Paylaş
Kendi adıma konuşursam futbol denen büyüyle ilk tanıştığım sezonda (1973-74), lig 16 takımla oynanıyordu ve hem ‘Es Es’ hem de ‘Çotanaklar’ bu heyecanın parçası olan ekiplerdi. Üstelik henüz ortada ‘Trabzonspor mucizesi’ yoktu ve Kırmızı-Siyahlılar, ‘Anadolu devrimi’nin ayak seslerini en güçlü hissettiren camiaydı. Aradan geçen sürede ‘Karadeniz temsilcisi’ 1976-77 sezonunda veda ettiği 1. Lig’e (tabii ki şimdiki ‘Süper Lig’) bir daha dönemedi. ‘Kırmızı Şimşekler’ ise inişli çıkışlı bir grafik izledi; dört kez düştü, bu sezonki hedefi tekrar futbolumuzun en üst vitrinde yer almak.
DOĞUM GÜNÜ OLACAK
- Play-off eşleşmesinin ilk randevusu Giresun’da oynanmış ve karşılaşma adeta gol düellosu şeklinde geçerek 3-3 sonuçlanmıştı. Dünkü mücadele, iki takım için de finaldeki yerini ayırtma adına son şanstı. Ev sahibi maça hızlı başladı ve 9. dakikada Hürriyet Güçer’le golü buldu. İlk 45 dakikada oyunu daha çok Mustafa Denizli’nin öğrencileri domine etti; özelikle kazanılan üç serbest atışta farkı açmak için çabaladılar.
İkinci yarıya ise direklerden dönen iki top damga vurdu; önce 70’te Hasan Hüseyin Acar’ın ev sahibi, 77’de de Özgürcan Özgür’ün konuk takım adına iki önemli hamlesi, yan ve üst direkleri aşamadı. Altı dakikalık uzatmanın ardından da ‘Finalist’in adı netleşti: Eskişehirspor...
Bakalım ‘4 Haziran’ kimin için, bir anlamda ‘Doğum günü’ olacak?
Paylaş