Paylaş
Ve Sırbistan hâlâ Kosova’nın bağımsızlığını tanımıyor.
Balkanlar’da neler oluyor? Yeni bir Bosna ve Kosova savaşı mı eşikte?
ARNAVUTLUK BAŞBAKANI’YLA BAŞ BAŞA
Bu soruları baş başa sohbet etme imkânı bulduğum Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’ya bir bir soruyorum.
Edi Rama, bugüne kadar hiç görmediğimiz tarzda bir siyasetçi.
Aslen basketbolcu. Uzun yıllar Arnavutluk milli takımında oynamış.
Aynı zamanda ressam. Yıllarca Arnavutluk Güzel Sanatlar Fakültesi’nde resim dersi vermiş.
Ve bir yazar. Bugüne kadar yayınlanmış çok sayıda kitabı var.
Peki Rama neden ve nasıl başbakan olmuş?
RENKLERLE SİYASET
RAMA tabandan geliyor. Ressamlık yaptığı yıllarda Arnavutluk’taki komünist rejime karşı ayaklanmalara liderlik etmiş.
90’da Arnavutluk’ta komünizm çöktükten sonra başlayan demokrasi dalgasıyla birlikte de siyasete daha fazla girmiş.
98’de Kültür Bakanı olmuş. 2000-2011 yılları arasında da başkent Tiran’ın belediye başkanıymış.
Bu arada 2005’te Sosyalist Parti’nin başına geçmiş. 2013’ten beri de başbakan. Ancak başbakan olana kadar siyasetçi olduğunu kabul etmemiş.
Zaten Rama hâlâ öncelikli olarak ressam. Siyaseti renklerle yapıyor.
Tiran’ın tüm çehresini baştan aşağıya yenilemiş. Kamu binalarını ve birçok konutu rengârenk boyamış. En çok kullandığı renk ise, yeşil. Zira şehrin her yerini ağaçlandırmış.
Sanatla ve sivil toplumla da hâlâ o kadar iç içe ki, iki katlı hükümet binasının alt katını tamamen onlara açmış. Hükümete karşı siyasi eylemler orada, yani kendi ofisinin hemen altında düzenlenebiliyor.
BALKANLAR’DA SAVAŞ MI?
ARNAVUTLUK Başbakanı, işadamı Ahmet Arslan’ın düzenlediği “Fikir Sofrası” adlı geleneksel toplantıların misafiri olarak bu hafta İstanbul’daydı.
Sohbetimize hemen aklıma gelen ilk soruyla başlıyorum: Balkanlar’da yine savaş mı çıkıyor?
“Balkanlar bugüne kadarki en iyi zamanını yaşıyor. Çünkü tarihimizde ilk defa aynı masa etrafında oturup konuşabiliyoruz” diyor.
Geçtiğimiz yıl Almanya Başbakanı Angela Merkel’in davetiyle Berlin’de ilk kez “Batı Balkan Ülkeleri Zirvesi” düzenlendiğini anlatıyor. Ve burada yüz yıllık düşmanlıktan sonra ilk kez Balkan ülkelerinin geçmiş değil, gelecek hakkında konuştuklarını söylüyor.
Kendisinin 68 yıl aradan sonra Sırbistan’ı ziyaret eden ilk Arnavut başbakan olduğunu, Sırp tarafının da 102 yıl aradan sonra mayıs sonunda Arnavutluk’a ilk ziyareti gerçekleştireceğini hatırlatıyor.
AVRUPA TEK ÇARE
ANCAK bölgedeki kırılganlığa da dikkat çekiyor. “Balkanlar’da insanlar Avrupa’nın parçası olma hayalini kuruyorlar. Ve bu, Balkanların tek hayali. Bu hayal yok olursa, sorunlar yeniden başlar” diyor.
Ve ekliyor: “Ancak bu hayal ilelebet sürmez. Avrupa’nın oynayacağı rol ve Balkanlar’a nasıl yaklaşacağı hayati önemde.”
Entegrasyonu radikal İslam açısından da elzem görüyor. Balkanlar’daki Müslümanların en Avrupa ve Amerika yanlısı Müslümanlar olduğunu, Avrupa Birliği (AB) perspektifi kaybolursa onların da radikalleşebileceğini söylüyor.
BOSNA VE TÜRKİYE
PEKİ, Arnavutluk bağımsız Kosova’yı tanıyor. Sırbistan ise tanımadığı gibi, Kosova’nın kendisine ait olduğu iddiasında. Bu, ikili ilişkilerini nasıl etkiliyor?
Rama, Sırbistan’ın artık Kosova gerçeğini tanımak zorunda olduğunu, ancak yine de Sırplarla ilişkilerinin gittikçe geliştiğini söylüyor.
Tüm Balkan ülkelerinin AB üyesi olması gerektiğini, zaten o zaman aralarındaki sınırların AB çatısı altında kalkacağını özellikle vuruluyor.
Peki Bosna’da barış neden bir türlü sağlanamıyor? “Çünkü çok şey yaşandı. Ve önlerinde çok sorun var. Bu sorunlar karşısında tek ülke gibi hareket etmeleri kolay değil” diyor.
*
RAMA, Arnavutluk’un Türkiye’nin geçmişiyle benzer bir süreçten geçtiğini, Türkiye’nin sadece bir nesil içinde muazzam değiştiğini, bu nedenle yapılan reformları örnek aldıklarını söylüyor.
Türkiye’de yürüyen çözüm sürecine de Balkan perspektifiyle yaklaşıyor: “Sırbistan ve Kosova başbakanları bile yaşanan onca şeyden sonra oturup barış üzerine konuşabiliyorsa, her şey olabilir. Yeter ki istek olsun.”
Paylaş