Bir United Biscuits’e daha para var, diğer işler gözden geçecek

Evindeki çalışanların elini sıkıp, birer hediye verdi:
- Mutlu et, mutlu ol...
Grubun Çamlıca’daki merkezine girdiğinde elinde Google Glass (gözlük) vardı. Karşısına dijital pazarlama sorumlusu çıktı:
- Bugün, “Mutlu et, mutlu ol” günümüz. Bu Google Glass artık senin.
Öğlenden sonra merkez binada 70’inci yıl pastasını kesip, ekibine seslendi:
- United Biscuits’i de bünyemize katınca dünyada ürünlerimizle ulaştığımız nüfus 4 milyara ulaştı. İlk hedef 4 milyar insanı mutlu etmek. Ardından geriye kalan 3 milyara ulaşmak.
Pasta kesimi sonrasında sohbete oturduğumuzda telefonu çaldı. Arayan Fahri Öksüz’dü:
- Rahmetli babam Sabri Bey (Ülker) 30-35 yıl kadar önce 30 kadar kişiye hisse vermiş. Onlardan bir bölümü vefat etti, hisseler çocuklarına geçti. Fahri Bey de o ortaklarımızdan biri.
Babasının söz konusu ortaklar için kendisini hep uyardığını vurguladı:
- Babam, “Aman oğlum, ortaklarımızın ihtiyaçlarını düşünerek temettü dağıtın” derdi.
Aralarından yeni işlere para koymak isteyenler olduğunu belirtti:
- Babamın aldığı ortaklardan biri arayıp, “Sizin temettülerle 10 milyon liram birikti. Bu parayı alın yeni işlerinize de ortak olayım” talebinde bulundu.
United Biscuits, Godiva ve DeMet’s Candy Company gibi şirketlerin gruba dahil olmasının ardından dünyada 72 fabrikaya ulaştıklarına işaret etti:
- Artık işlerimizin 4’te 3’ü Türkiye dışında. Bisküvi, çikolata fabrikalarımızın sayısı 25. Bunların 20’si yurt dışında. Yani, bir anlamda “el”lere karışmış olduk.
Bir an duraksadı:
- Ürkütücü bir durum...
- Gerçekten ürküyor musunuz?
- Yok canım, hedefim buydu...
O anda Yıldız Holding CFO’su Cem Karakaş’tan mesaj geldi. Mesajın içeriğini paylaştı:
- Bir şirketimiz için 400 milyon dolarlık sendikasyona çıktık. Bankalar, “1 milyar dolar verelim” diye tutturuyor.
- 1 milyar doları alacak mısınız?
- İhtiyacımız neyse onu alırız.
Benzeri durumun United Biscuits’i alırken yaşandığına değindi:
- Bedelin yüzde 40’ını özkaynaktan karşılamayı düşünüyorduk. Bankalar yüzde 90’ını karşılamakta ısrar etti. Biz de kullandık.
Bu durumda ellerinde özkaynak kaldığının altını çizdi:
- Şu anda bir United Biscuits daha alacak kadar paramız var. Ancak, bir United Biscuits daha yok...
- Grubunuzun diğer şirketlerini yönetenler, “Hep bisküvi ve çikolatada dünya çapında alımlar yapıyorsunuz. Diğer sektörlerde de böyle yapsak ya” demiyor mu?
- Ben hem merdiven çıkıp, hem sakız patlatamam. Ana işlere odaklanıp, diğer alanlardaki işlerimizi gözden geçireceğiz. O işlere ya stratejik ortak alacağız ya da halka açacağız. Şu anda kesinleşmiş bir durum yok.
Türkiye’de, “Kredi verelim” diye peşinden koşulan, “Elimizde 3.3 milyar dolarlık bir şirket daha alabilecek paramız var” gücünü ortaya koyabilen kaç grup var?

‘10 numara’yı arayacak mısınız

YILDIZ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, ekibiyle birlikte United Biscuits için imzayı atarken satıcı konumdaki Blackstone ve PAI yetkilileri sordu:
- Downing Street 10’i arayacak mısınız?
Sözü edilen İngiltere Başbakanı’nın çalışma ofisiydi. Ülker, soruya souyla karşılık verdi:
- Downing Street 10’i aramamızı gerektiren bir durum mu var?
Aldığı yanıt ilginçti:
- Türkiye’de işler öyle yürüyor diye düşünmüştük.
Yanıtı yapıştırdı:
- Bırakın bunları, biz imzayı atıp, işimize bakalım...

Ölçülü borçlanırım özgürlüğü vermem

MURAT Ülker’e borçlarının büyümesinden endişeli olup olmadığını sordum:
- Borçlanırken benim ölçüm, “Bugün tüm işlerin kapısına kilit vursam, herkese hakkını verip, borçları sıfırladıktan sonra markalarım ve fabrikalarım bana kalmalı” şeklindedir. Bu benim özgürlüğümdür. Kendimi hep özgür hissetmek isterim.

Adımızı taşıyor, Ülker’i satmam

MURAT Ülker, söz şirket satmaktan açılınca kırmızı çizgiyi çizdi:
- Ülker’i satmam, çünkü üzerinde adım var.