Paylaş
Doğanın deniz teması onda daha ağır basıyor.
A.Celal Binzet bu haftaki konuğumuz..
Sadece ressam kişiliği yok Celal hocanın
Cumhuriyet gazetesinde sanat eleştirmenliği de yapıyor, vakti elverdiğince hiç üşenmeden konferanstan konferansa da koşturuyor.
Celal Binzet’in bir diğer özelliği de geçmişi mümkün olduğunca korumaya çalışması.
Atölyesine gittiğinizde, “Dur bak bende ne var” diye elinde devasa bir ciltte yanınıza geliyor.
Tarih kokan dergiler
Örneğin çağdaş Türk resminin önemli hocaları Bedri Rahmi, Refik Epikman, Adnan Turani, Turan Erol, Kayıhan Keskinok gibi hocaların 60’lı ve 70’li yıllarda çıkardığı, bulmakta zorlanacağınız, aylık “Sanat” ile “Sanat ve Sanatçılar” isimli dergilerin neredeyse tamamı Celal Binzet’te.
O dergilerin sayfalarını karıştırırken, ustaların o dönemki desenleri karşısında bir kez daha hayranlık duyuyorsunuz.
Neden deniz?
Celal Binzet, tuvale bir yandan denizin dingin maviliğini, diğer yandan sonsuz kum tanelerinin biraraya gelerek oluşturduğu ve içine kendinizi gömmek isteyebileceğiniz kumsalı resmederken, “Neden çoğunlukla deniz temalı resimler?” soruma şu yanıtı veriyor:
“Bir kez, yaşamın sularda başladığına inanmak gerek. Denizin insanlık tarihinde, kültür ve sanatın oluşma ve yayılması konusunda büyük rolü var. Antik çağın en önemli sanatçı, düşünür ve bilim adamlarının yaşadığı yerler hep suyun etkisinde kalmış yerler değil mi? Ege ve Akdeniz kültürleri buna en yakın örnektir.”
Celal Binzet elbette resimlerine kendi kişisel gözlemlerini de yansıtıyor.
Issız deniz ortasındaki yaşlı balıkçı...
Veya sabahın sessizliğinde denizi yararak ilerleyen küçük bir takadan ağ atan ya da ağdan günlük bereketini toplayan bir balıkçı...
Minik köpüklerle bezenmiş küçük dalgalarını sahile taşıyan deniz, tekneler, balıkçılar, ufuktaki bir ada, ya da insanı içine çeken kumsalda şemsiyenin altında güneşlenen bir vücut...
Hepsi de Celal Binzet’in “Mavi masal” olarak adlandırabileceğimiz doğasının figüratif ama ayıklayıcı; görünen ama biraz soyutlanmış parçaları.
Günay'ın desteği
Yalçın Gökçebağ sergisinin açılışına katılması sebebiyle Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’la ayak üstü de olsa sohbet etme fırsatım oldu. Son dönemde kabine değişikliği söylentileri nedeniyle tüm gözler Günay’ın üzerinde ama açılışta bu konuya girmedik. Günay, Hürriyet Ankara’da bir süreden beri başlattığımız, ağırlıklı olarak resim dünyasını tanıtmaya çalıştığımız bu köşenin, Ankaralı resimseverler için önemli bir kazanım olduğunu söyledi. Türk resim ustalarının genç kuşaklara tanıtımı, Ankara’daki galerilerde neler sergilendiğinin duyurulması açısından önemli bir işlev gördüğünü belirtti. Sayın Günay’ın bu köşeyi yakından takip ettiğini duymak bizi de mutlu etti.
Doğançay'ın sitemi
Kabus gibiydi geçen hafta. Türkiye’nin önemli değerleri Burhan Doğançay, Mehmet Ali Birand ve Toktamış Ateş’i kaybettik.
Dünyanın en değerli ilk 250 sanatçısından biri olan, eserleri dünyanın en ünlü müzelerinin envanterinde yer alan Doğançay’ı irdeleyecek birikime sahip olduğumu söylersem, doğru davranmış olmam. Ama ustanın bir süre önce Hürriyet’ten İpek Durkal’la yaptığı söyleşide, aşağıda alıntılayacağım sözleri, sanırım son dönemde gittikçe artan müzayedelere hem eser kabul edenlere, hem de verdikleri eserin kıymetini bilmeyenlere ders niteliğinde:
“Türkiye’de herkes sanatla ilgilensin diye çocuğu olana, kızı evlenene, ev alana tablomu hediye ediyorum ama onlar da müzayedelere satıyor. Beni üzen, paraya ihtiyacı olmayan kimselerin bunu yapması. Belçika ya da Hollanda’da kişinin elindeki resim beş kuşaktır ailesinde. Bizde maalesef öyle bir kültür yok.”
Kentte ne var?
Kayıhan Keskinok resim sergisi (Bugün açılıyor-Galeri Fırça/Yıldız), Resul Aytemur resim sergisi (3 Şubat’a kadar-Port Art Galeri/Çankaya), Suna Özkalan resim sergisi (31 Ocak’a kadar-Galeri M/Ümitköy), Ayşe İşbilen (26 Ocak’a kadar-Büyülü Fırça/Etlik), Ercan Sert, Neslihan Öztürk, Zeynep Pehlivan resim sergileri (2 Şubat’a kadar-KAV Sanat-Yıldız), Neşe Üçer (31 Ocak’a kadar-Türk Amerikan Derneği/K.dere), Miray Ünal sergisi (25 Ocak’a kadar-Ziraat Mithatpaşa/Kızılay), Karma sergi (31 Ocak’a kadar-Arel Sanat/Çankaya), Karma sergi (23 Ocak’ta açılıyor-
İ.Altınok Sanat Merkezi/Kolej), Koleksiyondan seçmeler (30 Ocak’a kadar-Eskiz Sanat/Sancak).
Paylaş