 2 ay ücretsiz izinli sayılıyoruz. Diğer zamanlar içerisinde hastalansak bile hastalanma hakkımız yok. Bugüne kadar iktidara gelmiş tüm siyasi partiler muhalefetteyken söylediği ve iktidara geldiği zaman unuttuğu ’eşit işe eşit ücret’ prensibi bir seçim vaadi olarak kalmıştır.

Bizler fazla bir şey istemiyoruz. Çalışma süremizin 12 aya çıkarılması ve maaşlarımızın en düşük memur maaşına eşitlenmesini istiyoruz. Aynı işi yaptığımız insanların aldığının yarısı kadar maaş alıyoruz. Memurlar için suç sayılan her şey bizler içinde suç sayılırken memura verilen hiçbir haktan yararlanamıyoruz.

Bu şekilde mağdur edilmiş olan 4/C lilerin mağduriyetlerinin giderilmesi için sizlerden yardım bekliyoruz.

Engin E.

SGK’dan bir istek

İKİ ay önce SGK bir genelge yayınlayıp Belediye polikliniklerinden hizmet alımını 15 haziran itibarıyla durduracağını bildirmişti. Bu arada Çankaya Belediyesi yürütmenin durdurulması için Danıştay’a baş vurmuş ve yürütmenin durdurulması kararı almıştı. Lakin 15 Haziran’dan itibaren vatandaş hala belediye sağlık polikliniklerinden hizmet alamamakta, reçeteleri SGK sisteminde kabul edilmemektedir. Bu durumda tansiyon-diyabet-koroner kalp hastaları gibi hayati önemi olan hastalar reçetesini yazdırıp ilaç alamamakta sıcak günlerde bir sağlık ocağından diğerine koşturmaktadır.

Sayın Sağlık Bakanı, SGK kurumu konuya acilen çözüm getirmelidir.

S.Fahri YAVEROĞLU
Yazarın Tüm Yazıları