Tanrı’yla dakikası 1 dolara telefon görüşmesi yapıyorum çünkü şehir içi sayılıyor

KUDÜS’teki American Colony Oteli... Otelde ABD, Rusya, AB ve BM’den oluşan Ortadoğu Dörtlüsü’nün Koordinatörü, İngiltere eski Başbakanı Tony Blair konaklıyor...

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Filistin Ticaret, Sanayi ve Tarım Odaları Federasyonu Başkanı Ahmet Haşim Zügayir ile İsrail İmalatçılar Birliği Başkanı Shraga Brosh, Blair’e Filistin’de "barış için sanayi projesi"ni gündeme getiren "Ankara Forumu"nun altıncı toplantısına kadarki gelişmeleri aktarıyor...

Biz, TOBB Yönetim Kurulu Üyeleri Nejat Koçer, Mustafa Yardımcı ve Türk-İsrail İş Konseyi Başkanı emekli Büyükelçi Ekrem Güvendiren’le birlikte otelin bahçesindeyiz.

Görüşme bittikten sonra, "Ankara Forumu"nun Başkan Yardımcılığını da yürüten İsrailli Shraga Brosh, Forum’un diğer Başkan Yardımcısı Filistinli Zügayir’le yanağından üç kez öperek vedalaştı.

Türkiye’nin Filistin Özel Koordinatörü Vehbi Dinçerler, bana döndü: "Bu sahneyi yaşamak çok önemli. Bu iki işadamını 2.5 yıl önce Ankara’da aynı minibüse bindirememiştik."

Brosh, daha sonra Ekrem Güvendiren ile Vehbi Dinçerler’e yöneldi. Brosh, onlara son dönemlerde İsrail Başbakanı Ehud Olmert’e uyarlanmış fıkrayı anlattı.

Olmert, Beyaz Saray’da ABD Başkanı George W. Bush’la görüşürken, gözü yanı başındaki kırmızı ve mavi telefona takılmış:

- Kırmızı ve mavi telefonun anlamı nedir Sayın Bush?

- Kırmızı telefonla dünya liderleriyle görüşmelerimi yapıyorum.

- Ya mavi telefon?

- O telefon Tanrı’yla bağlantı kurmamı sağlıyor. Yalnız çok uzak mesafe olduğu için dakikası 1 milyon doları buluyor.

Aradan zaman geçmiş, Bush da İsrail gezisine çıkmış. Olmert’le görüşürken, benzeri bir telefon diyaloğu yaşanmış:

- Sayın Olmert, bakıyorum sizin masanızda da kırmızı ve mavi telefon var...

- Evet, kırmızı telefondan sizinle görüşmelerimi yapıyorum...

- Ya mavi telefon?

- O telefondan da Tanrı’yla bağlantı kuruyorum. Dakikası sizinki gibi 1 milyon dolar değil, sadece 1 dolar...

- Nasıl olur?

- Çünkü, şehiriçi görüşme tarifesine giriyor...

Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Namık Tan’ın evinde karşılaştığımız İsrail’deki Türkiyeliler Birliği İkinci Başkanı Selim Salti, "Bu öykü Ben Gurion zamanından beri her cumhurbaşkanı ve başbakana uyarlanır" dedi...

Bu fıkradaki, "Tanrı’yla iç hat görüşmesi yapabiliyorum" sözü, Kudüs’ün üç din açısından önemini ortaya koyuyor.

Ahmet Haşim Zügayir’in kardeşinin evinin Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği bölge ve mezarının bulunduğu varsayılan kilise, Ağlama Duvarı ile Mescid-i Aksa’ya bakan balkonundaki şu vurgusu, acı gerçeği çok iyi anlatıyor: "Bütün kıyamet şu 1 kilometre için kopuyor."

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Kudüs’ü şu cümleyle tanımlıyor: "Hem huzur, hem de huzursuzluk kaynağı..."

"Barış için sanayi projesi" biraz umut verse de, bölge kolay durulacak gibi görünmüyor...

Vehbi Bey, Gül’ün Cumhurbaşkanı olacağını 2.5 yıl önce görmüş

BUNDAN 2.5 yıl önce TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile Türkiye’nin Filistin Özel Koordinatörü Vehbi Dinçerler, Dünya Bankası eski Başkanlarından, o dönemin ABD, Rusya, AB ve BM’den oluşan Ortadoğu Dörtlüsü’nün Koordinatörü James Wolfensohn’la görüşmek üzere İsviçre’nin Davos kentine uçtu.

Uçakta Hisarcıklıoğlu, Turgut Özal döneminin önde gelen bakanlarından olan Vehbi Dinçerler’in siyasi deneyimlerini, mevcut ortama bakışını dinledi. Dinçerler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la dönemin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün siyasi gelecekleriyle ilgili öngörülerde bulundu: "Sayın Erdoğan hep icranın başında olmak isteyecektir. Bu yüzden Cumhurbaşkanı adayı olmaz. Bu durumda Sayın Gül Cumhurbaşkanı olur."

Dinçerler
’e bu öngörünün altında yatan gerekçeleri sordum: "O gün uzun uzun Rifat Bey’e anlatmıştım. Şimdi ’siyasi deneyime dayanan tahmin’ diyelim."

Gül
’ün Cumhurbaşkanı olacağını Vehbi Dinçerler, 2.5 yıl önceden tahmin edebilmiş... Acaba aynı tahmini Abdullah Gül’ün kendisi yapabilmiş midir?
Yazarın Tüm Yazıları