Paylaş
Gerçeklik algımızı değiştirebilecek, yaşadığımız dünyaya yeni bir boyut getirebilecek her şeye heyecanlanan bir canlı türüyüz. Geçen yılın son çeyreğinde Facebook’un ismini Meta’ya çevirmesiyle hayatımıza hızlı giren metaverse, dış dünyanın distopya semptomları gösteren gerçekliğine iyi bir alternatif gibi duruyordu.
Merakla içine daldığımız ilk metaverse ortamları, 90’ların video oyunları kalitesindeki görselliğiyle pek etkilemese de ana konsept gelecek vaat ediyordu. Teknolojiyi kavramsal gelişim düzeyinde gördüğüm için metaverse’ü halen bir konsept olarak nitelendiriyorum... Metaverse, ilk günlerdeki sükseli çıkışını, biraz da sert biçimde değişen dünya gündemi nedeniyle aynı parıltıda sürdüremedi ancak kendi gelişiminde emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Gelin, metaverse’ün ileride ne olup ne olmayacağına dair öngörüler sunan güncel gelişmeleri karşılaştıralım.
Gelecekte metaverse’te ‘yaşayanlar’ elbette olur ancak bunun geneli kapsayan bir hayat standardına dönüşmesi mümkün görünmüyor.
METAVERSE NE OLUR?
* Eğlence medyasına yön verir: Metaverse’ün gelecekte eğlence medyasının tamamını ele geçirme olasılığı giderek yükseliyor. Bundan 10-20 yıl sonra televizyonlar, ev tipi sinema sistemleri, video konsolları gibi akla gelebilecek her tür medyanın sadece metaverse içerikli sanal gerçeklik platformlarında tüketileceğine kesin gözüyle bakabiliriz. Bunu destekleyen en önemli gelişmenin işareti geçen günlerde Meta CEO’su Mark Zuckerberg’den geldi. Zuckerberg, gerçek dünyadan ayırt edilemeyecek kadar yüksek çözünürlük sunan bir VR (sanal gerçeklik) başlığı geliştirmekte olduklarını duyurdu.
* Kazançlı yatırımlar yapılır: Metaverse deneyimi yaşamak için sanal başlıklar ve özel ekipmanlar şart değil, ancak hayal edilen gerçekliğe ulaşmak için AR (arttırılmış gerçeklik)/VR teknolojilerinin bir noktada gerekli olduğu herkesçe malum. AR/VR teknolojileriyse günümüzün en gözde yatırım sahalarından.Yalnızca geçen yıl içinde VR ve metaverse odaklı girişim şirketleri ABD’de 3.9 milyar dolar yatırım aldılar. GlobalData verilerine göre 2025 yılında küresel AR/VR pazarı 162.7 milyar dolara ulaşacak. Şimdilerde Google Alphabet, Meta ve HP’nin öncü olduğu pazarın büyük oyuncuları arasında Magic Leap, HTC, Sony, Toshiba, Snap gibi teknoloji devleri var. Metaverse konseptine uygun AR/VR ile deneyimlenebilecek ürünler, oyunlar, hizmetler ve inovasyonlar üretiyorsanız önümüzdeki 10 yıl içinde iyi kazanacağınız kesin.
* Meslek sahibi olunur: Bilişim sektörü mesleklerinin metaverse platformlarına doğru özelleşmesi elbette sürpriz bir gelişme olmayacak. Web3.0 geliştiriciler, siber güvenlik uzmanları, sanal ortam mimarları, dijital tasarımcılar ve dahası metaverse özelinde hizmet vermeyi tercih edecekler. Gerçek dünya meslekleri de metaverse’e kaymaya başladı bile. Meta’nın geçen hafta duyurduğu, avatarlar için satışa sunulan moda koleksiyonu bunun canlı bir örneği. Sanal ortamlardaki deneyimleri kolaylaştıracak ve zenginleştirecek rehberlik, danışmanlık, sunuculuk ve performans sanatları gibi alanlarda meslek sahipleri şimdiden işlerine kavuşmaya başladılar.
* Sosyalleşilir: Geleceğin sosyal medyasının gelişmiş bir metaverse ortamı olacağına şüphe yok. Yeni insanlarla tanışmak, eş bulmak ve iş bağlantıları, kariyer network’leri için sanal ortamlar şimdiden geleneksel yöntemlerin yerini alıyor. Sanal deneyimin ve grafiklerin gelişmesiyle birlikte metaverse, insanlar arasındaki sosyal bağlantıları güçlendirip çoğaltmaya devam edecek. Fiziki dünyada bir araya gelmeden önce ilk derin etkileşimler ve karşılıklı tecrübeler için metaverse’ün öncelikli tercih edilmesi de güçlü bir olasılık.
Sanal deneyimin ve grafiklerin gelişmesiyle metaverse’te insanlar arasındaki sosyal bağlar güçlenecek.
METAVERSE NE OLMAZ?
* Metaverse ofisleri: Uzaktan çalışma pratiğinin yaygınlaştığı günlerde ortaya çıkan metaverse konsepti, gelecekte ofislerin tamamen sanal ortama taşınabileceği izlenimi yaratmıştı. Yakın zamanda yapılan bir deney bunun pek mümkün olmadığını ortaya koydu. Almanya’da gerçekleşen, Cambridge ve Slovenya üniversiteleri ve Microsoft Research işbirliğiyle yapılan deneyde 18 akademisyen 1 hafta boyunca her gün 8 saat tam mesaiyi sanal gerçeklik ortamında geçirmeye hazırlandı. Çalışanlardan 2’si daha birkaç saat geçmeden mide bulantısı, anksiyete ve migren gibi şikâyetlerle deneyi terk etti. Geri kalanlar haftayı tamamladılar ancak olumsuz geri bildirimler çoğunluktaydı. Fiziki ortama kıyasla yüzde 42’si yılgınlık seviyelerinin arttığını, yüzde 48’iyse gözlerinin daha fazla yorulduğunu bildirdi. Metaverse ortamında çalışanların yarısı kendilerini daha gergin hissettiklerini belirtirken deneklerin tamamının genel iyilik hallerinde yüzde 20 oranında düşüş gözlendi. İş dünyasının gelecekte üç boyutlu sanal ve holografik platformlara taşınma ihtimali halen geçerli ancak bunun 2040’lardan önce gerçekleşebileceği öngörülmüyor.
* Bağımsız metaverse ekonomisi: Dijital para birimleri, NFT’ler ve sanal emlak varlıklarıyla metaverse’ün kendine ait bir ekonomisi olacağı, kimi insanların tüm gelirlerini burada yaratabileceği fikrinin şimdilik bir ütopya olduğu anlaşıldı. Bitcoin’in tüm zamanların en alt seviyelerine düşmesi, Terra gibi sabit coin’lerin çökmesi, NFT’lerin erken yavaşlaması gibi gelişmeler, metaverse’ün tam bağımsız bir ekonomiye sahip olmasının yakın vadede mümkün olmadığını gösterdi. Ayrıca değeri düşen coin’lerin yüz binlerce insanın birikimlerini silip süpürmesi, hükümet regülasyonlarını savunan parlamenterlerin elini güçlendirdiği için merkeziyetsiz ekonomi fikrine gölge düştü... Moral bozmayalım, coin’lerin kendini toparlama ve dijital para sisteminin daha kararlı ve sağlam bir zemine oturması olasılığı yok olmuş değil. Metaverse’ün kendi ekonomisi de şimdiden var fakat merkez bankalarından izole yaşama ihtimali yakın gelecekte herkes için pek mümkün görünmüyor.
* Metaverse’te yaşayan insanlar: Hararetli teknoloji savunucularının sevdiği şeylerden biri, gelecekte insanları siborga dönüştürecek tasvirlerde bulunmak. Hayır, hiçbir gelecekte hepimiz gözümüzde teknolojik gözlükler veya kafamızda kasklarla yaşamayacağız. Bilimkurgu filmlerindeki gibi gündelik ihtiyaçlar dışında yaşamın tamamen metaverse’te geçtiği bir gelecek gerçekçi değil. Vaktinin çoğunu ekran başında geçirenler gibi metaverse’te ‘yaşayanlar’ da elbette olacaktır ancak bunun geneli kapsayan bir hayat standardına dönüşmesi, ekonomik, teknolojik ve insan fıtratına bağlı olarak en azından şimdilik mümkün görünmüyor.
Mars’a da çöp bıraktık!
Çöplerimiz galaksimizde insan türünü tanımlayan unsurlardan biri haline geldi: Homo Çöpçilyus. NASA’nın Perseverance Rover’ı (Mars keşif aracı) olağan incelemeleri sırasında çevredeki taşların arasında bir insan çöpü görüntüleyince biliminsanları şaşkına döndü. Paraşüt bezi parçası olduğu anlaşılan çöpün
1.2 km ötedeki iniş sahasından rüzgârla savrulduğu tahmin ediliyor.
Paylaş