Hürriyet artık sadece Türkiye’nin değil bölgenin amiral gemisi
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
ÖNCE Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı’dan, "Sevgili Hürriyet Ailesi" diye başlayan bir mesaj aldık:
"Hürriyet, çokuluslu şirket haline geldi. Sadece Türkiye’nin değil, Doğu Avrupa ve Rusya’yı kapsayan bölgenin lider medya kuruluşlarından olduk. Bölgenin en büyük reklam yayıncılık şirketi Trader Media East’i (TME) Hürriyet bünyesine kattık."
Ardından Vuslat Doğan Sabancı geçen pazartesi günü de TME’nin yüzde 67.3’ünün 336.5 milyon dolara Hürriyet tarafından satın alındığını kamuoyuyla paylaştı.
Hürriyet, yüzde 100’ü halka açık ve Londra Borsası’nda işlem gören TME’nin çoğunluğunu almak üzere hisse başına 10 dolarlık fiyatla çağrıda bulunmuş, yüzde 67.3’lük hissenin sahibi olmuştu. Vuslat Doğan Sabancı, Hürriyet’in bölgenin devleri arasına yükselişini anlatırken veriler ekrana yansıdı:
TME, Rusya, Beyaz Rusya, Kazakistan, Ukrayna, Macaristan, Polonya, Hırvatistan ve Litvanya’da günlük ve haftalık toplam 256 yayını ile 5 milyon kişiye ulaşıyor.
Bir 5 milyon kişilik kitle de TME’nin bünyesindeki 12 internet sitesine giriyor.
TME, reklam yayıncılığıyla 2006 sonuçlarına göre 211 milyon dolar ciro, 57 milyon dolar faaliyet kárına ulaşmış bulunuyor.
Vuslat Doğan Sabancı, şu noktaya özellikle dikkat çekti: "TME’nin çoğunluğunu almamız 10 aylık bir çalışmanın ürünü. Öyle karşımızda el sıkışıp, ’şirketinizi alıyoruz’ diyecek kimse yok. Hisseleri Londra Borsası’nda toplamak durumundaydık. Bunu da yaptık. Çok şeffaf yürüyen bir işlem oldu."
TME, "reklam yayıncılığı" yapıyor. Batıda bu tür yayınlar ücretsiz dağıtılırken, TME yayınlarını ücretle satıyor. TME’nin faaliyet gösterdiği 8 ülke, reklam pazarlarının hızlı büyümesiyle dikkat çekiyor. Avrupa’da reklam pazarı büyümesi yıllık yüzde 2.5’lerde kalırken, Rusya’da bu oran yüzde 32’ye ulaşıyor.
Vuslat Doğan Sabancı, TME ve Hürriyet’in hedeflerini sıralarken, biz çalışanlara gönderdiği mesajına bir kez daha baktım: "Yeni çalışma arkadaşlarımızla toplam sayımız 1500’den 7 bin 500 kişiye çıktı."
Yine mesajdan şu bölüm de önemliydi: "Hürriyet, son yıllarda tirajı, gelirleri ve finansal performansıyla Türkiye’de rakipleriyle arayı açtı. Böylece çokuluslu olma hedefini önüne koydu."
Bu mesaj, basın toplantısındaki sunumda yer alan şu verilerle birleşince, daha da anlam kazandı: "Hürriyet’in piyasa değeri 1.2 milyar dolar. 2006 cirosu 442 milyon dolar. Faaliyet kárı ise 102 milyon dolar."
Vuslat Doğan Sabancı’yı izlerken, bir süre önce sohbet ettiğim CanWest Medya Türkiye Başkan Yardımcısı Fatih Akol’un şu sözünü hatırladım: "Türkiye’deki gazeteleri inceledik. Hürriyet’ten başka gerçek anlamda kár edebilen yok."
Hürriyet, bugüne kadar Türk basınının Kanadalı CanWest gibi dünya devi medya gruplarına parmak ısırtan "amiral gemisi"ydi.
Şimdi bölgedeki 8 ülkeden başlamak üzere rotasını "global büyük oyuncu" olmaya doğru çevirdi...
336.5 milyon dolarlık bir adımla "bölgenin amiral gemisi"ne dönüştü...
Giresun’daki işçiye ’fındık tatili’ geliyor
DAMAT-Tween, ADV, D’S gibi markalarla bilinen Orka Group’un 20’nci yılını kutladığı toplantıdayız...
Orka’nın Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, yardımcısı ve kardeşi Haldun Orakçıoğlu ile kuzenleri Genel Koordinatör Osman Arar 20 yılda yakaladıkları başarıyla keyifli...
Toplantıda Giresun’daki üretim tesisi Orsan Tekstil’deki ortakları Hayrettin Gümüşkaya’yı görünce, "Fındık sancısını çözdünüz mü?" diye sordum.
Çünkü, Osman Arar, Giresun’daki deneme üretimleri sırasında bir gün fabrikanın yarısını boşalmış görünce, şaşırmış, işçilerin fındık toplamaya gittiğini öğrenince biraz da kızgınlıkla çözüm üretmişti: "Bundan sonra fındık bahçesi olmayanı işe alırım. ’Fındık toplamaya gitmek yok’ kuralı koyarım."
Giresun’da yaşadıkları deneyimler, formülü farklılaştırma gereğini ortaya koymuştu. Hayrettin Gümüşkaya soruma yanıt verdi: "Bu sezondan itibaren, 15 Ağustos-1 Eylül arasındaki dönemi ’fındık tatili’ ilan edeceğiz. Çünkü, o dönem, basit bir ’fındık toplama’yla tanımlanacak gibi değil. O dönemde sosyal hayat değişiyor. Gurbettekiler dönüyor, akrabalar buluşuyor, yaylalara çıkılıyor."