TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) başta Sabah Gazetesi ve atv televizyonu olmak üzere Turgay Ciner-Dinç Bilgin ikilisine ait 63 şirkete el koymasından bir gün sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın (İMKB) bir yönetim kurulu üyesi aradı: "Gördünüz mü olan biteni?"
TMSF’nin gerçekleştirdiği son önemli el koyma operasyonundan söz ediyordu: "Eğer biz Merkez Yayın Holding’in halka açılmasına izin vermiş olsaydık, o hisseleri alanlara ne diyecektik?"
Bu aşamada İMKB yönetim kurulu üyesinin sözünü ettiği halka açılma denemesini hatırlamakta yarar var.
Ciner Grubu’na ait Merkez Yayın Holding, 2006’nın ortalarına doğru Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) "hisselerimi halka açmak istiyorum" başvurusu yaptı.
Bu başvuru üzerine tartışma patladı: "Merkez Yayın Holding’in içinde Sabah da var.Sabah Yayıncılık ve Sabah Pazarlama, Dinç Bilgin döneminde halka açıktı.Etibank’ın batışı sırasında söz konusu hisseleri almış olanlar zarara uğradı.Merkez Yayın Holding’in halka açılmasına izin verilmemeli."
Karşı taraf savunmaya geçti: "Merkez Yayın Holding yepyeni bir grup.İçinde Sabah Gazetesi de olsa, geçmiş dönemle hiç ilgimiz yok."
Uzun süren tartışmaların ardından SPK, Merkez Yayın Holding’in 1.4 milyar dolar toplam değerle, halktan 450 milyon dolar toplamak hedefiyle kendisine yapılan başvuruyu kayda aldı.
Ciner Grubu, Merkez Yayın Holding’i bir an önce halka açıp, 450 milyon doları kasasına koymak için heyecanla beklerken, İMKB yönetimi konuyu inceledi ve freni koydu.
Çünkü, atv’nin kuruluşundan beri ortağı olan Çukurova Grubu’nun buradaki haklarını elde etmek amacıyla açtığı dava sürüyordu. Dava, Merkez Yayın Holding hisseleri üzerinde belirleyiciydi.
İMKB’nin bazı yönetim kurulu üyeleri, "Ortada böyle bir dava varken, Merkez Yayın Holding’in halka açılmasına izin veremeyiz" dedi.
İMKB’nin beni arayan yönetim kurulu üyesi, o günleri hatırlatıp devam etti: "Ciner Grubu, Merkez Yayın Holding’in halka açacağı hisselerinin yüzde 70’ini yabancılara, yüzde 30’unu da yerli yatırımcılara satacaktı.Eğer biz o 450 milyon dolarlık izni verseydik, bugün neler olurdu düşünün artık."
İMKB yönetim kurulu üyesi, haklılığını anlatırken, Ciner Grubu’nun açtığı tazminat davasına döndü: "İMKB’ye toplam 15 milyon YTL’lik iki tazminat davası açtılar. Hakkımızda böyle bir tazminat davası açılmış olmasına üzülüyorum.Bize 15 milyon YTL’lik tazminat davası açanların düştüğü duruma bakın."
Bugün gelinen noktada İMKB yönetiminin o halka açılmaya fren koymasına hak vermemek mümkün mü?
Halktan gelecek 40.5 milyon dolar Bilgin’in olacaktı
DİNÇ Bilgin, Turgay Ciner’le "gizli ortaklık belgesi"ni kendi eliyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) teslim edince bir başka gerçek daha ortaya çıktı.
Ciner Grubu, "10 yıl vadeli 433 milyon dolara aldığım Sabah-atv grubunu müthiş bir değere ulaştırdım. Merkez Yayın Holding’in değeri 1.4 milyar doları buldu. Bunun 450 milyon dolarlık bölümünü halka açmak istiyorum" demişti ya...
Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) izin vermesine rağmen İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) yönetiminin fren koyduğu halka açılma planının içinde de bir "gizli anlaşma" varmış...
Ciner Grubu, o anlaşmaya göre, Dinç Bilgin’e, "Halka açılmadan elde edeceğim kaynağın yüzde 9’unu size vereceğim" taahhüdünde bulunmuş.
Yani, Merkez Yayın Holding geçen yıl halka açılıp, 450 milyon dolar toplasa, bunun 40.5 milyon doları Dinç Bilgin’e gidecekmiş...
Hálá, Merkez Yayın Holding’in eski Sabah Yayıncılıkla hiç ilgisi olmadığını düşünen var mı? Sözünü ettiğim paylaşım gerçekleşseydi Sabahzedelerin içine yeni bir ateş düşmeyecek miydi?
Nortel’in teknoloji merkezini
Türkiye’ye getirmesi müthiş iş
KANADALI Nortel Networks’ün 300 mühendisin çalışacağı "teknoloji merkezi"ni açtığı günün akşamı ARGE Danışmanlık’ın sahibi Yılmaz Argüden aradı...
Yılmaz Argüden, iş dünyasının araştırma neferlerinden... Türk-Amerikan İş Konseyi’nde, Kal-Der’de başkanlık yaptı... Birçok sivil toplum örgütünün aktif yönetim kurulu üyeleri arasında...
Argüden’in aramasının nedeni Nortel Networks’ün "teknoloji merkezi"ni açmasıydı: "Nortel’in attığı adım, Türkiye için çok önemli. Hayal ettiğimiz ileri teknolojiye geçiş işte böyle olacak. Nortel’in İstanbul’da faaliyete geçirdiği teknoloji merkezi, kendileri için dünyadaki iki-üç önemli üsten biri olacak."
Argüden, Nortel’in attığı bu adımı önemsememizi istiyordu...
Gerçekten de Nortel’in Türkiye’de araladığı "teknoloji merkezi" kapısı çok önemli... Bu kapıdan dünyanın başka teknoloji devlerinin de girmesi için çaba harcayalım...