Türkiye seçime yürüyor onlar 500 milyon dolar getiren zirve topluyor

"Toplantılara katılan, ikili görüşmeler yapan şirketlerimiz tam rakam vermemekle birlikte, organizasyon sayesinde Türkiye-Afrika ülkeleri arasında 200 milyon dolarlık iş bağlantısı gerçekleşmiş."

Arkasına Dışişleri Bakanlığı ve Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’e bağlı Dış Ticaret Müsteşarlığı başta olmak üzere Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) gibi kuruluşların da desteğini alan Rızanur Meral ve ekibi hemen "Türkiye-Afrika Dış Ticaret Köprüsü-2"yi gerçekleştirmeye karar verdi.

TUSKON’un Genel Sekreteri Mustafa Günay da yönetim kurulunda alınan karar doğrultusunda kolları sıvadı. Bu yılki toplantı tarihi olarak da 16-18 Mayıs’ı belirlediler. Onlar bu tarihi saptarken, 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimlerin olacağını biliyorlardı.

Ancak, Cumhurbaşkanlığı konusunda ortaya çıkan gerginliğin Genelkurmay Başkanlığı tarafından "geceyarısı bildirisi"ne varacağını kestirmeleri mümkün değildi.

Rızanur Meral ve Mustafa Günay’la bu yılki toplantıyı konuşurken baktım, gündemde hiç seçim yokmuşcasına konuya odaklanmışlardı: "43 Afrika ülkesinden 1 Devlet Başkan Yardımcısı, 1 Başbakan, 30 Bakan, 20 ticaret odası başkanı ve 40 gazeteci gelecek."

Afrika ülkelerinden geleceğini bildiren işadamlarının sayısı neredeyse 1000’e yaklaşmış. Türkiye’den de 1500 dolayında katılım olacakmış. Yani 2 bin 500 işadamı, "genel açılış"ın ardından, teke tek, gruplar halinde oturup konuşacaklar, kim kime ne satabilir, kim kiminle nasıl bir işbirliğine gidebilir, ona bakacaklar.

İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek toplantının masraflarının karşılanması için de TUSKON yönetimi formülü bulmuş. Şirketlere ürün tanıtım standı kurabilmeleri için alan kiraya verecekler. Buradan elde edecekleri geliri de toplantı giderlerinde kullanacaklar.

Rızanur Meral, geçen yılki zirveye katılan Afrika ülkeleri temsilcilerinin memnun ayrıldığını, daha sonraki görüşmlerinde çoğunun, "Aynı kalitedeki malı sizde daha hesaplı bulduktan sonra neden gidip Avrupa ülkelerinden alalım" dediğini aktardı.

Mustafa Günay, özellikle ikili görüşmelerden çok umutlu: "Şirketlerimiz tüm bilgileri net vermiyor. Resmi kayıtlardan anladığımız kadarıyla geçen yıl 200 milyon dolarlık iş bağlantısı kurulmuştu. Bu yılki buluşmada 500 milyon dolarlık iş bağlantısına ulaşırız."

Seçim ortamında 43 Afrika ülkesinden 1000 kişi gelecek... Türk işadamlarıyla birlikte sayı 2 bin 500’e ulaşacak... Üstelik 500 milyon dolarlık iş için "el sıkışma"ları söz konusu olacak...

Buna "seçim ortamının kárı" denmez mi?

Silk & Cashmere uğruna canlı böcek bile yedim

SILK & CASHMERE’in Yönetim Kurulu Başkanı Ayşen Zamanpur, şirketinin 15’inci yılı için hazırlattığı, "15’inci Yılda 15 Yazar 15 Öykü" kitabını tanıtırken, 1993’e uzandı, İç Moğolistan’daki fabrikasını ilk kurduğu günleri anımsadı:

"Türkiye’de belki neredeyse hiç trene binmezken, oralarda 18-20 saatlik tren yolculukları yaptım."

Ayşen Zamanpur, Çinliler’in yolculuklarda yanlarında "tükürük kabı" taşıdığını vurgulayıp, anlattı: "Çin’de uzun tren yolculuklarımdan birinde, yanımdaki Çinli’nin tükürük kabı elinden fırladı, suratımdan aşağı, üstüm, başım, her tarafım onun tükürüğüne bulandı."

Zamanpur, bunları aktarırken, Silk & Cashmere’in 15 yıllık zahmetli yolculuğunun ipuçlarını vermek ister gibiydi. Zamanpur, 4 yıldır "yaratıcı yazarlık" dersleri alıyormuş. Silk & Cashmere’in öyküsünü de kendi kaleminden yazmayı planlıyormuş. Hatta 120 sayfasını da şimdiden tamamlamış.

Zamanpur’un o kitapta daha genişçe yer vereceği ayrıntılardan biri de, Çin seyahatlerindeki yemek maceraları: "Türkiye’de veya Avrupa ülkelerindeki Çin lokantalarına bakıp, ’Çin yemeği çok güzelmiş’ dememek gerekiyor. Benim gitiğim bölgelerde canlı canlı böcekler bile yeniyor. Yemek yerken canlı böceklerin ağzımdan sarktığı olayları ben de yaşadım."

Silk & Cashmere 15 yaşında, yani henüz ergenlik çağında... Ancak, bu kısacık süreye sığan maceradan ilgi çekici bir kitap çıkacak gibi görünüyor...

Merakla bekliyorum...