Sani Bey şantiyeye geri döndü

O günü iyi hatırlıyorum. Sani Şener’i 1998 yılında Atatürk Havalimanı şantiyesinin YİD projesinin inşaat dönemimde tanıdım. Yeşilköy Havalimanı yorgun terminalinin önünde bir basın toplantısı vardı. Ben de katıldım. Ünlü Mimar Hayati Tabanlıoğlu’nun yaptığı terminal iç hatlar olacak, dış hatlar ise yepyeni bir terminale kavuşacaktı. İnşaat ve hizmete açılış süresi 22 ay olarak belirlenmişti. Üstelik işi yapacak olan TAV işletmeyi de yapacaktı. Bu bir ilkti. O zaman TAV üç ayaklı bir ortaklıktı. Tepe, Akfen ve Vien. Vien yolun başlarında çekildi. Diğer ikisi işin liderliğini Sani Şener’e bıraktılar, hızla yapıma geçtiler.

Şener, bu projeyi gece gündüz çalışıp gerçekten 22 ay gibi bir sürede bitiren ekibin başında idi. Kendisine işletmede kalıp kalmayacağını sorduğumda, “Ben mühendisim, bu iş bitince başka şantiyelere geçerim” demişti. Ancak iş öyle olmadı, inşaat bitince Atatürk Havalimanı işletmesinin başına geçti. Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nden (DHMİ) emekli olan tecrübeli isimleri yanına alarak güçlü bir kadro kurdu. Yıllar içinde TAV’ın değeri 2 milyar dolara varan 30 bin kişinin çalıştığı bir şirketler topluluğuna dönmesine öncülük etti.

İŞTE BÜYÜME YOLCULUĞU

“İyi bir proje yönetimi bir projeyi zamanında, istenilen kalitede ve istenilen bütçe içinde bitirmektir” diyen Sani bey, “Ancak artık bunlar yeterli olmuyor! Bütün bunları sağladıktan sonra o projeyi başka coğrafyalarda da devam ettirmek de gerekiyor” diyor. Sani Şener, Atatürk Havalimanı’nda bir konteyner içinde 4 kişi ile başladığı büyümeyi satır başları ile şöyle anlatıyor:

* Biz Atatürk Havalimanı’nı zamanından önce, istenilen bütçenin içinde ve istenilen kalitede bitirip havalimanı yapım ve işletmeciliğini devam ettirmeseydik, TAV 25 yıl önce Atatürk Havalimanı’nda çok başarılı bir proje yönetmişti denirdi. O kadar. Bizim en büyük başarımız o projeden, şu anda 8 ülkede ve 15 havalimanını yöneten bir firma çıkarmamız oldu. Ayrıca çok daha önemlisi yer hizmetleri, teknoloji, yiyecek-içecek ve Duty Free firmaları ve de çok büyük bir inşaat firması çıkarmaktı. Çok değerli arkadaşlar yetişti.

NEREDEN NEREYE

* Atatürk Havalimanı YİD projesinin başarıyla tamamlanması ve THY’nin büyümesi Ulaştırma Bakanlığı DHMİ Genel Müdürlüğü’nün ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) sektörün önünü açmasıyla Türkiye’de havacılığın nerelere geldiğini görüyoruz. Biz başladığımızda tüm Türkiye havayolu yolcu sayısı 33 milyondu. Şu anda 214 milyon toplam yolcu var. Yine 2000 yılında THY’nin 62 adet uçağı varken şu anda 440’ı aştı. Havalimanı işletmeciliği ve genelinde havacılık dünyada büyümeye devam edecek. Yılda 40 milyon uçuş var dünyada, artan dünya nüfusu ile orta sınıfa geçişin kentleşmenin hızlanması ile bu uçuş sayıları çok artacak, havadaki ulaşım yolları daha gelişecek, uçak teknolojisi değişecek, havalimanları, yer hizmetleri dijitalleşecek.

* Şu anda dünyada 10.2 milyon kişi havacılık sektöründe çalışıyor. Gençlerin kariyer tercihlerini yaparken bütün bunları dikkate almaları gerekiyor. Türkiye’deki eğitim kurumlarında da havacılık endüstrisinde çalışacak ekiplerin yetiştirilmesini sağlayacak geniş programlar hazırlamalıdırlar.

BROŞÜR DAĞIRATAK BAŞLADI

* 2000 yılında Roma’da bir kongreye katıldım, Türkiye’den hiç kimse yoktu sektörden, hiç kimseyi tanımıyordum. En arka sıralarda oturdum broşürümüzü ve kartvizitimi dağıtıp TAV’ı ve kendimi tanıtmaya çalıştım. GAD’in 2013’te Nice’de yaptığı kongrede, 400 delegenin tamamının oyuyla ilk öne çıkışım oldu.

* Bu arada en önemli noktada 1997 ile 2024 arasındaki krizlere bakarsanız hangi dönemde bunları yaptığımızı görürsünüz. Şimdi şantiyeye dönüyorum. 1998 yılında söylediğimi 27 yıl sonra yapıyorum. TAV İnşaat şu anda Almatı, Antalya, Ankara, Katar havalimanlarını inşa ediyor. Medine Havalimanı’nın genişleme projesine de başlamak üzere. ENR’da üst üste dünyanın en büyük havalimanı inşaat şirketi seçilmiş bir şirket. Çok iyi mühendis kadromuz var.

Biz mühendisler hedeflerimize “Ömrümüzün kilometre taşları” deriz...

STFA inşaat şirketi patronlarından mühendis Rahmetli Fevzi Akkaya’nın sözüdür bu..

Çünkü işimiz ömrümüzdür...

Kalan ömrümüzün diğer kilometre taşlarına ulaşmak için şantiyelere dönüyoruz.

HEP LİDER OLDU

1955 yılında Trabzon’da doğan Sani Şener 1977’de Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Makina Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. 1979 yılında İngiltere’de Sussex Üniversitesi’nde yüksek lisans (M.Phil.) yaptı. TAV’daki görev süresi boyunca proje ve risk yönetimi konusunda New Hampshire Üniversitesi tarafından işletme dalında onur doktorası ile ödüllendirildi.

TAV Havalimanları öncesinde birçok ulusal ve uluslararası projede, proje müdürlüğünden genel müdürlüğe kadar çeşitli görevler üstlendi. Massachusetts Institute of Technology’de (MIT) Kompleks Sistemler Yönetimi üzerine eğitim aldı. Şener, Uluslararası Havalimanları Konseyi (Airports Council International-ACI) Dünya Yönetim Kurulu Üyeliği ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Fransa, Türkiye-Hırvatistan ve Türkiye-Kazakistan İş Konseylerinin başkanlığını yürüttü. Şener, iki ülke arasındaki ilişkilere katkılarından dolayı 2016 yılında Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande tarafından “Legion d’honneur” Şövalye Nişanı’na layık görüldü. Aynı yıl Gürcistan devleti Üstün Hizmet Nişanı’ verdi. 2019’da da Kuzey Makedonya Hükümetinden Liyakat Nişanı aldı. TAV Havalimanları’nda yaratılan “iş modeli” Harvard Üniversitesi’nde üç kez “case study” oldu ve Şener tarafından Harvard Business School’da (HBS) MBA öğrencilerine ders olarak anlatıldı. Thomson Extel tarafından yerli ve yabancı finans kuruluşları arasında yapılan oylamada “En İyi CEO” alanında Türkiye’de 2010, 2011, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında birinci, Avrupa ulaştırma sektöründe 2014 yılında üçüncü seçildi. 1 Mayıs itibariyle TAV Havalimanları Yönetiminden yaş haddi nedeniyle çekildi. Şener, artık iş hayatına TAV İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı olarak devam ediyor.