Paylaş
Suriyeli mültecilerin Urfa’daki dört kampından biri olan çadır-kentte 30 sin mülteci kalıyor. Evvelki gün sınırda çıkan çatışmayla birlikte, sadece bir günde 10 bin mültecinin geldiğine tanık oldum.
*
Kamplardaki mültecilerle gün boyu siyaset konuşuyoruz. Hepsi Esad karşıtı. Ve nerdeyse hepsi Türkiye’nin desteklediği Suriye Ulusal Koalisyonu’na bağlı olan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) destekçisi.
Bir ÖSO askeri de orada. İki hafta önce gelmiş kampa. Ailesini iki yıl önce buraya yerleştirip cepheye dönmüş. Onları ziyaret ettikten sonra tekrar çatışmaya gidecek.
Sohbetimiz sırasında ilginç bir iddia atıyor ortaya. İki ay önce ÖSO ile İslam Cephesi’nin (İC) birleştiğini söylüyor. Malum, İC ılımlı İslamcılardan oluşuyor. Ve ÖSO gibi Esad’a ve El-Kaide bağlantılı gruplara karşı savaşıyor.
Bu birleşmenin ellerini çok daha güçlendirdiğini söylüyor. Hatta isimlerinin artık “Özgür Suriye Ordusu” değil, “İslam Cephesi” olduğunu iddia ediyor. En ilginç iddiası ise, bu kararı Türkiye’nin Suriye Ulusal Koalisyonu’na aldırdığı ve ÖSO’nun askeri meclisinin Türkiye’de olduğu.
*
İddialar elbette teyide muhtaç. Önce Suriye Ulusal Koalisyonu’nun Türkiye Temsilcisi Halit Hoca ile konuşuyorum. Birleşme iddiasını yalanlıyor. Ancak önemli bir detay ekliyor: İC’yi oluşturan beş tümenden üçü (Liva el-Hak, Liva el-Tevhid ve Sukur-u Şam) zaten ÖSO’dan İC’ye geçmişlerdi. Dolayısıyla iki grup zaten geniş bir ortak taban paylaşıyor. Hoca, bu tabanda zaman zaman kaymalar yaşandığını, iki grup arasında geçişler olduğunu söylüyor.
Akabinde konuştuğum ÖSO’nun Başdanışmanı Ubay Şahbandar’a göre de, İC ile ÖSO sadece sahada işbirliği yapıyor. Askeri konseyin merkezinin ise Türkiye’de olmadığını, sadece Reyhanlı’da bir ofisleri olduğunu söylüyor.
*
Dışişleri Bakanlığı’nın üst düzey bir yetkilisi de aynı şekilde bu iki oluşumun sadece zaman zaman birlikte hareket ettiğini söyleyerek birleşmeyi yalanlıyor.
İC daha önceleri El Kaide bağlantılı gruplarla ÖSO arasında tam ortada duruyordu. Hatta savaşın başlarında radikal İslamcılarla birlikte hareket ettiği bile söyleniyordu. Bu nedenle her iki taraf da İC’yi kendine doğru çekmeye çalıştı. Zira İC Suriye’deki en geniş tabanlı, yani savaşçı sayısı en fazla olan muhalif grup. Dışişleri yetkilisi, bu nedenle İC’nin ÖSO’ya yakınlaşmasının hedeflendiğini de teslim ediyor.
*
Hem kamptaki mültecilerle hem de yetkililerle yaptığım konuşmalardan anlıyorum ki, Suriye’de hiçbir şey siyah-beyaz değil. Muhalifler arasında çatlaklar olduğu gibi, geçişler de çok. Ve birbirinden çok farklı grupların sahada taktiksel birliktelik kurdukları aşikâr.
Türkiye bu savaştan en çok zarar gören ülke olarak çok yakın takipte. Ne var ki bu kadar kaygan ve gri bir zeminde gelişmeleri yönlendirmesi neredeyse imkânsız. Bu nedenle Ankara bir süre daha gelişmelere göre pozisyon almakla yetinmek zorunda kalacak gibi görünüyor.
Paylaş