* Sağlıklı beslenme ile açlığa son verilmiş bir dünya.
Bu temanın belirlenmesinin nedenini irdeledi:
- Bir yanda açlık, diğer yanda obezite sorunu var.
FAO’nun verilerine baktı:
- Dünyada yılda 4.5 milyar ton gıda üretiliyor. Bunun 1.5 milyar tonu atılıyor.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki duruma dikkat etti:
- Gelişmiş ülkelerde artan gıdalar mutfaktan çöpe gidiyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise nakliyede kayıp yaşıyor.
Dünyadaki toplam gıda kaynaklarının insan tüketimine oranıyla belirlenen endeksi inceledi:
- 2002’de makine ihracatımız 1.7 milyar dolardı.
Geçen 16-17 yılda sektörün ihracatının 10 kat arttığını gördü:
- İhracatımız 17 milyar dolara ulaştı. Ülkemiz toplam ihracatının yüzde 10’unu sektörümüz gerçekleştiriyor. ABD’de bu oran yüzde 12’dir.
Sektörün toplam büyüklüğü üzerinde durdu:
- Makine üretimi yapan 17 bin şirket var. Sektörün toplam cirosu 110 milyar lira. İstihdam 250 bin kişi dolayında.
Sonra ABD-Çin arasındaki makine ticaretine uzandı:
- ABD, 400 milyar dolarlık makine ithal ediyor. Bunun 125 milyar dolarlık bölümünü Çin’den alıyor. ABD’nin Çin’den makine alımının bu boyuta ulaşması, Çin’deki ABD yatırımlarından kaynaklanıyor.
Türkiye’deki ABD, Alman şirketlerinin yatırımlarının benzeri etkiyi gösterdiğini irdeledi:
- Lüks tüketim aracıdır, kötü gün dostudur.
Türkiye’nin yıllık altın ticaretinin 11 milyar dolar dolayında olduğunu belirtti:
- İhracatımız yıllık 4-4.5 milyar dolar dolayında seyrediyor. Turistlere yurt içinde 3.5 milyar dolarlık satış yapıyoruz. 3-3.5 milyar dolarlık altın da iç pazarımızda kalır.
Türkiye’nin mücevher üretiminde Çin ve Hindistan’ın ardından dünya 3’üncüsü olduğunu kaydetti:
- Dubai’de hiç üretim yok ama ihracatı 15 milyar dolar. Mevzuatta gerekli düzenlemeler yapılırsa mücevher ticaretinin bölge merkezi oluruz.
Buna kapıyı açacak taleplerinden birini ortaya koydu:
- Şu anda ülkemize yolcu beraberinde altın getirmek tümüyle serbest. Ancak, kimse getiremiyor. Çünkü kaynağı soruluyor.
Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı
- Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’la bir araya gelip Bodrum’u konuşacağız.
Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Turizm eski bakanlarından Bahattin Yücel, Maça Kızı’nın ortağı Sahir Erozan, mimar Gökhan Avcıoğlu, Ersin Pamuksüzer, Karnas Vineyards’ın sahibi Selva İşmen, Global Yatırım Holding Sözcüsü Gökhan Özer, Ay-Sir Turizm ve İnşaat AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Yılmaz, Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli, Finans Kulüp Başkanı Önder Halisdemir’in aralarında bulunduğu grup Bodrum Belediye Başkanı ile buluştu.
Aras, söze itirafla girdi:
- Turistik tesis varlığı açısından gayet iyi durumdayız. Çok önemli markalar var. Ancak, tesislerin dışı, yollarımız o güzelliklerle uyumlu değil.
Süren inşaatlara dikkat çekti:
- Yarımada büyük bir şantiye gibi.
Nüfus yapısına değindi:
- Bodrum’da değişik katmanlar yaşıyor. Doğma büyüme Bodrumlu olan da var, emekli olup buraya yerleşenler de. Öyle talepler geliyor ki,
- Şu anda Malatya’dayım. Vali Aydın Baruş’un makamında hayırlı bir işe imza atacağım.
Ardından “hayırlı iş”in içeriğini aktardı:
- Yeşilyurt ilçemizde 700 öğrencinin eğitim göreceği bir Anadolu Lisesi yaptıracağım.
İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı ile imzaladıkları, Vali Baruş’un “Olur” imzasının bulunduğu sözleşmeden okulun adını okudu:
- Nazife-Mustafa Küçükaslan Anadolu Lisesi.
3 milyon lirasını karşılayacağı okulda anne ve babasının adının birlikte yaşayacağını belirtti:
- Vatana, millete hayırlı olmasını diliyorum.
Sonra 30 yıl önceye uzandı:
- The Coca-Cola Company’nin New York’taki eski binası 955 milyon dolara satıldı.
Alıcılar dikkatimi çekti:
- Deutsche Finance Group, Almanya’nın en büyük emekli sandığı Bayerische Versorgunskammer, Shvo ve BLG Capital.
Tarihi binanın yeni ortakları arasındaki BLG Capital, tanıdıktı. Serdar Bilgili’ye ait Bilgili Grup çatısı altında bulunuyordu. Yani, The Coca-Cola Company’nin New York’taki merkezi olarak bilinen Manhattan 5. Cadde’deki binanın yeni ortakları arasına Bilgili de girmişti.
BLG Capital’in daha önce hangi adımları attığına göz gezdirdim:
- BLG Capital, bugüne kadar Türkiye’ye 500 milyon doların üzerinde yabancı sermaye getirdi.
Bilgili Grubu’nun New York’taki bina alımında ortağı olan kurumlarla ilişkisinde istikrar söz konusuydu:
Hürriyet’in düzenlediği “Sign of the City” yarışması için Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Doç. Feyzullah Yetgin ve İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım ile buluştuğumuzda İstanbul son 5.8’lik Silivri depremini yaşamamıştı.
Nazmi Durbakayım, sektörle ilgili sohbetimiz sırasında şu uyarıyı yaptı:
- Kapımıza dayanan deprem gerçeğini aklımızdan çıkarmadan kentsel dönüşüm için somut adımlar atılmalı.
Halkın bu gerçeği kabullenmesi için algı yönetiminin daha güçlü hale getirilmesi gerektiğini belirtti:
- Riskli binalar birer ölüm tuzağı. Hangi tarihte olursa olsun, riskli binaların inşasında rol almış müteahhitler, kontrol mühendis ve mimarların en azından sicillerine kayıt düşülmeli.
Feyzullah Yetgin, sektör temsilcileriyle bir süre önce Mardin’e yaptıkları gezi sırasında dikkatini çeken veriyi anımsadı:
- Mardin’de 13 bin dolayında konut fazlası vardı. Çoğunu emekli imamların yaptığını söylediler. Demek ki imamlığın vatandaşta yarattığı güvene dayanarak bu işe soyundular.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesindeki Türkiye-ABD İş Konseyi’nin (TAİK) New York’ta düzenlediği gala buluşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, DEİK Başkanı Nail Olpak’ın bulunduğu ana masada Boeing International Başkanı Sir Michael Arthur ile Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı da yer aldı.
Aycı ve Arthur, aynı masada buluşunca dünyada tüm havayolu şirketlerinin uçuşlarını durdurduğu Boeing 737 Max konusu açıldı. Aycı, THY ve Boeing ekiplerinin sürekli yakın temas içinde olduğunu belirtti:
- Boeing 737 Max uçaklarımızın sefer dışı olmasından dolayı şirketimizin kaybı 200 milyon doları buluyor. Boeing’in sorunu çözümü konusunda adım atmasını bekliyoruz.
Arthur, Boeing 737 Max’ların yeniden sefere çıkabileceği konusunda iyimser tavır sergiledi:
- Max’ların yeniden uçuşa başlaması konusunda uzak ya da yakın, henüz netleşmiş bir tarih yok. İncelemeler sürüyor.
Aycı, THY’nin Boeing’le uzun vadeli işbirliğini anımsattı:
- Boeing’le uzun vadeye dayanan bir işbirliğimiz var. Max uçakları yüzünden oluşan kaybımız konusunda sizden destek bekliyoruz.
Aycı