Ege lezzetleri ve sevdiğim dört mekân

Ziyaret etmeyi çok sevdiğim ve özlediğim salaş bir lokanta… Yıllardır kalitesini hiç bozmadan, nohut mayalı ekmekle o lezzetli kumruyu yapan bir başka dükkân… Çibörek, mantı ve pişi işinde usta bir aile işletmesi… Çeşit çeşit sakatatı başarıyla sunan bir diğeri… Son zamanlarda İzmir’de tattığım ve damağımda iz bırakan lezzetlere bakalım…

Haberin Devamı

LANGUSTA
ÇOK ÖZEL BİR ÜRÜN VE NADİR BULUNUYOR

Çiftlikköy’deki Langusta ziyaret etmeyi özlediğim lokantalardan biri hep...

Bu basit hatta salaş mekânın, genel olarak samimi bulduğum ortamı dışında, istikrarlı olmasını da takdir ediyorum. Kalite hep aynı. Ne yalan söyleyeyim, sahibi Tuğrul Bey’e de (Erol) sempati duyuyorum. Olduğu gibi görünen ya da göründüğü gibi olan, görmüş geçirmiş bir insan. İddialı değil. Beni boş sözlerle etkilemeye çalışmıyor.

Ege lezzetleri ve sevdiğim dört mekân

Takdir ettiğim başka bir nokta, Tuğrul Bey’in “Trend bu” diye, ihtisas sahibi olmadığı garip tabakları önüme koymaması. Oraya gittiğimde tuna saşimi ya da kinoa üzeri katsuobuşi yiyeceğimi sanmıyorum. Allah’a şükür! Bildiğim lezzetli soğuk mezeler, taze salata, başarılı ara sıcaklar ve güzelce pişmiş bir langust ya da böcek bulacağım.

Haberin Devamı

Yine öyle oldu ama bir farkla... Bir arkadaşım deniz ürünü yemiyor, köfte istedi. Ben de bir lokma alayım derken iki tane yedim. Langustla yarışır lezzette. Sanırım sırrı şu: Et iyi ve içinde bir tür içyağı ya da kuyrukyağı var. Azıcık galetaya bulamış köfteyi; yanında mangalda pişmiş domates, soğan, biber... Patates kızartmasında da İspanya ve Yunanistan’da iyi lokantaların yaptığı gibi zeytinyağı kullanmış. Son 1-1,5 senedir yediğim en iyi köfteydi.

Ya gerisi? Kayakoruğu, turşu ve iki çeşit, patlıcanlı acılı meze... Bunlar şaraptan çok rakılık. Arkasından mangalda bir midye şiş. Başka bir sıcak meze olarak Ege otlarından kavurma yapmış. Kullandığı tereyağının kalitesi dikkatimi çekti. Arkasından mangalda pişirdiği yumuşak ve birazcık fazla tuzlu bir köy peyniri koydu önümüze. Kalamar kızartmayla devam etti. Kalamar İstanbul’da norm olan kauçuk gibi kalamar değil, yerli kalamar. Ah bir de yanında yoğurt kullanmak yerine bayat ekmek, sirke ve sarımsaklı gerçek tarator yapsa!

Bunların arkasından iki tane, güzel, deniz ürünlü güveç yedik. İlki midye, tereyağı, maydanoz, zencefil ve viski soslu... İkincisi ahtapot. Biraz tuz, limon ve zeytinyağı ekleyerek onu da afiyetle yedik. Bir de köfte tattıktan sonra langusta pek yer kalmadı ama açgözlülük edip onu da istedik. En azından çok zevk aldığımız ortamda hararetli sohbetimiz uzadı. Siz eğer buraya özellikle langust yemek için gidiyorsanız bizim yaptığımız hataya düşmeyin çünkü langust çok özel ve nadir bulunuyor. Çiftlikköy/İzmir; (0232) 722 10 08

Haberin Devamı

SÖĞÜŞÇÜM
DİL, YANAK, BEYİN...

Ege lezzetleri ve sevdiğim dört mekân

Çeşme’de başarılı, minik bir işletme... Ersin Bey (İnceoğlu) sakatat toptancılığıyla başlamış, işi biliyor. Eşiyle işlettiği mekân tertemiz. Kuzudan ne sakatat ararsanız var. Dil, yanak, beyin. Bunları dürüm içinde de isteyebilirsiniz, tabakta da... Biz ikisini de istedik. Tabaktaki yanında domates ve soğanla geldi; klasik baharat dışında bol zeytinyağı gezdirdik. Bildiğim kadarıyla soğuk servis edilen söğüş Ege’ye özgü. Kuzudan olması tesadüf değil çünkü kuzu sakatatın yağı soğuyunca donmuyor. Danaysa donuyor. Buranın tam yağlı nefis bir ayranı da var. Bol zeytinyağlı domates salatası da çok iyi. Ilıca/ İzmir; (0232) 723 23 09

Haberin Devamı

KUMRUCU HÜSEYİN
HİÇ DEĞİŞMEMİŞ

Ege lezzetleri ve sevdiğim dört mekân

Ilıca’da... Yıllar önce gitmiştim ama hiç değişmemiş. Aynı kalite nohut mayalı susamlı ekmek. Lezzetli kaşar peyniri... Ne kadar eski bilemem ama kesinlikle taze kaşar değil. Çift kaşar dışında midemi yakmayan sucuk ve salam. Tire mi değil mi ona da mührümü basamam ama ikisi de düzgün. Gayet makul fiyata, zevkle yenen bir tost... Ilıca/İzmir; (0232) 723 06 35

KARAGÖZ CAFÉ
YAĞ ÇEKMEDEN KIZARIYOR

Ege lezzetleri ve sevdiğim dört mekân

Çiftlikköy’de mis gibi bir aile işletmesi... Hepimizin sevdiği hamurişlerinde ustalar. Çibörek, mantı, pişi… Çibörek beyazpeynirli ya da kıyma ve soğanlı. Mayasız hazırlamışlar ve çok kızgın bir yağda kızarttıkları için hiç yağ çekmemiş. Gayet iyi ama aslı gibi dana yerine kuzu kıyması kullansalar harika olacak. Tabii tipik Egeli müşteri ‘Kokuyor’ diye yemeyecek ve bu sevimli işletme zarar edecek. Bazen genç kuşaklara dayatılan damak zevkimiz gastronomik açıdan daha iyisini yapmayı engelliyor. Mantı gerçekten ev yapımı ve yoğurt iyi. Kayseri mantısı değil. İri açtıkları pişi hem sade hem peynirli. Biz yanında Bergama tulumuyla sade yedik ve memnun kaldık. Gözümü kırpmadan tavsiye edeceğim bir mekân. Çiftlikköy/İzmir; (0232) 722 11 78

Yazarın Tüm Yazıları