‘Vur emri’ paylaşımı Facebook’u karıştırdı

ABD’deki eylemler sosyal medya mecralarının şiddet karşıtı politikalarını tartışmaya açtı. Başkan Donald Trump’ın ‘silah kullanın’ çağrısını Twitter gizledi, Facebook yayımladı. Zuckerberg’in çalışanları ve vakfının fonlarla desteklediği bilim insanları tepkili...

Haberin Devamı

Gerçekler üzerinde söz sahibi olmamalıyız... Bir süre önce bu cümleyi Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg kurdu. İfade özgürlüğünü yüceltmek adına hepimizin kulağına gelen bir sözü aklıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın tweet’indeki o cümleyi... Üstelik öyle bir cümle ki ülkenin tarihine kazındı: “Yağma başladığında, silahlar ateş etmeye başlar!”

George Floyd’un polis tarafından nefessiz bırakılarak öldürülmesiyle alevlenen protestolarda yağma olayları artınca Başkan Trump bu cümleyi kurmuş ve büyük tepki toplamıştı. Twitter hızlıca harekete geçerek, polisi şiddete yönelten ve doğrudan ‘vur emri’ veren bu tweet’in üzerini örttü. Üzerini örtmek, tweet’e halen ulaşılabildiği fakat alenen gösterilmediği, öncesinde bir uyarının yer aldığı anlamına geliyor. Aynı cümle, Başkan Trump’ın 28 milyon takipçili Facebook sayfasında da yer aldı. Facebook ise ‘şiddet içeriğine karşı’ politikaları olmasına rağmen harekete geçmedi. Provoke edici cümlenin paylaşılarak yayılmasına karışmadı.

Haberin Devamı

Kongre’de başka bir şey söylüyordu

Söz konusu cümle, Başkan Trump’ın değil. İlk olarak 1967’de Miami Polis Şefi Walter Headley tarafından yine siyahlara karşı söylenmiş, şiddete yol açmış ve ülkedeki ırkçılığın emsallerinden birine dönüşmüş... Dolayısıyla ne anlama geldiğini, ne amaçla söylendiğini ABD vatandaşları iyi biliyor. Zaten Trump’ın paylaşımının hemen ardından polis şiddetinin orantısız biçimde artması tepkinin haklılığını doğruluyor. Mark Zuckerberg’in ‘Gerçeklere müdahale etmek bize düşmez’ tavrıyla savunduğu cümlenin işte böylesi güçlü etkileri var.‘Vur emri’ paylaşımı Facebook’u karıştırdı
Zuckerberg geçen ekim ayında, kongrede ifade verirken bambaşka bir tavırdaydı: “Politikacılar dahil, her kim olur da şiddet çağrısı yapar veya fiziksel zarara yol açacak şeyler söylerse o içeriği yayından kaldırırız” diyordu. Öyleyse Başkan Trump neden imtiyazlı? Zuckerberg,  “Başkan’ın sözlerini yayında bıraktığımız için birçok insanın üzgün olduğunu biliyoruz. Fakat şartnamelerde açıkça belirtilmiş tehlikelere ve belirgin zararlara yol açmadığı müddetçe her türlü söyleme izin vermemiz gereken bir pozisyondayız” yanıtını verdi. Ayrıca Zuckerberg’in Başkan Trump’ı bizzat arayarak “Sözleriniz bizi zor duruma düşürdü” dediği söyleniyor.

Haberin Devamı

Çalışanları sanal protesto düzenledi

Zuckerberg’e en büyük tepki Facebook çalışanlarından geldi. Karantina dolayısıyla çoğunluğu evden çalışan personel sanal bir protesto yürüyüşü düzenledi. İki mühendis istifa ettiğini duyurdu, aralarında yönetici kadrosunun da yer aldığı onlarca çalışan durumu kınayan tweet’ler attı. Son olarak, yardımsever Chan Zuckerberg vakfının desteklediği 140’tan fazla biliminsanı ortak bir mektup yazarak, Facebook’un tavrı karşısında son derece endişeli olduklarını dile getirdi.‘Vur emri’ paylaşımı Facebook’u karıştırdıBilgi güvenliği nedeniyle zor zamanlar geçiren Facebook için bu son olayın bir milat olmasını ve içeride köklü bir değişimin başlamasını umalım. Facebook, kurulduğu günden bu yana milyonlarca insana kendini özgürce ifade etme şansı verdi. Ancak böylesi bir kabiliyet büyük bir güç demek ve gücün bir yüzü her zaman gölgededir. Şimdiyse gölgelerin aydınlanma vakti. Tabuların yıkıldığı, düzenin değişime zorlandığı çok özel bir çağa giriyoruz. Zuckerberg’in ironik biçimde haklı olduğu bir şey var; gerçekler üzerinde kimsenin sonsuza kadar söz sahibi olamayacağı... Bu dönem, gölgede ırkçılık gibi toplumsal sorunların çözüldüğü günleri tarihe kaydetmeye devam edecek.

Haberin Devamı

Yapay zekânın da kafası karıştı

Toplumsal duyarlılığın arttığı bugünlerde, Microsoft’un MSN sitesine içerik besleyen bir ‘robot gazeteci’ eleştirilerin hedefi oldu. Robot gazeteci, orijinal içerik üretmekten ziyade internetten haber topluyor ve yeniden biçimlendirip mecraya içerik yaratıyor. Robot gazetecinin hatası, ABD’de popüler Little Mix grubunun iki melez üyesinin fotoğraflarını ayırt edememesi oldu. Fotoğrafların altına yazılan isimler karıştı. Grup üyeleri sosyal medyadan tepki gösterince yapay zekâların beyaz olmayan kişileri ayırt etmekte zorlandığı hatırlandı.

Emniyet güçlerinin kullandığı, insanları rengine göre fişleyen algoritmalar zaten eleştiriliyordu. Irkçı bir tutumla kodlandıkları düşünülüyordu... Fotoğrafları karışan Leigh-Anne Pinnock ve Jade Thirlwall isimli şarkıcıların yüz hatları da az çok benziyor. Dolayısıyla MSN’in robotunu ırkçı diye yaftalamanın abartılı olduğu düşünülebilir. Yine de yapay zekâların siyahları beyazlar kadar iyi tanıyamaması, özellikle şu günlerde haklı bir tepki yaratıyor. ‘Vur emri’ paylaşımı Facebook’u karıştırdıMSN’in robotu Leigh-Anne Pinnock (solda) ile Jade Thirlwall’u ayırt edemedi.

Yazarın Tüm Yazıları