Kadehle rakı ve şarap yasağı konusunda yazdığım mektubun arkasındayım
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
BİR iş için önceki öğlen saatlerinde Moskova’ya indim, beni ilk arayanlardan biri Yazgan Şarapçılık’ın patronu Nurtekin Yazgan oldu:
Ben size gönderdiğim mektupta ortaya attığım, "5752 sayılı yasa, barda, restoranda, otellerde kadehle rakı, şarap servisini yasaklıyor" iddiamın arkasındayım.
Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçki Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) Başkanı Kazım Çalışkan, "Yanlış yorum ve algı var. Öyle bir yasak yok" diyor.
Ben hukuk okudum. Yasaları nasıl okuyacağımı gayet iyi bilirim. Yasanın ilgili maddelerinden "barda, restoranda, otelde kadehle rakı, şarap servisi yasak" anlamı çıkıyor.
TAPDK Başkanı, böyle bir algıyı ortadan kaldırmak için çıkaracakları uygulama yönetmeliğiyle konuyu netleştireceklerini söylüyor.
Öyle yapacaklarına yasa maddelerini daha açık ve net yazsınlar. Yönetmelik çıksın da görelim, nasıl netleşecekmiş...
Yeri gelmişken bazıları için Hürriyet’in "Kadehle rakı satmak yasak" manşetinin öyküsünü baştan anlatayım. Bu kez yasanın Resmi Gazete’de yayınlandığı güne döneyim.
5752 sayılı yasa Resmi Gazete’de yayınlandığı gün, ANKA Ajansı’ndan geçen haber arkadaşımız Mustafa Kutlay’ın dikkatini çekti. Haberi "evde şarap üretimine sınır" başlığıyla yayınladık. Bu yasa çıkana kadar evinde şarap üretmek isteyenler için herhangi bir düzenleme söz konusu değildi. Böylece mevzuat altyapısı oluşmuştu. Yasadaki diğer bölümler hiçbirimizin dikkatini çekmedi. Diğer gazetelerde de görmedim.
Aradan zaman geçti, zaman zaman mektup gönderip, şarap üretimi üzerindeki baskılardan dert yanan Nurtekin Yazgan’dan yeni mektup aldım. 75 yaşını aşmış Yazgan, "Formula 1 şampiyonu şampanya patlatırsa 250 bin YTL’ye kadar ceza öder" başlığı attığı mektubunda hafta boyunca tartışılan, "kadehle rakı-şarap servisi yasak" iddiasını ortaya atıyordu.
15-20 gün beklettiğim Yazgan’ın mektubunu Formula 1 yarışına denk getirerek geçen pazar günü yayınladım. Formula 1’i izlemek için İstanbul Park’a da gittim. Yazı, spordan sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nun da dikkatini çekmişti.
Japan Tobacco International (JTI) Türkiye’nin konuğu olarak Formula 1’i izlediğini sonradan öğrendiğim TAPDK Başkanı Çalışkan’ın sesi o gün çıkmadı. Aynı gün akşam bazı televizyon kanalları konuyu ekranlarına taşıdı.
Ertesi sabah Mustafa Kutlay, "Bu konu çok önemli, bir de haberini yapsak" dedi. Sonra da konuyu yazıişleri toplantısında açtı. Ortaya çıkan kanı, bir haber yapılması yönündeydi.
Ceyhun Kuburlu arkadaşımız Doluca’nın sahibi aileden Sibel Kutman başta olmak üzere sektör temsilcileriyle görüştü. Sibel Kutman da aynı Nurtekin Yazgan gibi düşünüyordu. İlgili maddedeki "ile" bağlacı onun da kafasını karıştırmıştı.
Ceyhun, Geleneksel İçki Üreticiler Derneği (GİSDER) Başkanı ve Mey İçki’nin CEO’su Galip Yorgancıoğlu’nu da aradı. Yorgancıoğlu o gün "suskun" kalmayı yeğledi.
Ertesi gün haber Hürriyet’te "Kadehle rakı satışı yasak" başlığıyla manşet olunca tartışma büyüdü. Galip Yorgancıoğlu aradı: "Nurtekin Abi, Sibel Hanım yasa maddesini yanlış algılıyor. TAPDK Başkanı Kazım Çalışkan’la konuştum, yetki belgesi olanların kadehle rakı-şarap satması yasaklanmıyor. Ama bu tartışmayı açmanız iyi oldu."
Daha sonra TAPDK Başkanı Çalışkan da aradı, "yanlış algı" üzerinde durdu. Kendisine ortada "yanlış algı" varsa bile, "yasak" kanısının şarap sektörünün önde gelen isimlerinde yaygın olduğunu hatırlattım. "Öyleyse yönetmelikle netleştiririz" mesajı verdi. Çalışkan’ın aynı gün Anadolu Ajansı’na da yaptığı açıklamalara sayfamızda genişçe yer verdik.
Bu öyküden Hürriyet’in konuyu "çarpıttığı" ya da olayın üzerine özellikle gittiği sonucunu çıkaran varsa, kendisi bilir...
Çalışkan: Açıklama yapmakta geç kaldık
GEÇEN pazartesi günü Ceyhun Kuburlu arkadaşımızın eksik bıraktığı, benim de "mutlaka aramalısın" diye ısrar etmeyi gözden kaçırdığım TAPDK Başkanı Kazım Çalışkan’la o gün Radikal Gazetesi Ekonomi Müdürü Ruhi Sanyer konuşmuş.
Sanyer, Nurtekin Yazgan’ın mektubundaki "otelde, restoranda, barda kadehle rakı-şarap servisi yasak" iddiasını hatırlatınca Kazım Çalışkan’ın yanıtı, "Ortada bir yanlış algı var. Öyle bir yasak söz konusu değil" olmuş.
Ruhi Sanyer, Çalışkan’ı, "Beyefendi öyleyse bir açıklama yapın. Yoksa bu tartışma daha da büyür" diye uyarmış. Haber Hürriyet’te salı günü manşet olunca, Ruhi Sanyer, Çalışkan’ı yeniden aramış: