Paylaş
ORHAN Cami, Bursa alındıktan sonra surlar dışında yapılan ilk cami unvanına sahip. Orhan Gazi’nin kendi adına yaptırdığı Külliyesi’nin etrafı onu takip eden her padişah döneminde ilave edilen binalarla zamanla şehrin ticari merkezi haline gelmiş ve günümüze de ulaşarak, İstanbul’un meşhur Kapalıçarşı bölgesinden de eski bir tarihi çarşı ve Hanlar Bölgesi’ne dönüşmüştür.
BURSA CAMİLERİNİN EN ESKİSİ
Kuruluşundan bugüne afetlere, depremlere (En önemlisi 1855 depremi) ve yangınlara (1958 yangını) maruz kalan çarşı, her yıkımdan sonra yeniden doğmuş, yeniden inşaa edilmiş ve hayatını sürdürmüştür. Özellikle son yaşanan 1958 çarşı yangını bölgeyi çok yıpratmış, yangının söndürülebilmesi için dinamitlerin patlatılması sonucu özgün halinden çok şey kaybetmiştir. Orhan Bey’in kendi adına yaptırdığı ilk cami, klasik ters T planlı Bursa camilerinin en eskisi, Yıldırım Beyazıd’ın Niğbolu zaferi sonrası yaptırdığı Ulucami şehrin ve çarşı bölgesinin en önemli yapılarıdır.
KARAGÖZ HACİVAT’TA DA GEÇER
Biz, şehrimize gelen ziyaretçileri gezdirirken Bursa ile özdeşleşmiş geleneksel gölge oyununun iki önemli kahramanı Karagöz ve Hacivat’ın da Orhan Cami inşaatında çalıştıklarına dair rivayeti anlatırız. Bunu yaparken de şu perde gazelini hatırlatırız;
Hacivat Karagöz oyununda perdeye geldiğinde; “Perde kurdum, ışık yaktım. Açıldı Bursa’da bahtım. Gezer iken Orhan Cami yapısında, rastladım tuhaf bir adama. Adı Karagöz kendi derbeder, biz konuşunca etraf seyreder. Uzayıp gidince bu hal, sordu padişah nedir bu ahval? Neden üremez işler acep? Dediler bu iki kişi sebep. Duyunca padişah köpürdü, ikimizin de başı götürüldü. Sağlığımızda bizi bilen biri, Şeyh Alim Küşteri, kesti deriden yaptı birer suret. İşte dedi Karagöz Hacivat seyret... O gün bugün mekânımız perde, bu Türk oyunu kökleşti her yerde...” şeklinde bir gazel okur ve bu gazel onların Orhan Cami yapısında çalıştıklarına dair en önemli kanıtlardan biridir.
OSMANLI MİMARİSİNİ BARINDIRIYOR
Arkadaşı Karagöz’den cevap gelmeyince de sözlerine, yakarışına şu şekilde devam eder: “Ah efendim demem o deme değil, ben bendeniz, ben kulunuz... Geldim şu küçücük perdeye, bir arkadaş bulmaya... Geliverse şuraya, karşılıklı geçsek başlasak konuşmaya. O söylese ben dinlesem. Haddim olmayarak ben söylesem o dinlese. Bizi seyredenler de neşelenseler... Diyelim Mevla’m da bu gece işimizi rast getire, Ah yar bana bir eğlence...”
Uzun zamandır restorasyon nedeniyle kapalı olan, Bursa’nın surlar dışında sultan Orhan tarafından inşaa edilen Orhan Cami ramazan ayı ile birlikte tekrar ibadete ve ziyarete açıldı. Erken dönem Osmanlı mimarisi ve klasik ters T plana sahip, kanatlı camilerin ilk örneği olan mütevazı cami sizi bekliyor.
HANLAR BÖLGESİNE HEYECAN KAZANDIRACAK
PROJEDE ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR
BURSA Büyükşehir Belediyesi’nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteğiyle hayata geçirdiği çarşı ve hanlar bölgesiyle ilgili proje, UNESCO Dünya Mirası listesinde olan bölgenin çevresinin açılması tüm belediye başkanlarının hayalini süslüyordu. Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu’nun belediye başkan adaylığı döneminde ortaya attığı projenin hayata geçmesi için daha sonra merhum Hikmet Şahin ve son olarak Recep Altepe çaba göstermişti. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş hanların etrafını açan başkan olarak tarihe geçiyor.
Çalışmalar kapsamında günümüze ulaşamayan Sarıca Sungur Mescidi rekonstrüksiyon çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarken, yer altına yapılan iki hizmet binasının kaba inşaatı tamamlandı. Otopark inşaatında da önümüzdeki ay betonarme imalatları başlayacak.
ETAP ETAP İLERLİYOR
Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa’da 14. yüzyılda oluşmaya başlayan, 16. yüzyılda han, bedesten ve çarşıların gelişimiyle sürecini tamamlayan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’ni eski ihtişamına kavuşturacak proje, etap etap ilerliyor. Büyükşehir Belediyesi’nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından da desteklenen projesinde, yıkım çalışmaları 2020 yılı ağustos ayında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un da katıldığı törenle başlamıştı. Alışveriş merkezine ait yapıların da aralarında olduğu toplam 38 binanın yıkımıyla 5 bin metrekareyi aşkın alan açığa çıkarılmıştı.
BURSA İÇİN BÜYÜK FIRSAT
Şehrin turizmi açısından önemli ve hareketli Çarşı ve Hanlar Bölgesi Unesco’nun Dünya Kültür Mirası listesine de girdi girmesine ama bu bölgede yaşayan esnafın, insanların bunun yeteri kadar farkında olduğunu düşünmüyorum... Yurtdışına gittiğimizde bizi en çok etkileyen konunun ziyaret ettiğimiz çarşı, köy veya şehirlerdeki özgün mimariye sahip tarihi yapıların bir bütün halinde temiz, korunmuş, yaşatılıyor olması, çiçeklerle süslenmiş olması gelir. Hepimiz gördüğümüz o güzel bakımlı binalar tarihi çevreyle uyumlu turistik dükkan ve tesisler önünde fotoğraf çektirip sosyal medyada paylaşırız. Ülkemize geldiğimizde ise hep gözümüzü yoran karmaşadan dem vururuz. İşte belki de konuya buradan girmek gerekiyor; Bursa tarihi çarşı bölgesinde dolaşan bir kişiyi yoracak, tarihi bölgeyle ters düşen, her yeri kaplayan çeşitli formattaki tabelalar, led ışıklı yazılar, tarihi yapıların dış yüzeylerine takılan eklentilerin düzetilmesi gerekiyor. Ve şu anda devam eden proje çarşı geneli düzenlemesi için bir fırsat.
BELİRLİ KURALLAR GETİRİLMELİ
Huzur bulmak için geldiğiniz Bursa hanları ve avluları plastik sandalye ve çeşitli renklerdeki tente ve şemsiyelerle ezilmiş durumda. Bölgede plastik sandalye tamamen yasaklanmalı, taş ve tuğladan oluşan erken dönem Osmanlı mimarisi ile uyum sağlayacak ahşap masa ve sandalye kullanımı, gerekiyorsa tek tip tek renk gölgelikler, tenteler kullanılmalıdır. Bölgedeki dükkan sahiplerinin dükkan önlerine çıkardıkları eşyalar, vitrin düzenlemeleri konusunda bölge bütünlüğüne katkıda bulunacak şekilde tanzim etmesi sağlanmalıdır. Han eyvanlarının avluya bakan kısımları çiçeklerle süslenmeli, görsellik arttırılmalıdır. Tüm bu görsel güzellikler bir bütün oluşturacak, bölgeyi ziyaret edecek turistleri mutlu edecek, bu düzen içinde esnaf daha çok para kazanacak ve Bursa bu anlamda belki de önce tüm Türkiye’ye sonra da dünyaya örnek gösterilecektir.
Bölgede satılan gıdaların, restoranlarda ikram edilen yemeklerin Bursa mutfağından olması, kahve-çay ikram edilen fincanların-bardakların bile Osmanlı-Bursa-İznik motiflerini taşıması, hediyelik eşyaların Bursa kültüründen, el sanatı ürünlerinden oluşmasına, Bursa ruhuna aykırı düşmemesine hassasiyet gösterilmelidir.
İPEK HAN, PİRİNÇ HAN VE BAKIRCILAR
ÇARŞISININ DIŞI DA ELDEN GEÇMELİ
Bursa’da 1958 ağustos ayında, sıcak bir yaz gününde üstelik çarşının boyanma sürecinin henüz bittiği her yerin mis gibi boya badana koktuğu bir günde Sahaflar Çarşısı’nda bulunan bir ciltçide başlayan büyük yangın sonrasında büyük zarara gören hanlar, sonraki süreçte büyük ölçüde yeniden yapıma (rekonstrüksiyon) maruz kalmıştır. Bursa kentinin tek merkezli oluşu çarşının yeniden yapımını gerekli kılmıştır. Bu nedenle günümüzde ne yazık ki bölgenin özgünlüğünden söz edebilmek mümkün değil.
Buna ilave olarak özellikle Pirinç Han, İpek Han ve Bakırcılar Çarşısı’nın yeni düzenlenmekte olan alana bakmakta olan kısımları maalesef yıllardır hoyratça değiştirilmiş, kişisel zevkler ve menfaatler için harap edilmiştir.
KALDIRILMALI
1958 yangını sonrası alelacele yapılan rekonstrüksiyon bazı hanlarda tamamlanmış bazılarında ise eksiklerle günümüze ulaşmış. Devam etmekte olan bu proje kapsamında özellikle İpekhan, Pirinç Han ve Bakırcılar Çarşısı’nın dışa bakan tarafındaki kaçak ve eklenti bölümlerinin kaldırılması, orijinale uygun hale getirilmesi çok büyük önem arz ediyor. Yoksa proje amacına ulaşmamış olacaktır.
FEDAKÂRLIK İSTİYOR
Tarihi katmanlaşmanın var olduğu bir çevrede yaşamak, geçmişten bize emanet edilmiş yapıları korumak, yaşatmak, gelecek nesillere ve turizme kazandırmak yaşam kalitemizi arttıracağı gibi kentlinin ve bölgede yaşayan esnafın da belleğinde tarihi çevreleri korumanın öneminin daha da anlaşılır hale gelmesini sağlayacaktır. Özellikle kentin Dünya Miras Listesi’ne alınmış bir çok noktasıyla potansiyelini daha çok değerlendirebilir ve gerçekleşen tüm çalışmalar ile hem kent hem ülke hem de uluslararası boyutta örnek oluşturabiliriz. Bu nedenlerden dolayı tarihi çarşı ve hanlar bölgesinde yaşamak fedakârlık ve özen istiyor.
Paylaş