Buyurun yılın ilk sinema şenliğine...

Bir Film ‘11! Bir Film Hadisesi’ başlığıyla yepyeni bir sinema organizasyonuna soyundu. 2 Ocak’ta başlayan ve yarın sona erecek olan bu kısa maratonda 11 yapım seyirciyle buluşuyor. Bunların arasında Angelina Jolie ve Haluk Bilginer’i kadrosunda barındıran ‘Maria’, Nicole Kidman’lı ‘Babygirl’, Cillian Murphy’nin başrolünü üstlendiği ‘Böyle Küçük Şeyler’ gibi yapıtlar var.

Haberin Devamı

Sinemaseverler 2025’e dört güne sığdırılmış bir maratonla merhaba diyor. Yılların Filmekimi organizasyonunun adeta ‘Filmocağı’ (!) versiyonu olan etkinlikte 11 yapım seyirciyle buluşuyor. Gazetemizin 4 ve 5’inci sayfalarında da göreceğiniz gibi 2025’in en iyi fimlerinden birkaçı vizyon tarihinden önce bu festivalde izlenebilir. Bir Film’in düzenlediği bu oluşum ‘11! Bir Film Hadisesi’ başlığıyla sunuluyor. Gelin bu başlık altında hangi yapıtlar seyirci önüne çıkıyor bakalım...Buyurun yılın ilk sinema şenliğine...Maria, Böyle Küçük Şeyler, Babygirl, En Değerli Hediye, Saklı Krallık, Kutsal İncirin Tohumu

Bir starın hüzünlü vedası...

‘Maria’: Daha önce Lady Diana ve Jackie Kennedy üzerine çektiği serbest biyografilerini hatırladığımız Pablo Larrain, son çalışması ‘Maria’da dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sopranosu olarak tanımlanan Maria Callas’ın son günlerine odaklanıyor. Hikâye artık sesini kaybetmiş durumdaki sanatçının görkemli geçmişiyle hesaplaşması üzerine kurulu. Filmde Callas’ı, performansıyla Oscar’a aday olması beklenen Angelina Jolie, birlikte yaşadığı Yunan kökenli armatör Onassis’i de Haluk Bilginer canlandırıyor.

Haberin Devamı

Vicdani bir hesaplaşma

‘Böyle Küçük Şeyler’: Beş kız çocuk babası kömürcü Bill Furlong... 1985’te, Noel öncesi zaman diliminde sürekli kömür sağladığı manastırda gördüğü birtakım olaylar sonucu rahatsızlık duyar ve vicdani bir hesaplaşmaya girer. Son dönemin öne çıkan yazarlarından Claire Keegan’ın aynı adlı yapıtının uyarlaması olan ‘Böyle Küçük Şeyler’ (Small Things Like These) İrlanda’da kilise çatısı altında yapılanan ve trajik uygulamaları olan ‘Magdalene Çamaşırhaneleri’ oluşumuna dikkat çeken sosyal bir drama. Tim Mielants’ın yönettiği filmin başrolünde Cillian Murphy var.

Sistemin paranoyaları üzerine...

‘Kutsal İncirin Tohumu’: İran’da Mahsa Amini’nin öldürülmesiyle başlayan toplumsal öfke ve başkaldırı sürerken bu esnada terfi ederek bir tür infaz memuru olarak çalışan bir baba... İki kızı evde sistemi temsil eden otoriteye karşı isyan bayrağı açmıştır. Bu arada kendisini koruması için verilen silahı kaybolan baba paranoyaya kapılır ve karısıyla kızlarını suçlar. Yönetmen Mohammad Rasoulof’un etkileyici yapıtı ‘Kutsal İncirin Tohumu’ (Dane-ye anjir-e ma’abed) İran’daki ‘molla rejimi’nin kendinden olmayanlara (özellikle özgürlük isteyen kadınlara) karşı baskıcı yapısını ve çelişkilerini son derece iyi yazılmış bir öyküyle sinema üzerinden evrensel sulara taşıyor.

Haberin Devamı

Hakikatin tanığı

‘Lee’: Kariyerine model olarak başlayan, sonra moda ve güzel sanatlar fotoğrafçısı olan Lee
Miller, 2. Dünya Savaşı sırasında Vogue dergisi için savaş muhabirliği yapmıştı. Toplama kamplarına giren ilk gazetecilerden biri de oydu. ‘Lee’de yönetmen Ellen Kuras sonraları trajik noktalara uzanan bu ilginç kişiliğin öyküsünü perdeye taşımış. Fotoğrafçı Miller’ı Kate Winslet’ın canlandırdığı filmde Alexander Skarsgård, Andrea Riseborough ve Marion Cotillard da rol alıyor.

Yasak ilişkinin bedeli

‘Babygirl’: Romy saygın ve güçlü bir profile sahip bir CEO’dur. Mutlu görünen bir aile tablosunun parçasıdır. Lakin stajyer olarak şirkete gelen Samuel’le yaşadığı yasak ilişki hayatını ve kariyerini sallantıya sokar. Halina Reijn’in yönettiği ‘Babygirl’ün başrolünde Nicole Kidman var. Avustralya kökenli yıldız filmdeki performansıyla Venedik’te En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı.

Haberin Devamı

Gizli bir cennetin anatomisi

‘Saklı Krallık’: Ailesiyle birlikte teknede dünya turuna çıkan Michael, bu serüvene yasak bir yolcuyu da dahil etmiştir; köpekleri Stella. Çıkan fırtınada ikili denize düşer ve sonunda kendilerini ıssız bir adada bulurlar. Burada onlara 2. Dünya Savaşı’nda sevdiklerini kaybeden ve adada bir hayat kuran Japon askeri Ketsuke yardım eder. Michael Morpurgo’nun romanından uyarlanan ‘Saklı Krallık’ (Ketsuke’s Kingdom) çevreci mesajlara sahip bir animasyon. Filmin yönetmenliğini Neil Boyle-Kirk Hendry ikilisi üstlenmiş.

Kaderi değiştiren bebek

‘En Değerli Hediye’: Savaşın hayatları yıkıp geçtiği bir dönemde ormanda yaşayan bir oduncu ve eşi bir bebek bulur. Söz konusu minik kızı, babası Auschwitz’e götürülürken trenden atmıştır. Jean-Claude Grumberg’in 2019 tarihli kitabından uyarlanan ‘En Değerli Hediye’ (La Plus Précieuse des marchandises) adlı bu animasyon ‘Artist’le hatırladığımız Michel Hazanavicius’un imzasını taşıyor. Film, ‘Beşir’le Vals’ten sonra Cannes tarihinde ana yarışmada olan ikinci animasyon.

Haberin Devamı

Bu yapımları da listenize ekleyin

‘11! Bir Film Hadisesi’ kapsamında gösterilecek diğer dört film şöyle: ‘Kabakçığın Hayatı’nın yönetmeni Claude Barras’ın yeni animasyonu ‘Vahşiler’ (Savages), Stephen Fry ve Lena Dunham’ın bir dargın bir barışık baba-kızı canlandırdığı ‘Hazine’ (Treasure), ‘Bedenimi Kaybettim’le tanınan Jérémy Clapin’in fantastik filmi ‘Bu Sırada, Dünyada’ (Meanwhile On Earth) ve büyük usta Wim Wenders’in 4K restorasyonlu versiyonuyla ilk kez ülkemiz seyircisi karşısına çıkacak 1987 tarihli başyapıtı ‘Berlin Üzerindeki Gökyüzü’ (Der Himmel über Berlin).

Nerede izleyebilirsiniz?

Organizyondaki filmleri dört ayrı şehirde, şu salonlarda izleyebilirsiniz: İstanbul’da Beyoğlu Atlas 1948, Nişantaşı City’s CineWAM, Mecidiyeköy Biletinial Torun Center, Kadıköy Sineması ve Caddebostan CKM Sineması. Ankara’da Kızılay Büyülü Fener ve Bahçelievler Büyülü Fener. İzmir’de Karaca Sineması ve İstinyePark Renk Sineması. Eskişehir’deyse Cinetime Özdilek.

Haberin Devamı

VİZYONDANBuyurun yılın ilk sinema şenliğine...Oh, Canada
◊ Yönetmen: Paul Schrader
◊ Oyuncular: Richard Gere,
Uma Thurman, Jacob Elordi, Michael Imperioli, Victoria Hill, Caroline Dhavernas, Penelope Mitchell, Kristine Froseth
ABD yapımı

Günahlarla yüzleşme...

‘68 ruhu’nun her yeri sardığı zamanlarda sistemin damarına basan filmleriyle dikkat çekmiş ve büyük bir saygınlık kazanmış belgesel yönetmeni Leonard Fife, artık kanserin tüm vücudunu sardığı bir dönemdedir ve eski öğrencilerinden Malcolm ve Diana’ya hayatının kimi dönemeçlerinden bahsedeceği bir röportaj verecektir. Leonard çekimler sırasında karısı Emma’nın da yanında olmasını ister ve bütün söyleyecekleriyle ona seslenmeyi hedeflediğini belirtir. Bu söyleşi giderek bir tür itiraflar geçidine ya da günah çıkarma seansına dönecektir.

Martin Scorsese klasiği ‘Taxi Driver’ın senaristi olarak ünlenen, zamanında çektiği etkileyici filmlerle öne çıkan, sonra sessizliğe bürünen ve son yıllarda kendini yeniden hatırlatan Paul Schrader dün vizyona giren yeni hamlesinde Russell Banks’in (2023’te aramızdan ayrıldı, film ona ithaf edilmiş) romanı ‘Oh, Canada’yı perdeye taşımış. Leonard’ı, Schrader’la 1980 yapımı ‘Amerikan Jigolo’dan (American Gigolo) 44 yıl sonra yeniden çalışan Richard Gere’in canlandırdığı filmde Emma rolünde de Uma Thurman var. Ana karakterinin geçmiş izlerinde dolaşan, diyalogları güçlü bu ilgi çekici yapım, yönetmeninin olgun anlatımı ve geri dönüşlerle ilerleyen yapısıyla bence ilgiye değer bir çalışma...

Yazarın Tüm Yazıları