Paylaş
Faik Açıkalın’la New York’a gitmesi öncesinde sohbet ederken banka müşterilerinin en çok şikayet ettiği konuyu açtım:
- Havale ve EFT işlemlerinden alınan ücretler, “Şehir içinde taksiden bile pahalı masraf alınıyor” eleştirileri gündeme geliyor. Bu sorun nasıl atlatılacak?
- Yüksek enflasyon ve yüksek faiz döneminde müşterilerin vadesiz mevduatları masrafları en asgari düzeye indirme şansı veriyordu. Şimdi öyle bir şansımız yok. Yaptığımız işlemin ücretini almak durumundayız. Biz de o işlemler için maliyet yükü altına giriyoruz.
- Şimdiki masraf düzeyleri de zaman zaman çok aşırıya kaçıyor. Bu durumda ne yapmak gerekiyor? Banka müşterilerine ne önerirsiniz?
- Dışardan öyle görünmese de rekabetin en yoğun olduğu sektörlerin başında bankacılık yer alıyor. Rekabet gereği bankaların uyguladıkları işlem ücreti de değişiyor. Müşteri, en düşük işlem ücreti uygulayan bankayı seçme şansına sahip.
Açıkalın, şu ayrıntının altını çizdi:
- Bankaların düzenli müşterilerinin oranı yüzde 80’dir. Onların çoğundan işlem ücreti alınmaz. Ücret yükünü sokaktan geçerken herhangi bir bankaya işlem yaptıran yüzde 20’lik müşteri çeker. Aslında bu işin dengeye gelmesi gerekir.
Bu noktada şu örneği verdi:
- Bir KOBİ’ye sadece kredi vermek bankaya bir birim kazandırır. Aynı KOBİ’ye aynı miktarda kredi vermenin yanısıra 8 ürün sattığımızda 24 birim kazanma şansı elde edebiliyoruz. Bu durumda o KOBİ’nin havale, EFT işlemlerinden sıfır masraf alınır.
- Ürün satmaktan kastınız nedir?
- Kredi verdiğimiz KOBİ, vergi ödemelerini, personel maaşlarını, fatura ödemelerini bizden yaparsa o zaman masrafsız işlem yaptırma şansı da yakalar. Aynı şey kurumsal müşterinin yanısıra bireysel müşteriler için de geçerlidir.
Vatandaşa şu öneride bulundu:
- En iyisi bir bankayı seçip, iş ve işlemleri onunla yürütmek. Bütün ilişkiyi tek bankayla yürütmek, işlem masrafı yapma şansını da yaratır. Bankasını seçip pazarlık yapan rahat eder.
- Sokaktan geçerken, “Şu banka şubesinden bir havale göndereyim” desek ne olur?
- Sokaktan geçerken uğrayan müşteriden en yüksek işlem ücreti alınır...
Açıkalın’ın ortaya koyduğu tabloya bakılırsa, bakkalı, marketi, giyim eşyası alınan mağazayı nasıl seçiyorsak, işlem yapılacak bankayı da iyi belirlemek, “avantaj”ı yakalamak anlamına geliyor...
Bankalar için “sokaktan geçen müşteri” kapsamında kalmak, can yakan işlem masrafına davetiye çıkarıyor...
Ben sadece Galatasaray’a karşı Fenerbahçe’yi tutarım
BURSA Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Parsaker aradı:
- Beni Fenerbahçeli ilan etmişsin...
- Fenerbahçe-Bursa Türkiye Kupası maçında sizi izleyenlerin gözlemini aktardım o kadar.
- Ben Galatasaray’a karşı Fenerbahçe’yi tutarım. Onun dışında Bursa taraftarıyım...
Bursa ve Fenerbahçe camiasının bilgisine...
Merkez Bankası birkaç kristal topu havada tutmaya çalışıyor yabancılar Türkiye’ye yöneliyor
YAPI Kredi Bankası Genel Müdürü Faik Açıkalın, yardımcısı Carlo Vivaldi ile Münih’ten New York’a geçme hazırlığı yaparken yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgilerinin yoğunlaştığını vurguladı:
- 3 yıl önce Yapı Kredi’de göreve başladığımda telekonferanslarıma 30 dolayında yatırımcı katılırdı. Şimdi bu sayı 70’ten aşağı düşmüyor. Aynı şey yüzyüze buluşmalarda da kendini gösteriyor.
- Yatırımcılar en çok neleri soruyor?
- Bir yandan cari açık sorunu üzerinde dururken, diğer taraftan Merkez Bankası’nın attığı adımları sorguluyorlar. Biz de onlara Merkez Bankası’nın birkaç kristal topu aynı anda havada tutmaya çaba gösterdiğini anlatıyoruz.
Kredi derecelendirmer kuruluşlarının hâlâ Türkiye’nin notunu “yatırım yapılabilir ülke” pozisyonuna yükseltmemiş olmasını eleştirdi:
- Belki kendilerince haklı olabilirler. Ancak, yine de Türkiye’yi başka ülkelerle karşılaştırarak hareket etmelerinde yarar var. Ülkelerin riskin gösteren CDS’lere bakıldığında Türkiye çok daha iyi durumda görünüyor. Elini taşın altına koyan yatırımcılar nottan çok CDS’lere bakıyorlar.
Müşteriye pahalı hizmet yerine maliyet düşürme yolu arıyoruz
FAİK Açıkalın, bankaların müşterileriyle ilişkilerinde modelin giderek değiştiğini vurguladı:
- Eskiden müşteriden bir birim daha fazla kazanmanın yolun arardık. Şimdi, maliyeti bir birim daha düşürüp, bu avantajı da müşteriye yansıtmaya bakıyoruz.
Fiat rekabetini tehlikeli bulduğunu belirtti:
- Bankalar sadece agresif fiyat uygulamayı seçerse, marjları çabuk tükenir, durum aleyhe döner.
1.5 yılda 260 şube açtık
Yapı Kredi’ye orta boy banka eklenmiş gibi oldu
FAİK Açıkalın, son 1.5 yılda 260 şube açtıklarının altını çizdi:
- Şu anda 910 şubeyle hizmet veriyoruz. Bu yıl 45-50 şube daha açarız.
5 yıllık planlarına dikkat çekti:
- Önümüzdeki 5 yıl boyunca yılda 50-60 şube açacağız. Yani organik büyümeyi sürdüreceğiz.
Kredileri bankalar kısmıyor aslında talepte yavaşlama var
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, pazar günü bankaların kredi kullandırırken nazlı davranmasını eleştirirken, Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Faik Açıkalın, onlardan bir gün önceki sohbetimizde farklı tablo çizdi:
- Şu anda kredilerin azalmasında bankaları eli sıkı davranması gibi bir etken rol oynamıyor. Kredi talebinde yavaşlama var.
Koru bize kaldı öylece koruruz
FAİK Açıkalın’a bankanın önceki sahibi Çukurova Holding’in satmaya çalıştığı Yenikök Korusu ile Abdülmecid Efendi Korusu’nun durumunu sordum:
- Yapı Kredi’yi Koç Grubu-UniCredit ortaklığı alırken bir sözleşme imzalanmış, Çukurova Holding’e satış için süre verilmişti. Süre dolmadan önceki son denemede Abdülmecid Efendi Korusu’na bir talip çıktı. Koç Emekli Sandığı Vakfı devreye girdi. Daha yüksek fiyat verip aldı.
- Ya Yeniköy Korusu ne oldu?
- O koru tümüyle bankaya kaldı.
- Ne yapacaksınız?
- Öylece korumaya çalışacağız. O da bizim için önemli bir sorumluluk olacak.
Paylaş