Paylaş
Contemporary’e eleştirisel bakış ise Cumhuriyet kuşağının yaşayan en önemli ressamlarından olan Adnan Turani’den geldi. “ABD ürünü pop-art”ın Türkiye ayağı olarak niteliyor Turani, İstanbul Contemporary’i. “Tuvalin içine fotoğrafı koyup bunu pop-art diye satıyorlar” düşüncesinde. Satılan eserlerin çokluğu ve dudak uçuklatan fiyatlardan bahsettiğimiz de, Turani kendi dönemiyle bir kıyaslama yapıp, daha da sertleşiyor:
“Enayi kahramanlarız biz. İbrahim Çallı da, Bedri Rahmi kuşağı da öyleydi. Neden mi enayi kahramanız? Resimden ilk paramı 65 yaşında kazandım da ondan...”
Turani, pop-art’a neden karşı olduğunu, Thomas Mann’dan yaptığı “Eğer sanat sıradan adamın seviyesine inerse o sanat batar” alıntısıyla açıklıyor. Ona göre artık dünyada sanat seçici entellektüellerin elinde değil. Sanat mal üretip, mal satan sıradan endüstricilerin elinde. Turani bu nedenle pop-art’ı sıradan bir insanın ürünü olarak görüyor; “bu nedenle artık sanatın içi yok, içi ham” diyor.
Turani’nin bu görüşüne çok katılmadığımı belirtip, ona “Peki size göre sanat ve sanatçı nedir?” diye sorduğumda, önce derin bir nefes aldı, sonra kaşlarını çatıp şu yanıtı verdi:
“Gerçek sanatçı eserine kendi gönlünü koyar. Ama makinenin gönlü yoktur. Dolayısıyla pop-art’ın da. Gerçek sanat bir insanın çektiği ızdırabın tasavvurudur. Sanatçı iç dünyası olan bir insandır. İç dünyası olmayan sanatçı olamaz. Sanat parayla yapılır mı? Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Mehmet Akif para için mi yazdılar o şiirleri?..”
Kemanın sırrı
Turani’nin eserlerinde sıkça keman çalan kadın figürüne yer vermesini ise, 1925 doğumlu ustanın “Muallim mektebi” anılarını dinlerken anlıyorsunuz. Turani, muallim mektebinden Akademiye hocası Şevket Dağ’ın Muallimler Meclisi’ne yaptığı öneri sonrası ciddi bir sınavla geçiyor. Okuldaki başarılarından dolayı da kendisine bir keman hediye ediliyor. Dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Baş Kemancısı Ekrem Zeki Ün, Turani’nin müzik hocalığını yapıyor.
Bugüne örnek olmalı
Turani’nin siyasete ilişkin anısı ise günümüzde asıl mesleklerini bırakıp siyasete yelken açanlara ders olacak nitelikte. Yıl 1973. Dönemin CHP Genel Başkanı merhum Bülent Ecevit, siyasete ikna etmesi için Deniz Baykal’ı Turani’ye gönderiyor. Baykal, Turani’yi ikna etmek için 2 saatten fazla dil döküyor ama nafile. Turani, Baykal’a “Yurtiçi ve yurtdışında 23 yıl resim tahsil etmişim. Başarılı olduğum bu alanı bırakıp siyasete gireceğim öyle mi? Resimde elde ettiğim başarıyı siyasette yakalayacağım görüşü bana şüpheli geliyor” diyerek, CHP’nin teklifini geri çeviriyor.
“Doruk"daki gelincikler
Resim dünyasından farklı bir haber de verelim. “Gelincik” deyince bırakın Türkiye’yi dünyanın bile yakından tanıdığı ressamımız Hikmet Çetinkaya bugünlerde öylesine mutlu ki...Bu mutluluğun kaynağı oğul Doruk’un dünyaya gelmesi. Çetinkaya’nın “Doruk”un sevinciyle gelinciklerini daha da doruklara taşıyacağına eminiz. Minik Doruk’a sağlıklı, uzun bir ömür diliyoruz.
Kentte ne var?
Genç yetenekler karma sergisi (31 Aralık’a kadar-Peker Sanat Galerisi/Hilal Mah. Yıldız), Bedri Rahmi Eyüboğlu sergisi (8 Ocak 2013’e kadar-Takı Antika/GOP), Elvan Alpay sergisi (5 Ocak 2013’e kadar-Galeri Nev/ GOP), Celal Binzet resim sergisi (12 Aralık’ta açılıyor- Gözde Sanat Galerisi/ A. Ayrancı), İsmail Altınok resim ve desen sergisi (21 Ocak 2013’e kadar- İsmail Altınok Sanat Merkezi/Kolej), Yusuf Toprak resim sergisi (11 Aralık’ta açılıyor-Doku Sanat/Çankaya), Mike Berg heykel sergisi (19 Ocak 2013’e kadar- m 1886 sanat projeleri- Tepe Prime/Eskişehir Yolu), Saadet Gözde resim sergisi (13 Aralık’a kadar-Cumhuriyet Kültür Merkezi/Çankaya), Vedat Örs, Duygu Aydoğan-Banu Kaynak resim sergileri (19 Aralık’a kadar-Galeri Soyut/ Hilal Mah.Yıldız), Serap Selçuk-Kadri Atabaş resim sergisi (12 Aralık’ta açılıyor- Galeri Polart/ Hilal Mah. Yıldız), Kadir Şişginoğlu resim sergisi (31 Aralık’a kadar- Galeri Fırça/Hilal Mah. Yıldız), Yeni yıl müzayedeleri( 16 ve 23 Aralık’ta-RC müzayede/Bilkent Sanat Sokağı), Balkan Klarnet Zirvesi (13 Aralık saat 20.00 MEB Şura Salonu/Beşevler).
Paylaş