Havayolu sektörü, tarihinin en derin krizlerinden birini yaşıyor. 11 Eylül’den sonraki en sıkıntılı zamanlar gündemde.
Her ne kadar Türkiye pazarı dünya geneline oranla çok iyi durumda olmasına rağmen havayolu krizi zincirleme etkisini büyütüyor. Uçak imalatçıları gelecekle ilgili satış projeksiyonları yapamıyorlar. Türk Hava Yolları, hem Boeing ve hem de Airbus’tan ciddi alımlar yaptı. Opsiyonlarını verdi. İki uçak fabrikası en sıkıntılı günlerinde THY sayesinde bir soluk aldı.
Bütün dünyada havayollarında yolcu sayısı hızla düşüyor. Yaz dönemleri, bayram tatillerinde yeterli doluluk yakalanamıyor. Bazı havayollarında görülen doluluk, rekabet nedeniyle düşük ücretli biletlerden kaynaklanıyor. Uçak dolu görünüyor ama gelir çarkı çevirmeye yetmiyor. Havayolu şirketleri milyar dolarlık zararlar açıklıyor.
Şirketler ayakta kalabilmek için çılgın kararlar alıyor. Yolcuyu ise promosyonlar daha fazla uçurabilmek için yeni yöntemler geliştiriliyor. İşte gökyüzünde kriz değişiminden ilginç başlıklar:
1. AYLIK BİLET: Bir zamanlar “Interrail” olarak adlandırılan aylık tren biletleri çok popülerdi. Belirli bir ücret ödeyerek bir ay boyunca istenildiği kadar tren yolculuğu yapılabiliyordu. Geçmişte havayolları tarafından da denenen bu sistem şimdi ABD’de yeniden moda. Düşük maliyetli Jet Blue Havayolları, 8 Eylül-8 Ekim tarihleri arasında 599 dolarlık özel biletle bir ay boyunca sınırsız seyehat imkanı sunuyor.
2. DAHA FAZLA LÜKS: Birçok havayolu krizde kabinde başta ikram olmak üzere standartları aşağı çekerken, Emirates ve Singapur Airbus A380 uçaklarına yaptığı yatırımla lüks kavramına yeni bir boyut getirdi. First class, yolcuya sunulan özel alanla suit class’a, business da artan konforla first class standartlarına yükseldi. Bu yatırımlardan kriz döneminde kazanan havayolları oldu.
3. UÇAKTA CEP TELEFONU: Havayolları için gelir getirici bir başka uygulama, uçaklara konulan özel sistem yardımıyla yolcuların cep telefonlarını kullanabiliyor. İlk etapta sadece mesajlaşmaya izin verilirken şirketler artık yolcuların konuşma yapmalarına da sıcak bakıyor. Görüşmenin dakikasına 3-4 dolar alınması planlanıyor.
4. KULAKLIĞA HAYIR, İNTERNETE EVET: Yapılan araştırmalar, Amerika’da iç hat uçuşlarında artık çok az yolcunun kulaklık satın alıp film izlediğini ortaya koyuyor. Artık yolcular kabinde kablosuz internet hizmeti sunan şirketleri tercih ediyor. Yolcu dizüstü bilgisayarından veya cep telefonu üzerinden internete bağlanıyor.
5. İKİNCİ BAGAJ ÜCRETLİ: Havayolları yolcuların kargoya verdikleri ikinci bagaj için ek ücret istiyor. Yakıt fiyatlarının tavan yaptığı dönemde alınmaya başlayan ve sonrasında standart hale gelen ek ücret 25-75 dolar arasında değişiyor.
6. KABİNDE REKLAM: Koltuk başlıklarından baş üstü dolaplara, yemek tepsisinden uçakların üzerine kadar artık havayolları her yere reklam alıyor. Yolcular başta bu uygulamayı biraz yadırgasa da yapılan araştırmalar reklamlardan geri dönüşün yüksek olduğuna dikkat çekiyor.
7. TUVALETLER PARALI MI OLACAK? Özellikle düşük maliyetli havayolları, kabindeki tuvalet sayısını üçten ikiye indirmek böylece ağırlıktan tasarruf etmek istiyor. İrlandalı düşük maliyetli havayolu şirketi Ryanair’in patronu Michael O’Leary ise tuvaletlerin ücretli olmasından yana.
8. AYAKTA UÇUN: Yine Ryanair’in ortaya attığı tartışma büyük ses getirdi. Şirket, imalatçılardan yolcuların ayakta dayanarak durabileceği bar sandalyesine benzer koltuk istedi. Henüz havacılık otoriteleri bu konsepte soru işaretiyle yaklaşsa da tasarım önümüzdeki yıllarda uçaklarda yerini alabilir.