Türkiye’yi ‘hamburger müşterisi ligi’nde 119 ülkenin lideri yaptı

- McDonald’s, Türkiye’ye 32 yıl önce girdi. 2009’dan beri müşteri kaybı yaşıyor.

Bu saptamanın ardından şu soruya yanıt aradı:

- Müşteriyi bizden vazgeçiren en önemli etken ne?

Şu yanıt çıktı:

- Fast food zincirlerine giden müşterilerin sadece yüzde 8’i Big Mac’in fiyatını ‘adil’ buluyor. Yüzde 92’si, Big Mac fiyatının yüksek olduğunu düşünüyor.

Uçanlar, bu yanıtı şöyle değerlendirdi:

- “Fiyat-kalite dengesi”ni doğru kurmamız gerekiyor. Öncelikle fiyatı indirmekte yarar var.

 Durumu şirketin bağlı olduğu Anadolu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan’a bildirdi:

- Fiyat artırarak müşteri kaybı kaynaklı ciro gerilemesi kapatılmaya çalışılmış. Bu gidişatı değiştirmek için fiyat indireceğiz.

Fiyat indirmek için kolları sıvadı:

- Akşamdan sabaha fiyat indirmek mümkün olmadı. Maliyet tablosu fiyat indirmemize izin vermiyordu.

Maliyetleri aşağı çekmek için tedarikçilerle masaya oturdu:

- 31-32 yıldır köftelerimizi Pınar üretiyor. Tavuğu da Banvit’ten alıyoruz. Yanlarına yeni tedarik oyuncuları ekleyelim.

Ana tedarikçileri “tek tabanca” olmaktan çıkardı:

- Kırmızı et için Namet ve Hacıinci ile de anlaştık. Tavukta da Abalıoğlu’nu ikinci tedarikçi olarak seçtik. Böylece et maliyetimizi kaliteyi düşürmeden aşağı çektik.

Ardından restoranların mülk sahipleriyle kira pazarlığına geçti:

- 2016 ve 2017’de genelde de perakende sektöründe kira indirimleri gündeme geldi. 2016’da aldığımız indirimlerle kira giderimiz önceki 4 yılın yarısına düştü. 2017’de de farklı kira indirimi sağladık.

Sonrasında sıra müşteriye yansıyan fiyatı indirmeye geldi:

- 11-12 yıldır fiyatlarımız rakiplerimizin üstündeydi. Maliyet iyileştirme operasyonuyla bu durumu tersine çevirdik. Şu anda Big Mac, 119 ülke arasında fiyat açısından Meksika’nın ardından en alttan ikinci sırada. Eskiden, 119 ülke arasında fiyat açısından ortalardaydık.

“Uygun fiyat” ve turizmdeki toparlanmayla birlikte 2017’de müşteri sayısı artışında yüzde 15’in üzerine çıktıklarını bildirdi:

- 2017’deki müşteri artışı, McDoland’s’ın 37 bin restoranının bulunduğu 119 ülke arasında bizi ilk sıraya oturttu. Nisan ayında ABD’de bu başarı için ödül alacağız.

Ciro artışında da 119 ülke arasında 5’inci sırada yer aldıklarını kaydetti:

- 2016’da 733 milyon lira olan ciromuz, 2017’de 850 milyon liraya yükseldi. Bu yıl 1 milyar liraya iyice yaklaşırız.

260 McDonald’s şubesinde 7 bin kişi çalışıyor. Ürünlerin yüzde 95’i Türkiye’den tedarik ediliyor. Tedarikçilerin McDonald’s için yaptığı yatırım 120 milyon doları aşıyor...

Yani, 119 ülkenin lideri olmak, Türkiye’ye yatırım ve daha fazla istihdamla yansıyor...

PATATESİ YAĞSIZ KIZARTMAK İÇİN AR-GE YAPIYOR

ANADOLU Restoran İşletmeleri Genel Müdürü Oğuz Uçanlar, McDonald’s’ta kullanılan patates cinsinin çoğunlukla “Russet Burbank” olduğunu belirtip, ekledi:

- Evlerde kızartılan patatesler genelde yüzde 40-45 yağ çeker. Bizde yağ oranı yüzde 15 düzeyinde kalır.

Formülü anlattı:

- Patates önce sıcak sudan geçirilir. Bir anlamda ön haşlama yapılır. Bu işlem, fazla yağ çekmesini önler.

McDonald’s’ın patates konusunda yaptığı çalışmaya işaret etti:

- Patatesi aynı lezzeti vermek koşuluyla yağsız kızartmanın formülü üzerinde çalışılıyor.

MCDONALD’S BİZİ AFRİKA İÇİN YOKLUYOR

OĞUZ Uçanlar’a sorduk:

- 119 ülkenin müşteri artırma lideri olunca McDonald’s’ın merkezi size, “Başka ülkelerin işletmesini verelim” tekifi yaptı mı?

- Bazı Afrika ülkelerinde işletmeyi bize verme konusu açıldı. Ancak, şimdilik erken görüyoruz. Çünkü, ülkemizde gidecek çok
yol var.

RESTORAN SAYISINA DEĞİL, YATIRIMIN DÖNÜŞÜNE BAKIYOR

OĞUZ Uçanlar, Türkiye’deki McDonald’s restoranlarının 180’inin Anadolu Restoran İşletmeleri’ne ait olduğunu belirtip, ekledi:

- Eskiden, “Falanca AVM’de veya caddede mutlaka olmalıyız” diye restoran açılıyordu. Artık, restoranın yatırımı ne kadar sürede geri döndürebildiğine bakıyoruz.

Restoranların yatırım bedelini çıkarma süresinin daha önce 7-8 yıl olduğunu vurguladı:

- Bu süreyi 4-5 yıla indirdik. Zarar eden restoranları “yeri iyiydi” demeden kapatıp, kâr edilebilecek yerlerde açıyoruz.