Sinemada Mısır sevenlere...

1. On Emir / The Ten Commandments
KÖLELİĞE BAŞKALDIRI

Nil Nehri’ne bırakılan bir bebek, firavunun kız kardeşi tarafından bulunur ve büyütülür. Vakti gelince de tahta geçmek için beklerken İsrailoğulları kavminden olduğu anlaşılır. Köleliğe başkaldıran ve kavmini özgürleştiren Hazreti Musa’nın öyküsünü anlatan epik bir yapım. Cecil B. DeMille imzalı (1956) bu görkemli filmde dönemin bütün büyük bütçeli yapımlarında boy gösteren Charlton Heston başrolde. Zamanının ilerisindeki etkileyici görsel efektleri filme bu dalda Oscar kazandırmıştı. 

2. Mumya / The Mummy
BIRAKIN UYUSUN…

1920’lerde Antik Hamunaptra şehrini bulmak için yola çıkan İngiliz Evelyn ve Jonathan Carnahan kardeşlere Amerikalı rehber Rick eşlik etmektedir. Jonathan büyük bir hazinenin, Evelyn ise olası bilimsel keşiflerin derdindedir. Araştırdıkları tapınakta buldukları bir kitap binlerce yıldır uyuyan başrahip Imhotep’in uyanmasına ve lanetiyle geri dönmesine neden olur. 1932 tarihli klasiğin yeniden çevrimi olan Stephen Sommers imzalı yapım çok tutmuş, sonrasında bir seriye dönüşmüştü. 

3. Exodus: Tanrılar ve Krallar / Exodus: Gods and Kings
2000’LERİN ‘10 EMİR’İ

Usta yönetmen Ridley Scott’ın imzasını taşıyan 2014 tarihli yapım, Hz. Musa’nın bildik hikâyesini modernize eden bir çalışma. Film, genel yapısı itibariyle şimdiki zamanların ’10 Emir’i olarak kabul edilebilir. Görkemli savaş sahnelerine sahip filmde iki kardeş gibi büyütülen Ramses’le Musa’nın tarih sahnesinde karşı karşıya gelmeleri, Scott’ın başyapıtlarından ‘Gladyatör’deki Commodus-Maximus çekişmesini de hatırlatıyor. Musa’yı Christian Bale’in canlandırdığı filmde, uzaktan uzağa günümüzün Ortadoğu manzarasına ve ‘Filistin meselesi’ne göndermede bulunan bir bölüm de var. 

4. Kleopatra / Cleopatra
NİL’İN İNCİSİ

1960’lara damga vurmuş, yüksek maliyetiyle (44 milyon dolar) 20th Century Fox şirketini zora sokmuş bir yapım. Hakkında en çok efsane üretilmiş, yazılmış kadın karakteri unvanını taşıyan, Antik Mısır’ın kraliçesi Kleopatra’nın İmparator Sezar ve Roma’ya isyan eden General Marcus Antonius’la yaşadığı aşkları anlatan bu epik dramayı Joseph L. Mankiewicz yönetmiş, başrollerini de dönemin ünlü âşık çifti Elizabeth Taylor’la Richard Burton paylaşmıştı. 

5. X-Men: Apocalypse
BU KEZ MUMYA DEĞİL, RA DÖNÜYOR

Modern çizgi romanların sinemadaki en iyi uyarlaması olan (en azından benim için) ‘X-Men’ serisinin 2016 tarihli ‘Apocalypse’ adlı bölümü, öyküsünü Eski Mısır’dan alıyordu: Evrenin en güçlü ve köklü mutantı ‘Apocalypse’ (ki halk arasındaki adı ‘En Sabah Nur’dur, aynı zamanda kendisi bulmacalarda sıkça karşımıza gelen ‘Bir Mısır Tanrısı: Ra’ olarak da bilinir) binlerce yıllık uykusundan uyanır ve kendince dengelerin değiştiğini düşündüğü dünyada duruma el koymaya çalışır. Bryan Singer’ın çektiği bu bölüm, 80’ler güzellemesi nitelindeydi. Ayrıca film ‘Indiana Jones’ tadı da veriyordu. 

6. Yıldızlara Geçit / Stargate
BİR KAPIDAN GEÇECEKSİN…

1920’lerin sonu... Mısır’da Gize Platosu üzerinde yapılan araştırmada arkeolog Daniel Jackson, başka bir gezegene açılan çok eski bir geçit bulur. Bir grup askerle birlikte geçit vasıtasıyla gidilen gezegen, androjen bir Tanrı olan Ra tarafından yönetilmektedir. Ekip geri dönebilmek için Ra’yı alt etmek durumundadır. Felaket filmlerinin yönetmeni Roland Emmerich’in bu erken dönem yapıtında (1994) başrolleri James Spader ve Kurt Russell paylaşıyordu. Vasat ama zihinlerde yer edinen bu projenin daha sonra dizisi de çekilmişti.  

7. Asteriks ve Oburiks: Görevimiz Kleopatra Asterix & Obelix: Mission Cleopatra
ŞU SARAY İŞİNE BİR EL ATALIM

Rene Goscinny-Albert Uderzo ikilisinin unutulmaz çizgi serisi ‘Asteriks ve Oburiks’te, Jül Sezar’ın askerlerine direnen sevimli bir Galya köyünün serüvenleri anlatılırdı. Dergi ve gazete sayfalarında tanıştığımız bu dünya önce çizgi filme, sonra sinemaya taşınmıştı. İkilinin beyazperdedeki ikinci uyarlaması olan ‘Asteriks ve Oburiks: Görevimiz Kleopatra’, Mısır’da geçen bir macera. Alain Chabat’nın yönettiği yapımda Kraliçe Kleopatra, Sezar’la girdiği iddiayı gerçekleştirme görevini genç bir mimara verip üç ayda muhteşem bir saray yapılmasını istiyordu. Mimar da bu zorlu görevde yardım etmeleri için Galyalı dostlarımıza başvuruyordu. Filmde Christian Clavier ve Gérard Depardieu, Asteriks’le Oburiks’i canlandırırken Kleopatra’da da karşımıza Monica Bellucci geliyordu. 

8. Mısır Tanrıları / Gods of Egypt
KARDEŞ KARDEŞE BUNU YAPAR MI?

Mısır’ı, Güneş Tanrısı Ra’nın iki oğlundan biri olan Osiris yönetmektedir. Adaletli bir tanrı olan Osiris’in, tahtını oğlu Horus’a devretme töreninde ortaya çıkan kardeşi Set, ağabeyini öldürüp iktidara el koyar ve ortalık karışır. Alex Proyas imzalı yapım bedensel açıdan değişime uğrayan tanrıların yanı sıra devasa yaratıklarla bezeliydi. Shakespeare’yen unsurlar içeren bir öyküye sahip film, kâh çöllerde kâh gökyüzünde geçen sahneleriyle bitmez tükenmez bir aksiyon vaat ediyordu. 

9. Mumya / The Mummy
YİNE MUMYALARA RAHAT YOK!

Ortadoğu’ya ‘demokrasi’ getirmek için çalışıp didinen (!) Amerikan ordusunun başına buyruk askerlerinden Nick Morton, arkadaşı Chris Vail’le operasyonlar sırasında eski medeniyetlere ait önemli eserleri iç eder! Son hamlesinde ise Mezopotamya’nın derinliklerinde yatan eski bir Mısır mezarlığı bulur. Ama bu kez onları tuhaf bir macera beklemektedir. Karşımızda yine 5 bin yıllık uykusundan uyandırılan bir mumya ve yaşattıkları... Tom Cruise ve Russell Crowe’un sürüklediği, Alex Kurtzman imzalı çalışmanın en önemli özelliği, anaakım sinemadaki ‘ilk kadın mumya’ya (Prenses Ahmanet) sahip olmasıydı. Bu ‘2017 model Mumya’nın benim için en akılda kalıcı izlerinden biri de, filmin bir sahnesinde 1964 doğumlu Russell Crowe’un, 1962 doğumlu Tom Cruise’a “Genç” diye hitap etmesiydi! 

10. Akrep Kral / The Scorpion King
AKREBİN YOLCULUĞU

Komutası altındaki ordusuyla insanları öldüren ya da köleleştiren acımasız Memnon’la onu durdurabilecek tek kişi hüviyetindeki Mathayus’un mücadelesi. ‘Mumya’ serisindeki bir yan karakterden yola çıkılarak çekilen Chuck Russell imzalı yapım, eski güreşçi, günümüzün ünlü aksiyon yıldızı Dwayne Johnson’ın da önünü açmıştı.

BİR ‘MUMYA FİRARDA’MIZ VARDI

Türk sinemasının Antik Mısır’la ilgisinin en yoğun hissedildiği film, 2002’de vizyona giren ‘Mumya Firarda’ydı. Bir tarihi eser kaçakçılığı esnasında yanlışlıkla Türkiye’ye getirilen bir mumya ve peşindekileri anlatan yapım İstanbul, Kahire ve Kapadokya’da geçiyordu. Erdal Murat Aktaş’ın yönettiği; Teoman, Nurgül Yeşilçay, Nurseli İdiz, Tarık Papuççuoğlu, Maged El-Masry, Selami Şahin, Sami El-Adl, Tuba Ünsal, Şebnem Dönmez, İlhan Şeşen ve Acun Ilıcalı’nın rol aldığı film o yılın en kötülerinden seçilmiş, basın gösterimi sonrası sinema yazarlarının “Herhalde bu kaba montajlı hali” şeklindeki tepkileri gazete sayfalarını süslemişti.