Paylaş
Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay’la sohbet ederken Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş yanımıza geldi.
Haluk Dinçer’in Başkanlığını yürüttüğü Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK), bir yandan toplantının başarısı için elinden geleni ortaya koyarken, diğer taraftan herkesin kafasında aynı soru var:
- Türkiye tarafında Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın başını çektiği ABD’yle “Model Ortaklık” çalışmaları çerçevesinde kurulacak ABD-Türk İş Konseyi’ne neden gerek duyuldu?
Mevcut 80’i aşkın iş konseyini çatısı altında toplayan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) patronu konumundaki TOBB yönetiminin hükümete en yakın ismi Murat Yalçıntaş’ı yakalamışken sordum:
- Yeni kurulacak ABD-Türk İş Konseyi konusunda ne düşünüyorsunuz?
- Bence “iki başlılık” ortaya çıkacak.
- Hükümet, “Yeni Konsey’i ABD tarafı istedi” diyor...
- Ben ABD’den konuyla ilgili üst düzey yetkililerle görüştüm. Yeni Konsey talebinin bizim hükümetten gittiğini söylediler.
- Mevcut Türk-Amerikan İş Konseyi, şimdi hedeflenen yapıya kavuşturulamaz mıydı?
- Bunu TOBB ve DEİK adına ilettik ama yeni Konsey’in gündeme gelmesini durduramadık.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın konuştuğu akşam yemeğinin ardından 22.30’da Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’la buluştuk. Çağlayan, ABD’nin farklı eyaletlerine bakan Ticaret Müşavirleri’nden brifing alıyordu. TOBB, DEİK ve TAİK’te yaşanan tedirginlikten başladık:
- Yeni Konsey, ABD’yle oturduğumuz masanın dördüncü ayağı gibi olacak. Kimsenin “iki başlılık” endişesi yaşamasına gerek yok.
- Mevcudun adı Türk-Amerikan İş Konseyi, sizin kuracağınız ise ABD-Türk İş Konseyi olacak. İkisinin aynı anda faaliyette olması kafaları karıştırmaz mı?
- Aslında biz de mevcut Konsey’in yapısının değişmesini önerdik. Ancak, ABD tarafı yeni bir Konsey kurulmasını istedi.
- ABD tarafı 8 şirketin yer alacağı kendi listesini açıkladı. Türkiye tarafından kaç kişi olacak?
- 12 farklı sektörü temsil edecek 12 isim açıklayacağız.
- Neden ABD’yle aynı anda açıklamadınız?
- Üzerinde çalışmamız gerekiyordu. Ben istiyorum ki, söz konusu 12 kişi, ABD’ye yönelik ihracatın “A Takımı” gibi olsun.
Ardından ABD’ye ihracatımızı anımsattı:
- Türkiye’nin toplam ihracatı 2002’de 36 milyar dolardı. Şimdi 110 milyar dolar dolayında. 2002’de ABD’ye ihracatımız 3.1 milyar dolardı, şimdi 3.2 milyar dolar düzeyinde. İthalatımız 8 milyar dolara çıkmış. Artık bir şeyler yapmamız gerekiyordu.
İş dünyası “iki başlılık” endişesi yaşarken, ihracatta ABD’nin kalesine gol atmak mümkün mü?
İran’ın avukatı değiliz, ticaret sürsün istiyoruz
ZAFER Çağlayan, İran’a yönelik oylamada ambargonun genişlemesine karşı çıkmamıza rağmen, Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına uyulduğunu vurguladı:
- ABD, kendi aldığı ambargo kararlarına da uymamızı istiyor. Bunu yapamayız. Komşumuzla ticareti, ekonomik ilişkiye neden keselim? Bu ilişki bizim en doğal hakkımız.
İran’da nükleer silahın bulunmasının Türkiye’yi birinci derecede olumsuz etkileyeceğine dikkat çekti:
- Biz İran’ın avukatı değiliz. Ancak, dünya ticaretinin yüzde 23’ünün komşularla yapılan işlerden oluştuğunu unutmayalım. Böyle bir ticaretten Türkiye neden mahrum kalsın?
TUSKON: Bu işte parmağımız yok
TUSKON’un Washington Temsilcisi Hakan Taşçı dert yandı:
- ABD’yle yeni iş konseyi kurulmasına dönük hazırlıklara kızan herkes, bu oluşumdan bizi sorumlu tutuyor. Bu durum bizi çok rahatsız ediyor.
- TAİK’te TUSKON yok, yeni Konsey’de sizden de temsilci olacak. Bu kuşkular doğal değil mi?
- Yeni Konsey’de dernek ve odaların değil, şirketlerin temsilcileri yer alacak.
Son 7-8 yılda çatısı altındaki 150 dernek, 7 federasyon ve 15 bin üyeyle kolu dünyanın her tarafına uzanan TUSKON’un çok fazla öne çıkması, bu tür tartışmaları ister istemez gündeme getiriyor.
TAİK Başkanı Haluk Dinçer yeni Konsey’e de giriyor
DEVLET BAKANI Zafer Çağlayan, ATC toplantısının açılışında karşılaştığı TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nu uyarmış:
- ABD’yle yeni oluşturacağımız Konsey için TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve TUSKON’dan sektörlerini temsil edecek birer isim istedik. Siz TAİK yönetim listesini göndermişsiniz. Tek isim bekliyoruz.
- Aralarından siz seçemez misiniz?
Çağlayan duraksadı, isimleri henüz açıklamak istemese de TOBB, DEİK ve TAİK’i yatıştıracak mesajı vermeyi uygun gördü:
- TAİK Başkanı Haluk Dinçer, bir sektörü temsilen yeni Konsey’de de yer alacak.
- Ya diğer isimler?
- Örneğin Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), Yüksel İnşaat’tan Emin Sazak’ı bildirdi.
Yeri gelmişken ABD tarafının açıkladığı 8 şirketten birinin temsilcisinin Türk olduğuna dikkat çekti:
- Elle in Le Kazan adlı şirketi Düden Yeğenoğlu temsil edecek.
- Yeni Konsey hep aynı isimlerle mi yoluna devam edecek?
- 12 asil, 12 yedek isim belirliyoruz. 2’şer yıl görevde kalacaklar. Sonra gerektiğinde isimler güncellenecek.
- Hangi sektörler olacak?
- Otomotiv, tekstil-konfeksiyon, makine-elektronik, ilaç-kimya, taş-toprak-maden, metaller, gıda, savunma-havacılık, bilişim-teknoloji, enerji, lojistik ve müteahhitlik.
Haluk Dinçer’i yeni Konsey’e almak, “iki başlılık” havasını dağıtmaya yeter mi?
Hilmi’nin doğumunda 10-10-10 tamamen tesadüf
BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan’a takıldım:
- 3’üncü çocuğunuz Hilmi Babacan, 10 Ekim 2010’da doğdu. Doğum tarihinin “10-10-10” olmasına özellikle mi çaba harcadınız?
- Nikah tarihinde böyle bir çaba harcanır belki ama sezaryenle de olsa doğum için böyle bir şey yapmak doğru olmaz. Neticesinde bebeğin ve annenin sağlığı önemli.
- Denk mi düştü yani?
- Öyle oldu. Doktor tarihi söyleyince uyardım, “Aman en sağlıklı doğum hangi gün gerçekleşecekse ona dikkat edin” dedim.
Paylaş