Vedat Yücebaş

DEPREM oldu, deprem bölgesi için yardım hazırlıkları hemen başladı.

Böyle bir şey mi bekliyordunuz be kardeşim.
“Deprem, afet olsa da yardım etsek” diye hazır kıta mı duruyordunuz.
Bir baktım depremden 10 saat geçmemiş Bursasporlu taraftarlar, Bursaspor Kulübü, belediyeler, STK’lar bilmem kaçıncı TIR’ı bölgeye göndermiş.
Diğer kulüp taraftarları da aynı durumda.
Ve hatta taraftar grupları aralarında “Bizim stadımıza gelemeyen taraftarlarımız, diğer kulüplerin statlarına gidip destek olabilirler” diye organize oldular.
Bir bakmışsınız, göğüslerinde ayrı ayrı armalar taşıyan taraftarlar, omuz omuza koli dolduruyorlar.
İnsan zinciri oluşturup kolileri TIR’lara yüklüyorlar.

GURUR DUYUYORUM

Yazıma, oğlum Ege Vedat’ın geçtiğimiz günlerde anlattığı fıkra ile başlamak istiyorum...

“Nasrettin Hoca bir gün, köy meydanında bir ağaca çıkmış ve oturduğu dalı kesmeye başlamış.
Köylülerin ciğere bakan kediler gibi kendisini sessiz bir şekilde izlediğini gören Nasrettin Hoca, “Yahu biriniz de ‘hoca oturduğun dalı kesiyorsun’ diye niye uyarmadı” diyerek tepki göstermiş.
Bunun üzerine köylüler, “Hocam bir bildiğin vardır diye bir şey demedik” yanıtını vermişler.
Nasrettin Hoca, “Uyarmadınız. Düşsem tutmazsınız da” diye devam etmiş.
Bunun üzerine köylüler, “Ya tutarsak” demişler.”
Sinir bozucu bir fıkra değil mi?
“Fıkradan spora Bursaspor’a nasıl geçiş yapacak” diyenlerin merakını hemen gidereyim; Bursaspor’un içinde bulunduğu durum da aynen böyle sinir bozucu...

Bursaspor’un durumu malum.

Bu konuya girmek bile istemiyorum.
Ve işin garibi kime kızacağımı, kime söyleneceğimi bilemiyorum.
Neyse...
Dünya Kupası da beklediğimden vasat geçiyor.
Ama İzmir’deki Göztepe-Altay maçından gelen haberler ve görüntüler...
Bir tribüne fişek atılması...
Bir takımın kalecisinin darp edilmesi...

Futboldan yana yüzü gülmüyor bir kaç yıldır Bursaspor’un.

Hep hayal kırıklığı...
Hep sinir harbi...
Hep hüzün...
Oysa çok değil 8-10 yıl önce Süper Lig’in en çekinilen takımlarından biriydi.
8-10 yıl evvel şampiyonluk adayları arasında gösteriliyordu.
Ve 8-10 yıl evvel Avrupa kupalarının vazgeçilmezi olmuştu.
Sonrası...

Sözümün arkasındayım yazmayacağım Bursaspor’un maç analizini.

Sahada tarihin en kötü Bursaspor takımının olduğundan bahsetmeyeceğim.
Şampiyonlar Ligi maçına çıkmış bu büyük kulübün düştüğü durumu aktarmayacağım.
İkinci Lig’de bile kümede kalma mücadelesi vermesini eleştirmeyeceğim.
Yazmayacağım...
*
Çünkü kimse ders çıkarmıyor.
Yazmayacağım...

Bu köşe yazısı maçtan yaklaşık 6 saat önce kaleme alındı.

Maçın sonucu...
Kim nasıl oynadı...
Hakem nasıl yönetti...
Teknik direktörlerin performansı...
Tribünlerin maça etkisi, gibi konuları bu köşede bulamayacaksınız.
*
Gelelim maça...

Koltuk sayısı 43.331.

Toplam alan 4 bin 484 metrekare.
72 loca...
60 adet turnike...
84 adet giriş kapısı...
The Telegraph gazetesi “Dünyanın en heyecan verici 10 stat projesi” arasında göstermişti Bursa Büyükşehir Belediye Stadı’nı.
Temeli 1 Haziran 2011 tarihinde dönemin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından atılmıştı.
Açılışını ise 21 Haziran 2015 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapmıştı.

Anlamsız bir İstanbul takımları yüklemesi olmaya başladı Süper Lig’de.

Anlayamadım neden Süper Lig’de bu kadar İstanbul’un semt takımları yer alsın.
Erzurumspor, Samsunspor, Bursaspor ve diğer Anadolu’nün büyük kent takımları dururken.
“Hani Süper Lig’in kazancı İstanbul’da kalsın” diye bir düşünce mi?
Yoksa Şampiyon olmuş İstanbul takımlara fazla deplasman yaptırmamak için mi?
*
Yabancı sayısının artırılması sırf İstanbul takımları istedi diye olmadı mı?
Neymiş efendim; Türk futbolculara daha fazla ücret ödeniyormuş.