Paylaş
Nikos Stathopoulos söze tam girmeden önce Türk ekonomisine dikkat çekti:
- Türk ekonomisi epey bir süredir iyi gidiyordu. Ancak, son bir-iki yıldır patlama yaşıyor.
Ardından kısaca kendini tanıtıp private equity fonlarına (girişim sermayesi) değindi:
- Ben PC Partners’da yönetici ortağım. Harvard’da MBA yaptım. 15 yıllık private equity deneyimim var. Aslında private equity, dünyada da henüz genç yatırım alanlarıdır. Buna rağmen dünyada 1 trilyon doları yönetir hale gelmiş durumdalar.
- Bu kaynakları nereden sağlıyorlar?
- Private equity’ler tek başlarına şirketlere büyük yatırım yapmak istemeyen emeklilik fonları, sigorta şirketleri, kamu fonları, bankalar ve geliri yüksek kişilerden sağlanan kaynakları oluşturdukları fonlarda toplayıp değerlendiriyorlar. Bu kaynakları private equity fonlarına aktaran kurum ve kişiler, mevcut ortamda alternatif yatırım alanlarına yönelme fırsatı yakalıyor.
Bu noktada Migros’a yaptıkları yatırımı anımsattı:
- Migros’u 2008 yılında 3 milyar 250 milyon dolara Koç Grubu’ndan devraldık. Bu yatırımımız BC Partners’ın oluşturduğu 8’inci fonun kaynaklarının bir bölümüyle yapıldı. İçinde ABD’den Çin’e kadar çok sayıda ülkeden kaynak var. Bu satın almayı yapmış olmaktan biz de, fon yatırımcılarımız da çok memnunuz.
Türkiye’ye yaptıkları yatırımın büyüklüğüne biraz daha vurgu yapmak istedi:
- Bizim yaptığımız, Türkiye’deki finans sektöründeki satın almalar hariç, en büyük yabancı yatırımdır. Private equity yatırımları arasında da öyledir.
Sonra da bu yatırımın Türkiye açısından önemine değindi:
- Biz, bir anlamda Türkiye’ye yabancı sermaye yönlendirmede köprü görevi gördük. Bizim böylesine güçlü şekilde Türkiye’ye girmemiz, başka kuruluşlara da örnek oldu. Aynı zamanda Türkiye’nin cari açık sorununa o günün koşullarında iyileştirici katkımız söz konusuydu.
Bülend Özaydınlı araya girdi:
- Neden yeni kurduğunuz fondan bahsetmiyorsun?
Nikos Stathopoulos, yeni fonu anlatmaya koyuldu:
- BC Partners bu yıl 25 yaşında. Kısa süre önce 9’uncu fonumuzu oluşturduk. Önceki fonlarımıza yatırım yapanlar yılda dolar bazında ortalama yüzde 30 kazanınca, yeni fonumuza katılım da yüksek oldu.
- Yeni fonun büyüklüğü ne kadar?
- Bu fonu oluştururken hedefi aştık ve 8.5 milyar dolarda noktaladık. Bu rakam, 2008 krizinden bu yana oluşan en büyük fonu ifade ediyor.
- Fonu nerelerden topladınız?
- Yüzde 40’ı ABD, yüzde 30’u Avrupa, yüzde 30’u da Asya ve Ortadoğu kökenli. Yüzde 37’si emeklilik fonlarından, yüzde 25’i devlet fonlarından oluşuyor.
- 8.5 milyar dolarlık yeni fondan Türkiye’ye yatırım için büyük bir dilim ayıracak mısınız?
- Migros’a 8 nolu fonumuzdan yatırım yapmıştık ve çok memnunuz. O nedenle 8.5 milyar dolardan mutlaka Türkiye’ye de yatırım payı ayırmak isteriz. Ancak, satın almaya aday ciddi büyüklükte fırsatların karşımıza çıkması gerekiyor.
- Ne kadarı olabilir?
- Migros’a 3 milyar 250 milyon dolar yatırmıştık. Demek ki, genelde büyük yatırım yapılacak şirketlere bakıyoruz. Ancak, bu hemen yine 3 milyar dolar dolayında yatırım yapacağımız şeklinde de algılanmamalı. Karşımıza çıkacak fırsatı, gelecekte büyüme potansiyeline göre değerlendiririz.
- Ne tür bir şirkete yatırım düşünürsünüz Türkiye’de?
- Bir kere Migros gibi kriz ortamlarında dayanıklı, böyle dönemlerde de büyüme potansiyeli olan bir şirket isteriz. Bu da, tüketiciye doğrudan ulaşan sektörler anlamına geliyor.
- Yine perakende sektörü olabilir mi?
- Migros’la aynı alanda olmayan başka perakende kuruluşlarını düşünebiliriz. Ayrıca sağlık sektörü de Türkiye’de büyüme potansiyeli yüksek alanlardan biri.
- Acıbadem’de kısa süre önce Abraaj’ın hisselerinin tamamı, Mehmet Ali Aydınlar’ın hisselerinin de bir bölümü çoğunluğu Malezya’ya ait stratejik yatırımcıya geçti. Bu sizin için örnek oluşturdu mu?
- Elbette... Acıbadem operasyonu iyi bir örnek... Zaten bizim de Avrupa ülkelerinde sağlık sektörüne önemli yatırımlarımız var. Bu sektöre hiç yabancı değiliz.
Migros’ta yüzü gülen BC Partners, 8.5 milyar dolarlık yeni fonunun bir bölümünü Türkiye’ye ayırmaya hazır...
Bakalım hangi şirketlerin kapısını çalacak?
Migros’ta halka açık hisse oranını yükseltip Şok’u da sattık büyümeyi sürdürüyoruz
BC Partners Yönetici Ortağı ve Migros’un Yönetim Kurulu Üyesi Nikos Stathopoulos, Migros’u satın almış olmalarından duydukları memnuniyeti şu örnekle açıkladı:
- Migros, biz geldiğimizden beri her yıl çift haneli büyüdü ve yatırım yapmakla doğru adım attığımızı bize kanıtladı.
- Migros bünyesindeki Şok’u neden sattınız?
- Migros, temelde süper market işinde hızlı büyümekten yanaydı. İndirim mağazaları formatındaki Şok’u da aslında biz geldikten sonra hızlı büyüttük ve günde bir mağaza açma hızına ulaştırdık. Ancak, önümüze cazip teklif gelince indirim marketi işinden çıkıp daha etkin olduğumuz süpermarket yatırımlarına hız vermek doğru bir seçenek olarak yönetim kurulumuzda değerlendirildi. Bir anlamda yatırımımızın bir bölümünün geri dönüşü de realize edilmiş oldu.
- Şok’u 600 milyon liraya Ülker Grubu’na sattınız. O parayı alıp fonun ortaklarına mı dağıttınız?
- Hayır... Paranın tamamı Migros’un içinde büyüme yatırımlarına dönük olarak bırakıldı.
2011’de Migros’ta halka açıklık oranını da yükselttiklerini vurgulayıp, ekledi:
- Migros’ta halka açıklık oranı yüzde 2.5 düzeyindeydi. Yüzde 20’ye çıkardık. Böylece 500 milyon dolarlık bir realizasyon daha yapmış olduk.
- Bunu neden yaptınız?
- Hisselerin yüzde 80’i hâlâ bizde ama halka açıklık oranını artırmak istedik. Ayrıca, Migros’u aldığımız 8 nolu fona para koyan yatırımcılarımızın gerektiğinde halka açılma yöntemiyle realizasyon yapmanın da bir seçenek olduğunu görmelerini istedik.
Stathopoulos, şu noktanın da altını çizdi:
- Bizim tüm yatırımlarımızda hedefimiz, yatırımcılarımıza değer yaratmak. Migros’ta yüzde 17.5’lik hisseyi satarken burada nasıl bir değer yaratıldığını da ortaya koymuş olduk.
- Halka açıklık oranını yükseltirken sağladığınız 500 milyon doları ne yaptınız?
- Yatırımcılarımıza temettü olarak dağıttık.
Ardından Migros Genel Müdürü Özgür Tort’a döndü:
- Bu yıl 100 süpermarket açacağız değil mi?
Tort onayladı:
- Bu yıl en az 100 süpermarket ve hipermarket açarak 850 mağazayı aşmayı planlıyoruz...
Stathopoulos ekledi:
- Migros’taki yatırım kararımız büyüme odaklıydı. Bu stratejimiz aynen devam ediyor. Şirketin geleneksel büyüme modeli ile örtüştüğü için mutluyuz.
Hisseleri devrederken Türkiye’ye yeni sermaye girişi sağlayacağız
NIKOS Stathopoulos’a BC Partners’ın yatırım yaptığı şirketlerden çıkış sürelerini sordum:
- Genellikle 4-7 yıllık bir dönemde çıkışımız söz konusu olur.
- 2008’de Migros’u aldığınızı dikkate alırsak, burada da çıkış dönemine girdiğiniz söylenebilir.
- Evet öyle... Ancak, çıkışın ne zaman gerçekleşeceği belli olmaz. Yani, şu anda çıkışı değil, Migros’u daha hızlı büyütmeyi düşünüyoruz.
- Peki, çıkarken kimler sizin alıcılarınız olabilir?
- Bizim açımızdan çıkışın 3 farklı yöntemi var. Şirketin halka açıklık oranı yükseltilebilir, hisselerin tamamı bir stratejik alıcıya satılabilir veya bir başka private equity fona devredilebilir.
- Siz para kazanıp çıkarken, bir başka fon gelip alır mı?
- Neden olmasın? Migros her zaman için Türkiye’de büyüme potansiyeli olan bir şirket. Bizden sonra gelecek fon da hedeflediği dönemde yatırımının değerlenebileceğini bilir.
İşin yabancı sermaye yönünün altını çizdi:
- Migros’taki hisselerimizi satma günü geldiğinde Türkiye’ye yeni yabancı sermaye girişine de vesile oluruz...
- TPG’nin Mey İçki’yi Diageo’ya sattığı gibi mi?
- Mey İçki’nin satışı güzel bir örnektir...
Paylaş