Paylaş
Eskiden uçak yolculukları oldukça monoton geçerdi. Kabin memurları yolcuların seyahat sırasında meşgul olabilmeleri için gazete ve dergi servisi yaparlardı. Ancak teknolojinin gelişmesi ile birlikte kabinler de değişmeye başladı. Önceleri bir-iki kanallı müzik yayınıyla başlayan değişiklikler bugün tam bir çılgınlık halini aldı.
Gelişmeler önce first class'da başladı. Sonra dalga dalga business ve ekonomi sınıfını sardı. Neredeyse uçaklarda her koltuğun yanında geniş ekranlı televizyonlar, internet imkanı, bilgisayar oyunları, telefonlar, fakslar bulunmaya başladı. Bu elektronik alet listesi havayoluna göre uzayıp gidiyor. Ancak son günlerde havayolları bu aletlerden şikayet ediyor. Kabin lüksü için milyonlarca dolar harcayan havayolları yatırdıkları paranın çok azını geri alabildiler. Kuşkusuz bu paralar bilet ücretlerine yapılan zamlardan çıkıyor.
Bu sistemlerini çok sık bozulması yolcuları ve havayolunun teknik bakım ünitelerini de zora soktu. Sık sık bozulan bu ünetiler nedeniyle yolcuların memnuniyetsizlikleri giderek arttı. Ayrıca havada kumar makinaları konusunda da yasal açıdan de çeşitli zorluklar yaşanmaya başlandı.
YOLCU MEMNUN
Aslında milyonlarca dolar tutarındaki yeni kabin yatırımlarıdan en fazla memnun olan kesim yolcu. Artık birçok yolcu ekonomi sınıfında özellikle uzun uçuşlarda kişisel televizyon ekranı bulunan havayollarını tercih ediyor. Havayolları arasında araştırma yapan kuruluşlar yolcuların büyük kısmının uzun menzilli uçuşlarda uyumak dışında neredeyse tüm zamanlarını kişisel ekranda film izleyerek ya da bilgisayar oyunları oynayarak geçirdiklerini ortaya çıkardı. Ancak yolcular bu gibi hizmetlerin bilet fiyatlarına yansımasından da rahatsız. Kabin içi elektronik sistemleri üreten şirketler ise pazardan pay alabilmek için büyük rekabet içinde. Pazarın her yıl ortalama yüzde 15 büyüdüğünü açıklayan uzmanlar sektörün geçen yıl 1.4 milyar dolar ciro gerçekleştirdiğini belirttiler. Pazarda bu tür ürünleri imal eden şirketlerin başında B/E Aerospace, Sony Trans Com. ve Rockwell International bulunuyor.
Teknolojinin çok hızlı gelişmesi yolcuya değişik sistemler sunulmasını sağlarken yanında bir çok sorunu da getiriyor. Havayollarının şikayetlerinin başında sistemlerin yeterince test edilmemesi geliyor. Örneğin British Airways, B/E Aerospace'in ürünlerinin yeterli testlere tabi tutulmadığını öne sürerek bu şirketi açacağı ihalelere sokmama kararı aldı. Yolcuların kullanım hataları ve türbulans, bu hassas ve pahalı elektronik aletlerin başlıca düşmanları. Özellikle first ve business class bileti alan yolcular onca para ödedikten sonra televizyonu bozuk bir koltuğa oturduklarında çeşitli tatsızlıklara haklı olarak neden oluyorlar. İşi kabin memurlarıyla kavga etmeye kadar götüren birçok yolcu var.
MALİYETLER ARTIYOR
Uluslararası Havayolu Taşıma Birliği IATA'nın yaptığı araştırmada kabindeki elektronik sistemler için yapılan harcamaların bilet fiyatları üzerinde büyük etkisi olduğu ortaya çıktı. Araştırmaya göre her uçağa bu sistemlerin takılabilmesi için yaklaşık 3 milyon dolarlık bir harcama gerekiyor. Ancak rekabetle birlikte harcamalar daha da artıyor. IATA'ya göre 1993'de bir uçağa sadece 1.8 milyon dolara bu sistemler takılıyordu. Birçok havayolunun finans uzmanı bu kadar fazla bir harcamanın zaten giderlerin oldukça yüksek olduğu sektör açısından tehlike yaratacağını savunuyor.
Havayollarının olaya çekimser kalmaları üretici firmaları da etkiledi. Artık bir çok imalatçı şirket yeni ürünlerin geliştirilmesine uzak duruyor. Bu pazara girmek isteyen elektronik sistem üreten şirketler de yatırım kararlarını bekletiyor. Bu şirketler arasında General Electric gibi devler de bulunuyor.
Örneğin Swissair 1996 yılı sonunda uçak başına 1.8 milyon dolar harcayarak 19 adet uzun menzilli uçağına bu sistemlerden taktırdı. Swissair'ın Zürih'teki bakım merkezinde bu sistemlerin tamir edildiği özel bir merkez kuruldu. Bu merkezde ayrıca sisteme bazı modifikasyonlar da yapılıyor. Örneğin yolcu film seyrederken 'yemek servisi 5 dakika sonra başlayacak' diye alt yazı geçebiliyor. Swissair ekonomi sınıfı yolcularından seyredilen film başına 7.95 dolar yaklaşık 2 milyon 200 bin lira alıyor. Bu, otellerde 'Pay TV' adı verilen parayla sinema seyredilmesine benzer bir sistem. Ayrıca Swissair uçaklarında kumar oynamakta mümkün. Ama kumardan havayolu şirketinin kazandığı para doğrudan yardım kuruluşlarına devrediliyor.
İŞİ UZAKDOĞU AZDIRDI
Asya tarafında ise rekabet biraz daha fazla. Cathay pacific Havayolları bölgede ekonomi sınıfında ilk defa kişisel ekran uygulamasını başlatan şirket oldu. Singapur Havayolları ise bu yıl başlattığı uygulaması ile tüm ekranlarını yeniledi. Artık yolcular 6 dilde 22 kanallı video, 12 seskanalına ve 10 bilgiayar oyununa sahipler. First class'da ise hiç bir havayolunda bulunmayan bir uygulamayla her koltuğa 37 santimetrelik yüksek görüntü kalitesine sahip televizyon konuldu. Bu sistemin verimli işletilmesi için kabin ekipleri özel olarak eğitildi. Eğitim programının arıza oranını azaltması bekleniyor.
Ancak Amerika'daki havayolları olaya biraz da çekingen yaklaşıyorlar. Çünkü başta United olmak üzere edindikleri kötü tecrübeler sonrasında daha uzun bir süre bu tür sistemlere uzak duracaklarını gösteriyor. Türk Hava Yolları uçaklarında ise çok kanallı video yayını var. Müzik yayını da yapılıyor. Ayrıca uzun menzilli uçaklarda telefon ve faks da var. Ama bu sistemler daha fazla yaygınlaştırılmıyor. Örneğin bilgisayar oyunları yok. Sistemlerin sık arızasından THY'de yolcularda şikayetçi.
FADEC kazanın sırrını çözecek
Geçen ay Nova Scotia açıklarında denize düşen Swissair'a ait MD11'in enkazından çıkartılan FADEC yani dijital motor kontrol sistemi kazanın sırrını çözecek. FADEC'in motorları dijital olarak kontrol ettiğini belirten uzmanlar, uçağın hızı ve yükseklik gibi verilerinin bu sistemdeki bilgisayar çipinin içinde olduğunu tahmin ediyorlar. Bu çipten elde edilecek bilgilerle uçağın hızı ve belki motorların durması gibi veriler öğrenilebilecek. Enkazdan 24 Eylül'de çıkartılan FADEC incelenmek üzere üretici firma Hamilton and Standart'a gönderildi. Burada FADEC'in bilgisayar çiplerinden uçağın karakutularında kayıp olan 6 dakikalık kısmın çözülmesi bekleniyor. Bilindiği gibi uçağın karakutuları çıkartılmış ancak son 6 dakikalık kısım elektrik sisteminin kesilmesi nedeniyle kaydedilememişti.
Şu ana kadar enkazdan kokpitin ikinci pilotun arkasındaki ve üst tarafındaki konsollar çıkartıldı. Parçaların ilk incelemesinde yüksek ısı hasarıyla karşılaşıldı. Toplam 229 kişinin hayatına mal olan kazada Kanada Ulaştırma Dairesi uzmanları, uçakta bir elektrik arızası sonrasında çıkan duman üzerinde duruyorlar. Tahminlere göre yangın kokpitin hemen altında bulunan avionik kutularında başladı. Buradan duman havalandırma sistemine girerek kokpiti sardı.
Kokpit içinde pilotların konuşmalarını alan CVR kayıtlarına göre pilotlar, 'Pan Pan Pan' ikazını yaptıktan yaklaşık 3 dakika önce dumanı hissettiler. Uzmanlar kablo yangınının kokpit içinde en fazla elektronik aletin bulunduğu ikinci pilotun arkasındaki paneli ilk olarak sardığını tahmin ediyorlar.
YANGIN KARGODA BAŞLAMADI
Uçağın karakutusunun 256 parametre kaydedebildiğini söyleyen uzmanlar, karaktunun kesilmesinden 6 dakika öncesine kadar kabin, tuvaletler ve kargo bölümünden herhangi bir duman ikazının alınmadığını belirtiyorlar. Bu doğrultuda uçağın kargo bölümünde yangın çıktığı iddiası da geçerliliğini yitiriyor.
Diğer taraftan enkazdan çıkartılan parçaların incelemesi sırasında uçağın yüksek bir hızda suya çarptığı belirlendi. Radar kayıtlarına göre uçak 9 bin 800 feet, yani 3 bin 250 metre yükseklikte ekrandan kayboldu. Zaten bu yükseklikten sonra da uçağın karakutlarının çalışması durdu. Swissair uçağının 3 bin 250 metreden sonra dalışa geçtiği tahmin ediliyor. Dalgıç kameraların aldığı görüntülere göre uçak su dibinda hızla çarpmanın etkisi olarak birçok parçaya ayrılmış durumda yatıyor.
TOLGA ÖZBEK
Kokpit Kanal D’de başlıyor
Türkiye'nin ilk havacılık programı Kokpit bugün Kanal D'de başlıyor. Pazar günleri öğleden sonra yayına girecek program bir sonraki hafta Cumartesi günü geceyarısı tekrarlanacak. Genel Yönetmenliğini Oğuz Koloğlu'nun yaptığı Kokpit'i Çiğdem Geyik yönetiyor. Deniz Pulaş'ın sunduğu Kokpit geçen yıl olduğu gibi 15 günde bir yayınlanacak. 10 ay süre ile yayında kalacak olan Kokpit programının ilkinde yine uçak bileti verilecek. Program akışı içindeki şifreleri bilenler arasında yapılacak çekilişle THY'den Singapur, Amerikan Delta Hava Yolları'ndan New York, KLM'den Amsterdam ve Avusturya Hava Yolları'ndan Viyana'ya uçak bileti kazanma şansı yakalanacak. Ayrıca ABT Ajans tarafından şifreleri bilen 10 kişiye orta büyüklükte A340 uçağı maketi verilecek.
THY Küba pazarını araştırıyor
Turizm dünyasının gözbebeği haline gelen Küba için Türk Hava Yolları pazar araştırması başlatıyor.
İstanbul-Havana arasındaki uçuşlar için yolcu potansiyeli belirleme çalışmaları yapmak üzere bir heyet önümüzdeki günlerde Küba'ya gidecek. Her yıl Türkiye'den çok sayıda kişinin Küba'ya gittiği, Türk Cumhuriyetlerinden de Küba için yoğun istek olduğunu belirleyen THY pazar araştırmasından olumlu sonuç alırsa Küba seferlerini başlatacak.
THY filosunda bulunan A340 uçakları ile direkt olarak bu seferlerin yapılması mümkün. Ancak yolcu bulmak amacıyla THY uçaklarının Avrupa'da bir noktaya iniş yapmasıda söz konusu.
Bart’tan ziyaret
Kısa adı Bart olan Havayolları Kuruluşları Derneği Başkan ve üyeleri Hürriyet'i ziyaret ettiler. Dernek Başkanı Naz Külhancı, THY'den Gülay Aşçı, MEA'dan Naseeb Hassan, BA'den Tim Ramage, Delta'dan Ayşe Ülgen, Lufthansa'dan Ofer Kisch, İran Air'den Mehdi Alviri ile Dernek Genel Koordinatörü Ali Kırgız havayollarının Türkiye'deki sorunlarını anlattılar.
Yabancı Havayolu şirketlerinin İstanbul-Bölge ve Satış Müdür’lerinin şikayetleri Atatürk Havalimanında pasaport kontrolünün çok ağır olmasında birleşti. Özellikle polislerin nöbet değişimi sırasında ortaya çıkan boşluğun büyük zaman kaybına yol açtığı vurgulandı. Pasaport polislerinin hepsinin birden değil kademeli olarak nöbet değiştirmeleri,bu sayede ani boşluk doğmasınrın önüne geçilebileceği belirtildi.
KLM'den ayrıcalıklı koltuk
KLM uçağın doluluk durumuna göre ekonomi sınıfında seyahat eden ayrıcalıklı yolcuların yanlarındaki koltuğu boş bırakıyor. Boş koltuğa yolcu eşyalarını koyabildiği gibi birlikte seyahat ettiği bir başka yolcu da oturabiliyor.
Havayolu'nun 'Ayrıcalıklı Koltuk' uygulamasından KLM Flying Dutchman, Royal Wing, Word Perks Gold ve Preferred üyelik kartı sahipleri ise tam bilet fiyatı ödeyen ekononi sınıfı yolcuları yararlanabiliyor.
İstanbul Havayolları Varşova’ya uçuyor
İstanbul Havayolları tarifeli İstanbul-Varşova seferlerine başladı. Uçuşlar haftada iki gün çarşamba ve cumartesi günleri yapılıyor. İstanbul Havayolları bu hatta seferlerini Boeing 737 ve Boeing 757 uçakları ile gerçekleştiriyor. Bu hatta bilet fiyatı 4 günlük biletle gidiş dönüş 280 dolar.
Türk bayrağını Polanya'da dalgalandırmaktan mutluluk duyduklarını belirten şirket Genel Müdürü Safi Ergin, bölgedeki diğer ülkelere de uçamayı planladıklarını söyledi.
Paylaş