Mardin Çimento ‘en kârlı’ yürüyor, işçi çocuğu yüzme dersi de alıyor
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy’un davetiyle gittiğimizde Mardin Çimento’yu gezerken, Oyak Otomotiv ve Çimento Grubu Başkanı Celalettin Çağlar, bir noktanın altını çizdi:
Mardin Çimento, kendi büyüklüğüne göre, kârlılık rekoru kırıyor.
- Kriz inşaat sektörünü, dolayısıyla inşaat malzemeleri piyasayasını olumsuz etkiliyor ama Mardin Çimento iyi gidiyor öyle mi?
Çimento sektörü satışlarında biraz hareketlenme var. Ancak, Mardin Çimento daha başarılı yürüyor.
- Fabrika alanına girdiğimizde, ilk dikkatimizi çeken noktalardan biri, büyükçe yüzme havuzuydu. Diğer fabrikalarınızda da var mıdır yüzme havuzu?
Hepsinde değil. Mardin’deki süs havuzuydu. Geçen yıl yüzme havuzuna dönüştürdük. Bu yüzme havuzunu çalışanlar ve aileleri kullansın istedik.
Araya Mardin Çimento Genel Müdürü Ünal Öner araya girdi:
Çalışanlarımızın çocukları yüzme dersleri alıyor. Geçen yıl 26 çocuğumuz yüzme öğrendi.
- Tüm çalışanlar havuzu kullanabiliyor mu?
Elbette. Özellikle ailece gelmelerini istiyoruz. Bu yıl 75 çocuğumuz yüzme öğreniyor. Ayrıca, çalışanlarımızla ailece sık sık fabrika bahçesinde buluşmalar, farklı etkinlikler düzenliyoruz.
Adana Çimento’dan Bolu’ya, Mardin’e kadar çimento şirketleri Oyak’ın bünyesine girdikten sonra sorumluluk Celalettin Çağlar’a geçince, hepsi incelenmiş. Çağlar, örneğin Bolu Çimento gibi bazı tesislerde çalışanların ayrı lojmanda yaşamasının gereksiz olduğu kararına varmış:
Lojmanları satışa çıkardık ve sattık.
- Çalışanlar mı aldı?
Çalışanlarımız da aldı, Bolu’dan farklı insanlar da. Ortam uygunsa çalışanlarımızın, yöneticiler dahil bulunduğu kentle kaynaşmasını daha doğru buluyorum.
- Ya Mardin’de durum nasıl?
Mardin’de lojmanları kullanıyoruz.Mardinliler Eğitim ve Dayanışma Vakfı (MAREV) Başkanı Fehmi Tahincioğlu ile ÇEKÜL Başkanı Prof. Metin Sözen öncülük etmiş, Prof. Kenan Mortan da önemli katkılarda bulunmuş, “Mardin, UNESCO’ya Doğru” adlı bir kitap hazırlanmıştı...
O kitapla ilgili yazıma da, “1927’de 881 işletme olan Mardin’de şimdi tek başarı öyküsü Mardin Çimento” başlığı atmıştım... Keşke Mardin’de çimento şirketi gibi birkaç başarı öyküsü daha yaratılsa, kentin kaderi değişse...
Mardinli kadın bardağa, sürahiye altın işliyor, ayda 330 lira kazanıyor
OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, Genel Müdür Yardımcısı Caner Öner, ve Otomotiv-Çimento Grubu Başkanı Celalettin Çağlar’ın davetiyle Mardin Çimento’ya gittiğimizde bir akşam fabrikanın bahçesinde tezgahlar kuruldu...
Tezgahların birinde Mardin’in ünlü telkari sanatını sergileyen genç usta, diğer tarafta altın işlemeli şarap, viski bardakları, sürahiler, vazolar vardı. Önce “Oyak’tan Asaf Ardak’la yardımcısı Hande Mistili Çelik bu işi abartmış” diye düşündüm. Ancak, tezgahların arka perdesini öğrenince hak verdim. 5-6 tezgah arasında gezinen Mardin Halk Eğitim Merkezi Müdürü Şeyhmuz Sümer anlattı:
2 yıl önce göreve geldiğimde Halk Eğitim Merkezi’nin 800 kursiyeri vardı. Şu anda 12 bin kursiyerimiz eğitim görüyor. - Eğitimleriniz arasında neler var?
Şu köşede gümüş telkari yapan genç arkadaş, diğer köşedeki ustanın çırağıydı. Halk Eğitim Merkezi’nde eğitim de aldı, eski ustasına rakip oldu. - Ya şu altın işlemeli sürahiler, bardaklar, vazolar...
Paşabahçe’den bardak, vazo, sürahi benzeri şeyleri alıyoruz. Altın işlemesini Halk Eğitim Merkezi’nde eğitim gören, yetişen kadınlar yapıyor. - Altın işleme yapan bir kadın ayda ne kadar kazanıyor?
330 lira dolayında aylık geliri oluyor.
Altın işlemesi yapan kadınların bugüne kadarki en büyük işi, ortasında Mardin Çimento Fabrikası’nın görüntüsü olan 400 kadar tabağın kenarlarını altınla işlemek olmuş...
Mardin Çimento Genel Müdürü Ünal Öner, kadınların çalışmalarını desteklemek amacıyla fabrikanın ek yatırımı açılış törenine katılan konuklara birer “altın işlemeli Mardin Çimento tabağı” hediye etmeyi planlamış. 400 tabak siparişi de oradan çıkmış...
İki yılda 800 kursiyerden 12 bin kursiyere...
Demek ki “uzatılan eli” tutmak isteyen çok insan var... Yeter ki oralara daha fazla el uzansın...
Ben de seni aklı başında biri diye bilirdim Mesut Hoca
İSTANBUL Üniversitesi’nin eski Rektörü, Malatya Eğitim Vakfı (MEV) Başkanı Prof. Mesut Parlak, Yeşilyurt’ta eşi ve annesi adına okul yaptırmış, akşam düzenlenen yemeğe katılmıştı. Yanındaki masadan biri kalktı:
Ben de seni aklı başında bilirdim Mesut Hoca. Prof. Mesut Parlak, arkası nasıl gelecek diye meraklandı:
Koca profesör olmuşsun ama sende hiç akıl yokmuş... - Neden böyle söylüyorsun?
Hocam sende akıl olsa o okulu Yeşilyurt’a değil, Malatya’ya yaptırırdın. - Ben Yeşilyurtluyum. İlçeme bir ilköğretim okulu yaptırmam doğal değil mi?
Hocam Yeşilyurtlu’ların “doğuştan lise mezunu” olduğunu herkes bilir. O yüzden ilköğretim okuluna ihtiyaç yok burada...
Prof. Mesut Parlak ve çevresindeki Yeşilyurtlu dostları, biraz da böbürlenerek kahkayayı bastı...
Prof. Parlak, annesi ve eşinin adını taşıyan ilköğretim okulunun yanıbaşına yaptırdığı kendi adını taşıyan anaokulunun açılışı sonrası Gündüzbey Belediye Başkanı Hüseyin Selçuk’a konuk olduğumuzda anlattı bu öyküyü...