Paylaş
Bu konuya girmek bile istemiyorum.
Ve işin garibi kime kızacağımı, kime söyleneceğimi bilemiyorum.
Neyse...
Dünya Kupası da beklediğimden vasat geçiyor.
Ama İzmir’deki Göztepe-Altay maçından gelen haberler ve görüntüler...
Bir tribüne fişek atılması...
Bir takımın kalecisinin darp edilmesi...
Yaralananların olması...
*
Ambulansın sahaya sakat bir futbolcuyu değil, yaralanan taraftarları almak için girmesi...
Stat dışında, İzmir sokaklarında yaşananlara değinmiyorum bile.
Tek kelimeyle; korkunç.
Sürekli yasalar çıkarılıyor...
Cezalar arttırılıyor...
Sonuç?
Koskoca bir sıfır...
*
Sorsanız bu kavgaya karışanlara tek tek; “spor dostluk ve kardeşliktir” diyecektir.
Başka bir maçta çıkan olayları seyrettirseniz, en ağır eleştiriyi yapacaklardır.
Ve bu maçtaki davranışlarıyla ilgili soru yöneltseniz iki takım taraftarlarına; kendilerini haklı göstereceklerdir.
Değilsiniz!..
O kadar yasal düzenleme...
O kadar para cezası...
O kadar adli işlem...
Para etmiyorsa şayet; futbol gerçekten bir süre yasaklansın.
Seyir zevki de kalmadı artık...
En azından Bursaspor olmadığı için ben öyle düşünüyorum.
Herkes aklını başına alana kadar...
Futbolun maliyeti de iyice artmaya başladı.
Zaten futbolcu bonservisleri pahalı...
Futbolculara ödenen ücret de üst seviyede.
Tesis maliyeti...
Yol ve konaklama giderleri...
Kulüplerin saha olayları ve küfürlü tezahürat nedeniyle ödediği cezalar.
Her maç için görevlendirilen özel güvenlik, polis ve sağlık personelinin masrafları.
Bir de buna statların ve çevrelerinin güvensiz bir hale dönüşmesi...
Maça gidenlerin, maç sırasında o bölgeden geçenlerin ciddi manada can güvenliği tehlikesi yaşaması...
Kabul edilebilecek bir durum değil.
Zaten seyir zevki de yok.
*
O zaman 3 yıl mı desem, 5 yıl mı desem futbol ülkemizde yasaklansın.
Futbol ile birlikte olayların yaşandığı diğer branşlara da benzer yasaklar getirilebilir.
Belki biraz özleriz.
Belki bu sırada özeleştiri de yapabiliriz.
Belki futbol izleme kültürümüzü geliştirebiliriz.
Bu eleştirimi taraftarlar kadar medyaya da yapıyorum.
Belki biz de o zaman daha tarafsız olabiliriz.
Belki biz de o zaman takımdaşlığımızı bir kenara bırakabiliriz.
Belki biz de o zaman rakip takımlar aleyhine daha insaflı yazılar kaleme alabiliriz.
*
Evet biliyorum, benimki bir ütopya.
Böyle bir karar almak cesaret ister.
Ama artık yolun sonuna geldik gibi.
Bu saha ve tribün olaylarına bir çare bulmak lazım.
Sonucu her ne olursa olsun.
Takım gözetmeden hem de...
Paylaş