Antakya’dan çıkıp ABD’de 5 milyar doları yakaladı ‘siber savaş’ uyarısı yaptı

- Merkezi Jersey City’de (ABD) bulunan Comodo’nun kurucusu ve Başkanı Melih Abdulhayoğlu bugünlerde İstanbul’da. Tanışmanızı çok isterim.

Ailesiyle birlikte tarihi yarımada turuna çıktığı gün Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne (TGC) davet ettim, öyküsü Antakya’dan başlayıp ABD’de değeri 5 milyar dolara ulaşan Comodo’ya uzanan Melih Abdulhayoğlu’nu dinledim:

- Antakyalıyım. Liseyi zar zor bitirdim. Üniversite için İngiltere’ye gittim. Elektronik bilgim çok iyiydi. Arap ülkelerinden öğrenci arkadaşların projelerine yardım eder, proje başına 75 poun alırdım. İlk icadımı da İngiltere’de üniversitede okurken çıkardım. Tek tuşla klavye ve dili değiştiren bir yazılımdı. Bana 5 bin pound ödediler. Patent hakkını onlar aldılar.

Bilişim dünyasında güvenlik sistemleri üzerinde çalışmayı seçtiğini vurguladı:

- Bu alandaki ilk ticari işlerimden biri, bilgisayar oyunlarına güvenlik anahtarı koyup, kiralanmasını sağlamak oldu. Sonra ABD’de Comodo’yu kurup, “Secure Socket Layer”ı (SSL) geliştirdim.

SSL’in ne demek olduğunu anlattı:

- Hani bilgisayarda bazı programların yanında asma kilit işareti görürsünüz ya, işte o SSL’i gösteriyor. Şu anda dünyada bu alanda yüzde 30 pazar payına sahibiz.

Dünyada Comodo’nun güvenlik sertifikasını kullananlardan örnekler verdi:

- ABD Başkanı Barack Obama’nın kendi sitesinde Apple’a, Western Union’dan Morgan Stanley’e dünyanın önde gelen kurum ve kuruluşları bizim güvenlik sertifikamızı kullanıyor. ABD’deki Harvard dahil toplam 400 üniversite yine bu sertifikayı bizden alıyor.

Cemil Özyurt, Melih Abdulhayoğlu’ndan Comodo’nun ulaştığı değeri paylaşmasını istedi:

- Halka açık şirket değiliz ancak Comodo’nun değerinin 4-5 milyar dolayında olduğu hesaplanıyor.

- Kaç kişi sizinle çalışıyor?

- 1100 kişilik bir ekibimiz var. Ayrıca İngiltere, Çin, Hindistan, Japonya ve Ukrayna’da Ar-Ge merkezlerimiz var.

İşlerinin icat çıkarmak olduğunu kaydetti:

- Yılda 100-200 arasında patent alıyoruz. Hedefimiz bu sayıyı yılda 1000’e çıkarmak.

Türkiye’nin de bu konuya ağırlık vermesi gerektiğini anımsattı:

- Hiç Yunan askeriyle Türkiye’yi korumak ve savunmak mümkün mü?

- Bu soruyu neden sordunuz?

- Siber dünyadaki savaşların da verdiğim Yunan ordusu örneğinden farkı yok. Siber savaşlarda sizi başkasının geliştirdiği sistemlerin koruması ne kadar doğru olur?

Hükümetin Ar-Ge teşviklerine ağırlık vermeye başladığını anımsattım:

- Sürekliliği olan teşvik bence kokain gibidir. Ben istemem öyle destekleri. Türkiye, teknolojiye, bilişime çok para harcıyor. Ancak, daha çok kullanıcı durumundayız. Türklerin dünyada ve Türkiye’de geliştirdiği sistemlere sahip çıkılması, iç pazarda kullanılması gerekir. Bu yöntemle yeni icatlara kapıyı açarız.

Madem artık ihracatta “hamallık” yapmak yerine katma değeri yüksek ürünlere yönelmek istiyoruz, öyleyse Comodo gibi örnekleri izlemekte, onların Türkiye’ye neler kazandırabileceğine eğilmekte yarar var...

Egemen’in yazdığı anti virüs programının 45 milyon kullanıcısı var

COMODO’nun kurucusu ve Başkanı Melih Abdulhayoğlu, ekibindeki bir başka Türk’ün, Egemen Taş’ın başarısını örnek gösterdi:

- Egemen Taş’ı bir arkadaşım vasıtasıyla tanıdım.

Güzel programlar yazdığını gördüm. Türkiye’de harcandığını düşünüp, Comodo’yla çalışmasını istedim. Egemen’in yazdığı anti virüs programını dünyada şu anda 45 milyon kullanıcısı var.

Programla ilgili şu iddayı ortaya koydu:

- Bizim anti virüs programının yıllık satışı 1 milyonu biliyor. Biz bu yazılımı sigortalı veriyoruz. Yani, işe yaramadığı düşünüldüğünde parayı iade ediyoruz.

Murat Demirel yüzünden ABD’ye yerleşti, Comodo’yla dönüş yaptı

CEMİL Özyurt, Dünya Gazetesi’nde muhabirken, bankalara el konulması öncesindeki günlerde Egebank’la ilgili yazdığı haberde Murat Demirel’in adının önündeki “Yahya”yı da kullandı.

O dönemlerde kuzeni Yahya Demirel’le karıştırılmak istemeyen Murat Demirel, “gücünü” kullanıp, Cemil Özyurt’un çalıştığı gazeteden koparılmasını sağladı.

Bunun üzerine ABD’de şansını denemeyi planlayan Özyurt, Ömer Güneş’le birlikte Turk of America dergisini yayın hayatına kazandırdı:

- Melih Abdulhayoğlu’nu 2009’da şirketinin merkezinde yaptığım röportaj sırasında tanıdım. Sonra bağımız güçlendi. Comodo’nun Çin, Ukrayna, Hindistan, Japonya ve Romanya’da ofisleri olduğunu öğrendikten sonra, “Neden Türkiye’de yoksunuz?” diye sorduk.

Özyurt, o soru sonrasında Comodo’nun gündemine Türkiye’de ofis açmanın da girdiğini vurguladı:

- 2011’in kasım ayında Ömer Güneş’le birlikte Türkiye’deki şirketi kurma çalışmalarına başladık. Mart 2012’de de Comodo’nun İstanbul ofisini açtık. Hedefimiz Comodo’nun başarı hikayesini Türkiye’ye de yansıtması.