Otomobil uçar gider

“Otomobil uçar gider Gönlüm gibi geçer giderBen talihin peşindeyimTalih benden kaçar gider…”

Haberin Devamı

Bugünleri anlatıyor sanki, Vecdi Bingöl’ün sözleri ve Münir Nurettin Selçuk’un bestesiyle hayat bulan şarkı. Nesrin Sipahi’den dinlemek benim için keyiflidir. Ama sözler...
Otomobillerin uçmasına az kaldı. Eli direksiyonda mı demeli. Ama talih hep kaçmış ülkemiz için. Kendi markasını yaratmak konusunda. İçten yanmalı motorların kullanımın sonuna yaklaştığımız bu dönemde, Türkiye yeni gelen teknolojik çağı kaçırmamak niyetinde. Çok insan yapılanı gereksiz buluyor. Yapılan çalışmayı sadece bir otomobil ve onun markası olarak değerlendiriyor. Bu kaygı anlaşılır elbette. Ancak biraz daha derine bakabilirsek ve odaklanırsak, aslında bir teknolojinin ülkemizde yeni bir alan yaratacağını görebiliriz.
Elektrikli olarak başlayacak ve belki de yakın gelecekte otonom sürüş tekniğini de barındırması planlanan elektrikli otomobil, aslında içten yanmalı motorlu araçlara üretim yapan, yan sanayinin de dönüşümünü sağlayacak.

***

Haberin Devamı

Bursa’da elektrikli otomobil için çalışan firmalar var. Bursa’da üretim yapan ana sanayi de, elektrikli üretim yapma kapasitesine sahip. Ancak Türkiye ve dünyadaki talep bu yöndeki üretimin banda inmesini engelliyordu. Şimdi, yıllık 175 bin kapasiteli bir fabrika ile hem tüketici alışkanlığı, hem yollardaki elektrik şarj istasyonu yaygınlığı, hem de yan sanayi ve servis uygulamaları yepyeni bir anlayışla oluşturulacak.
Çok mu hayalci buldunuz? Olsun, hayallerimde yanılmayı, hayalsiz kalmaya tercih ederim. Bir süredir, sanayinin oldukça içindeyim ve görüyorum ki, Bursa üretme konusunda çok yeterli bir kent.
Burada yerli ve milli kavramından ziyade, otomobil üretim sektörünü değiştirme kapasitesine sahip bir girişimin önemini anlatmaya çalışıyorum. Çok uluslu bir firma da bu girişimi sağlasaydı aynı tepkiyi verirdim. Sadece sanayi anlayışımızdaki değişim değil, çevreci anlayışı da görmemiz gerekir. Tabi bugünden yarına olmayacak bu iş ama adım adımdır.
Bakın yan sanayide neler değişebilir. Bir defa elektrikli araçlar sessiz olduğu için kullanıcıya ve dışarıya otomobilin çalıştığı ve yaklaştığı hissini vermek için kornanın ötesinde bir ses sistemi geliştirilecek. Egzoz sistemleri tarih olacak. Yakıt depoları, borular gidecek, piller, kablolar yerini alacak. Ve daha nicesi. Ve bunları üretecek fabrikalar. Elbette karbon salımı düşecek. Tabi bir şartla. Bu araçlarda kullanılacak elektriğin termik santrallerden gelmemesi gerekiyor. Bir yanı temizlerken diğer tarafı da kirletmemek gerekli.
Son olarak, Bursa’ya kurulacak yeni fabrikanın kente olumlu katkılarının yanı sıra nüfus, trafik ve çevresel etkilerinin de değerlendirilmesi şart.
Yeni yılın mutluluk getirmesini dilerim. Kalın sağlıcakla.

Yazarın Tüm Yazıları