Paylaş
Çelik, “150 metrekareye kadar olan konutlarda yüzde 1, daha büyüklerde yüzde 18 KDV uygulanıyordu. Şimdi alt sınırın İngiltere’deki gibi 70 metrekareye çekilmesini gündeme getirdiler. 70 metrekarelik evde 3 çocuk yetiştirmek mümkün olabilir mi?” dedi.
3 dernek kol kola girdi
KONUTDER Başkanı Ömer Faruk Çelik, İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım ile Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Işık Gökkaya, sektörün 3 önde gelen derneği olarak aynı masa etrafında kamuoyu önüne çıktı. 3 derneğin birlikte düzenlediği sohbet toplantısında gündeme gelen konuların başında hükümetin konutta yüzde 1’lik KDV sınırını 150 metrekarenin altına indirme planı yer aldı. Ortak toplantıya GYODER Başkan Yardımcısı Özlem Gökçe, KONUTDER’in Başkan Yardımcıları Ali Dumankaya ile Ramadan Kumova da hazır bulundu.
Anadolu’da 150 metrekare de küçük
Ömer Faruk Çelik, Maliye Bakanlığı’nın “İstanbul’da 1 milyon dolara satılan konutu neden düşük KDV ile teşvik edeyim” diye düşündüğünü vurgulayarak, şunları dile getirdi: “Öncelikle belirteyim ki, Türkiye’de satılan konutların yüzde 90’ı 150 metrekareden küçük. Maliye Bakanlığı, 150 metrekareyi sosyal konut için fazla büyük görüyor. Onlara anladığımız kadarıyla İngiltere’deki 70 metrekare sınırı daha cazip görünüyor. Eğer sınır 70 metrekareye inerse Başbakanımızın 3 çocuk isteğiyle çelişki yaşanmaz mı? 70 metrekarelik eve 3 çocuk sığar mı? Anadolu’da bırakın 70 metrekareyi, 150 metrekare bile küçük kalıyor.”
İade 4 yılımızı alıyor
Maliye Bakanlığı’nın “Konut sektörü çok kâr ediyor” gibi bir düşünce içinde olduğunu kaydederek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Alınan ruhsatlar, yıllık konut üretiminin 500-600 bin düzeyinde olduğunu gösteriyor. Sektör 1.6 milyon kişiyi istihdam ediyor, arsa bedelleri dahil 250 milyar liralık yatırım yapıyor. Net kârlarımız yüzde 7-8’leri aşmıyor. Sektörde sermaye gücünün oluşması ve sürdürülür olması için sermaye birikimi de gerekiyor. Malzemelerimizi yüzde 18 KDV ödeyerek alıyoruz. İnşaat süresi de dikkate alındığında konutu yüzde 1 KDV’yle satmamız 3-4 yılda gerçekleşiyor. O süre sonunda Maliye’ye başvurup ödediğimiz KDV’nin yüzde 17’lik bölümünü iade olarak istiyoruz.”
Bundan sonra yabancıya ‘Bizim devlete güven olmaz mı’ diyelim
GYODER Başkanı Işık Gökkaya, gayrimenkul sektöründeki sermaye ihtiyacının karşılanması yolundaki en önemli yolun yatırım ortaklıkları olduğunu vurgulayarak, “Mevcut GYO’ların toplam büyüklüğü 13 milyar liraya ulaştı. GYO’lara gelen yabancı kaynak da 1.5 milyar doları buldu. Daha önce GYO’larda yüzde 50 halka açıklık kuralı vardı. Bunun yüzde 25’e inmesi daha iyi oldu. Ancak, şimdi önümüzde kurumlar vergisi muafiyetinin kaldırılması gibi bir risk var. Bu, hem GYO’lardan 1.5 milyar dolarlık hisse almış yabancıları olumsuz etkiler, hem de yeni GYO’ların kurulmasını yavaşlatır” dedi. KONUTDER Başkanı Ömer Faruk Çelik, Sinpaş GYO’yu 2007’de halka açtıklarını anımsatarak, şunları söyledi: “Biz, yabancı yatırımcıları GYO’muzdan pay almaya davet ederken yüzde 20’lik kurumlar vergisi muafiyetinin önemli bir avantaj olduğunu anlattık. Şimdi bu muafiyet ortadan kalkarsa, biz o yabancılara ne diyeceğiz? Adamlar, ‘Siz bize vergi muafiyetinin kalkabileceğini neden söylemediniz?’ diye sormaz mı? Biz o günlerde bu muafiyetin kalkabileceğini öngöremezdik. Bundan sonra yabancılara ülkemizi anlatırken, ‘Bizim devletin ertesi gün ne yapacağı bilinmez, güven olmaz’ mı diyelim?”
Konut alırken, domates seçer gibi titiz davranmaya bakın
İNDER (İstanbul İnşaatçılar Derneği) Başkanı Nazmi Durbakayım, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kurulmasını önemli adım olarak görmekle birlikte yeterli bulmadıklarını belirterek, şunları söyledi: “Hâlâ sektörümüzle ilgili izinler için başvurmamız gereken adres azalmış değil. O nedenle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde sadece konut üretimi ve pazarlamasını düzenleyen bir genel müdürlük oluşturulmasını bekliyoruz. Böyle bir genel müdürlük, sektörümüze disiplin gelmesini sağlar. Çünkü, müşterilerimizin konut alırken, domates tezgahındaki titiz davranışı göstermediklerini görüyoruz. Sonra ortaya bir sorun çıktığında, vatandaş tüm sektörü suçlamaya başlıyor. Oysa domates alırken nasıl titiz davranıyorsak, aynı şeyi konut alırken de öyle davranmak gerekiyor. Ruhsatlarına, deprem yönetmeliklerine uyumuna, tüm ayrıntılarına bakıp, öyle seçiminizi yapın.”
Paylaş