Paylaş
Tarihi geçmişi çok güçlü, doğanın nimetleriyle bezenmiş bir kentte. Ancak, böylesine çekici bir kente ilgi de öylesine büyük oluyor. Düşünün, 30 yılda bir milyon 600 binden, 3 milyon 100 bine çıkan bir nüfus. Neredeyse ikiye katlanmış bir Bursa.
Çocukluk ve ilk gençlik yıllarını 6 milyonluk bir İstanbul’da geçirmiş birisi olarak, gelinen noktanın vahametini görüyorum. Bursa da aynı hızla yol alıyor.
Son Yunuseli tartışmaları da, Bursa’nın güçlenmek ve kıymetli bir şehir olmak niyetine çok da yakın olmadığını gösteriyor. Bursa, obeziteyi büyümek olarak görüyor. Şekerin büyük haz veren o duygusu gibi büyüdükçe büyüyor. Her yere binalar dikiliyor.
Bir kenti büyük yapan, bu unsurlar değil oysa. Elbette belli bir nüfus büyüklüğü gerekiyor ancak kent kimliğini içselleştirmek ve onu korumak hepsinden önde geliyor.
*
Gelelim Yunuseli meselesine. Yunuseli’nin Havaalanı olarak kullanılmasını isteyenlerdenim. 10 yıldan fazla zamandır, Bursa gibi bir kentin hava ulaşımının bu kadar kısıtlı olmaması gerektiğini hem deneyimlerimle, hem de araştırmalarımla yazdım.
Yenişehir’in nasıl hareketlenebileceğini, Yunuseli’nde nasıl uçuş olabileceğini dile getirdim.
Yunuseli’nden uçma şansını elde edenlerdenim. Bu seçeneğin hala mevcut olduğuna da inanıyorum.
*
Yunuseli açılmadan önce, dönemin Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile sanırım 2010 yılında görüşmüştüm ve niyetini açıkça söylemişti. Dediğini de yaptı. Havaalanı uçuşlara açıldı. Uçuş okulları gelişmeden çok memnun olduklarını ifade ettiler. Ama istenen uçuş trafiği sağlanamayınca olanlar oldu. Bu işin nasıl olması gerektiğine ilişkin olarak Emekli Hava Pilot Tümgeneral İrfan Sarp’ın http://www.havaciyiz.com/Anilar97.htm internet sitesindeki Yunuseli Havaalanı’na ilişkin detaylı incelemesini okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Bir uzmanın kaleminden olayın tüm boyutları var.
Ben iki yönüne karşıyım bu gelişmenin. İlki Bursa’ya ait bir arazinin Ankara’ya devredilmesi. İkincisi ise 1940’ta kurulan 1990’ların sonlarına kadar iyi kötü uçuşların gerçekleşebildiği bir havaalanın kaybedilme ihtimaline.
*
Yenişehir’e gitmek yerine Sabiha Gökçen tercih ediliyor. Ancak Yunuseli’nden yapılabilecek uçuşlar ile Sabiha Gökçen’in tercih edilme şansı sizce düşmez mi? Hele bir de İstanbul Havalimanı bağlantılı uçuşlar ile iş bambaşka bir boyuta dönebilir.
Eğer bunlar olmayacaksa, kentlilik bilincini devreye sokmamız şart değil mi? Bu kentin en “kıymetli” yerlerinden birinin parasal bir değer olarak görülmemesi gerektiği ve tüm kentlinin kullanımına sunulacak bir alan olarak işlevini sürdürmesi önemlidir. Bursa’yı kıymetli yapacak olan şey sadece sanayisi, sadece tarımı, sadece tarihi değildir. Bunların tamamı kıymetli kılacak Bursa’yı. Aksi, yükselen binalar, kirlenen hava, kalabalık bir şehir ve yitirilmiş bir cennetten başka bir şey olmayacak.
Hele de artık küresel ısınmanın yakıcılığının yaşandığı bir dönemde.
Kalın sağlıcakla.
Paylaş