Paylaş
Ali Yücelen, bakanlarla görüşmelerinde de üzerinde durduğu konuyla başladı:
- Girişimcileri desteklemek üzere güçlü fonlar oluşturulmalı. Girişimciliğin yaygınlaşması için bu alandaki eğitim liselere kadar inmeli. Aslında Brezilya’da girişimcilik dersleri ilköğretime kadar inmiş durumda.
Söz girişimcilikten açılınca TÜGİAD’ın üye profilinin son durumunu sordum. Yücelen, üyelerini üçe ayırdı:
- Üyelerimizin bir bölümü, “Aileden şanslılar”dan oluşuyor. İkinci tip üyelerimiz aileden devraldıkları işleri büyütmüş, dışa açmışlar. Geri kalan üyelerimiz ise sıfırdan kendi işlerini kurup, büyütenlerden oluşuyor.
Ardından derneğin üye sayısı ve bazı büyüklüklere değindi:
- 570 üyemiz var. Yaş sınırı nedeniyle onur kurulumuza geçenlerle birlikte üye sayımız 840’a ulaşıyor. Derneğimiz çatısı altındaki şirketlerin toplam cirosu 50 milyar doları buluyor.
İhracat ve istihdamda durum nasıl?
- Üyelerimizin ihracatları toplamı 16 milyar dolara ulaşıyor. 400 bin kişilik istihdam söz konusu.
Kadın üyelerin de arttığını vurguladı:
- Yönetim kurulumuzda 6 kadın üyemiz görev aldı. Yönetim kurulundaki kadın üye oranı yüzde 40’a çıkmış oldu. Bu, 1986’da Jefi Kamhi tarafından kurulan TÜGİAD’ın tarihinde ilk kez oluyor.
Üyelerinin işlerinden örnek verirken birine dikkat çekti:
- Çukurova Şubemizin Yönetim Kurulu Üyesi Sühan Bolay, Kaliforniya’da (ABD) nar yetiştirmek üzere girişimlere başladı. Orada ekim-dikim desteği alması da söz konusu.
Daha sonra konu güncel konulardan birinden, Borçlar Kanunu’ndan açıldı, Yücelen değerlendirdi:
- Medeni Kanun’da mal ortaklığına ilişkin düzenleme varsa, Borçlar Kanunu’nda da olması normal. Kefalet için eşin onayını alma konusunda belki bir geçiş dönemi konulsa iyi olurdu.
Sonra karşılıksız çekte hapis cezasının kalkmasının piyasaya yansımasına işaret etti:
- Hapis cezasının kalkmasından sonra karşılıksız çekte patlama oldu. Ayrıca kimse çekle iş yapmaz hale geldi. Bir an önce buna bir çözüm bulunması gerekiyor.
Yeniden hapis cezasının gelmesi söz konusu değil sanırım.
- Tamam, hapis cezası olmasın ama mali risk sigortası ve risk santralizasyonu gibi yöntemlerle önlem almak gerekiyor. İlk kez çekini kabul edeceğimiz bir işadamının geçmiş işlemlerini görme olanağını bulabilmeliyiz.
Yücelen, TÜGİAD’ın Confederation of Young Businessmen’deki (YES) yerine de vurgu yaptı:
- YES’le birlikte G20 çerçevesinde gerçekleşen son toplantıya katıldık. Bir dönem YES’de başkanlığı TÜGİAD yaptı. 2015’te sıra yeniden bize geliyor.
ANAP döneminin eski bakanlarından Rüştü Kazım Yücelen’in oğlu olan Ali Yücelen, Ankara’da başta akaryakıt istasyonları olmak üzere bir yandan aile işlerini yönetirken, diğer taraftan haftanın bir-iki gününü TÜGİAD’ın merkezinin bulunduğu İstanbul’da geçiriyor.
Bu dönemde TÜGİAD’ın performansının daha da yükseleceği anlaşılıyor...
Bizde 8, sizde 2 peron var, en büyük sorun bu
BATUM’da Türkiye İş Bankası’nın şube açılışı öncesi Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince ve Genel Müdür Adnan Bali, Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakashvili ve Acara Özerk Cumhuriyeti Başbakanı Levan Varshalomidze ile sohbet ederken biz de arada sorular yöneltiyoruz.
Masada İş Bankası Genel Müdür Yardımcıları Özcan Türkakın, Suat İnce ve Erdal Aral da var. Saakashvili, Türkiye ile ilişkilerinden memnun olduğunu, daha da gelişeceğini belirtirken tek soruna değindi:
- Sarp Kapısı’nda bizim tarafta 8, sizin tarafta 2 peron var. Aramızdaki en büyük sorun bu.
Levan Varshalomidze, geçişlerin kolaylığına dikkat çekti:
- Sarp’ta bizim taraftan Türkiye’ye geçişte işlem çok kısa sürüyor. Sürücülerin araçtan bile inmelerine gerek kalmıyor.
Saakashvili ve Varshalomidze, Sarp’ta yarattıkları rahat ortamla övünürken, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın yakınmasını anımsadım:
- Sarp Kapısı’nı yeniden açarken daha geniş bir alana ihtiyaç olabileceği dikkate alınmamış. Bizim tarafta maalesef kuyruklar oluşuyor. Sarp, yaya olarak da geçilebilen tek kapımız. En azından yayalar için bir alan yaratmaya çalışıyoruz.
Sonra da Sarp Kapısı’nın Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nde (SSCB) Gorbaçov’la başlayan glasnost dönemi sayesinde açıldığı 1990’ların başlarına döndüm. O günlerde Zihni Holding’in bir TIR’ı Sarp’tan geçen ilk araç olmuş, biz de izlemeye gitmiştik.
Sarp Kapısı’nın Gürcistan tarafı o günlerde de şimdiki gibi çok geniş bir alana sahipti. Ancak, kapalı Sovyet döneminin tüm karakteristik özelliği oraya da yansımıştı.
Batum’a İş Bankası şubesi açılışı için gittiğimizde Sarp’a da uğradık, Gürcistan tarafını yeniden görme fırsatı bulduk. O tarafta bana en çarpıcı gelen ayrıntılardan biri, geçiş noktasının hemen yanıbaşında plaj olmasıydı.
1990’lı yılların başında Sarp’ın Gürcistan tarafı bize oldukça “durgun” görünmüştü. Aradan geçen 20-22 yılda çok şey değişmiş, güvenlik açısından da çok ciddi önleme gerek kalmamıştı.
“Komşularla sıfır sorun”un en güzel örneği Sarp Kapısı’nda gözlenebiliyor...
Suriye’de de buna benzer günlere yeniden dönülebilir mi?
Suriye’yi yönetenler de bir gün Saakashvili gibi, “Bizde 8 peron, sizde sadece 2 peron var, en büyük sorun bu” noktasına gelir mi?
Anadolu Kafkasya, Gürcistan’da 170 milyon dolarlık HES yapıyor
TÜRKİYE İş Bankası’nın Batum şubesinin açılış töreninde Urban İnşaat ve Urban Enerji’nin patronu Ali İhsan Akıskalıoğlu’yla karşılaştım:
Gürcistan’da neler yapıyorsunuz?
- TAV’ın Batum ve Tiflis Havalimanı işlerinde işbirliğimiz söz konusu. Tiflis’te yeni pist yapımı gündeme gelecek.
Anadolu Holding bir hidroelektrik santralı yapıyor burada değil mi?
- 410 megavatlık santralın lisansı Urban’daydı. Anadolu Kafkasya Enerji kuruldu ve lisansı devraldı. 170 milyon dolarlık santralın yapımı sürüyor. İnşaat işini İlci İnşaat yapıyor. Benim de Anadolu Kafkasya Enerji’de ortaklığım var.
Paylaş