Gökyüzünde internet çağı

GEÇTİĞİMİZ ay Türk Hava Yolları uçaklarında yolculuk eden 90 bin kişi gökyüzünde internete bağlandı. Pandemi döneminde bu bağlantının hızla arttığı görüldü. Uçuşların azalmasına rağmen 2019’da ortalama aylık bağlantı 70 bin civarında iken 2021 yılında 90 bini geçti. Yıllık ortalama bağlantının 1 milyonun üzerine çıktığı tahmin ediliyor.

Türk Telekom’un başarılı operasyonu ile THY uçaklarının büyük kısmından 3 bin metrenin üzerine çıkıldığında yapılan internet bağlantısı yolcuların konforunu yükseltiyor. Elbette yolcu memnuniyeti de giderek artıyor. Uçaklarda internet çağı başladığında çalışmalarını hızlandıran Türk Telekom’un CEO’su Ümit Önal hızlı hareket ettiklerini ve THY uçaklarının çoğunluğunda yolculara en iyi koşullarla kablosuz yüksek hızlı internet hizmetinin geciktirilmeden sunulduğunu söyledi.

NE ÇABUK ALIŞTIK

Şunun şurasında 10 yıllar falan geçmedi. Bindiğimiz uçaklar havalandığında yeryüzü ile irtibatımızı kaybediyorduk. Hiçbir yakınımızdan ya da iş yerimizden haber alamıyorduk. Dünyada olup bitenleri takip edemiyorduk. Her şeyden habersiz bazen saatler geçiyordu. Düşünün bir İstanbul- Los Angeles uçuşunda 13 saatten fazla süre habersiz kalıyorduk.

Ama şimdi öyle değil. THY uçaklarından A350, A330, A321 NEO, B787, B777 ve B737 MAX tipi uçaklarda kablosuz internet hizmeti var. Biniyorsunuz uçağa 3 bin metrenin yani 10 bin feet üzerine çıkıldığında sistem otomatik olarak devreye giriyor. Uçuş konumundaki cep telefonlarınızdan, tabletlerinizden ya da dizüstü bilgisayarlarınızdan Türk Telekom WiFi Fly kablosuz ağını seçin. Sonra TKwifi.net’ten de connect’e basıp istediğiniz paketi satın alın. Eğer Business sınıfında uçuyorsanız zaten internet bedava. Business’ı seçip soyadınız ve koltuk numaranızı yazarsanız bağlantı kurabiliyorsunuz. Unutmayın uçakta yer değiştirseniz bile size verilen uçuş kartındaki koltuk numarası geçerlidir. Başka bir numara ile bağlantı kuramazsınız.

UÇAK SİSTEME NASIL BAĞLANIYOR

Yolculara uçakta internet erişi sağlanabilmesi için uçakta bulunan son teknoloji ürünü Panasonic modemlerle gerçekleştiriliyor. Bu modemler üzerinden uydu bağlantısı kurularak uçuş rotası neresi olursa olsun trafik önce Londra’daki Türk Telekom erişim ana bağlantı noktasına, oradan da Türk Telekom’un Türkiye’deki merkezine aktarılıyor. Sizde sağlanan yüksek hızlı, kablosuz internet sayesinde dünyanın neresine isterseniz oraya bağlanıyorsunuz. Geniş bant teknolojili kablosuz internet bağlantısıyla, yüksek bant genişliği gerektiren uygulamaları bile sorunsuz bir şekilde kullanabiliyorsunuz. Yolcular ayrıca Canlı TV ve Mobil Şebeke hizmetinden yararlanabiliyorlar. Uçuş sırasında 6 adet uluslararası televizyon kanalını canlı olarak izleniyor, mobil cihazlarla güvenli bir şekilde internet erişimi dışında kısa mesaj (SMS) alışverişi de yapılabiliyor. Sistem genellikle sorunsuz işliyor. Ara sıra kesintiler olduğunda kabin ekipleri ve kokpit ortak müdahale ile çoğu zaman sorunu gideriyorlar. Aslında uçakta ve yerde bir sürü aklımızın alamayacağı sistemler var. Nasıl bir uzlaşma sağlamışlarsa bize gökyüzünde hayat oluyorlar. Yerde bıraktıklarımıza ait endişelerimizi gökyüzünde gideriyorlar. İşlerimizi 10 bin metre yüksekte idare etme imkanı sunuyorlar. Elbette bazen kendinizle kalmak istediğinizde o şansı elinizden alıyor bu sistemler. Ama sundukları, yorduklarından çok fazla…

UÇAK YOLCULUĞU OMİKRON İÇİN DE GÜVENLİ

ULUSLARARASI Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), Omikron’un tüm ortamlarda diğer varyantlardan daha bulaşıcı görünse de, uçak kabininin COVID-19 varyantları için çok düşük riskli bir ortam olmaya devam ettiğini açıkladı. IATA’nın Tıbbi Danışmanı Dr. David Powell’a göre, çok düşük risklere katkıda bulunan faktörler arasında ilk sırada uçak tasarım özellikleri (hava akış yönü, hava değişim hızı ve filtreleme), yolcuların otururken ileriye doğru yönlendirilmesi yer alıyor. İyi uygulanmış maskeleme ve gelişmiş hijyen önlemleri yolcu için ciddi koruyuculuk sağlıyor. Dr. Powell, diğer kapalı ortamlara kıyasla uçak kabininin kontrollü yapısının ilave bir koruma önlemi eklediğini kaydetti. Halk sağlığı yetkilileri, Omikron’un bir sonucu olarak kapalı ortamlar için daha fazla önlem önerdiler. IATA’nın maskeleri doğru takmak da dahil olmak üzere yolculara tavsiyesi bu yeni ve hızlı bulaşıcı Omikron için değişmedi. Uçak yolculuğunda Omikron’la savaşın en güçlü silahının yine maske olduğu vurgulandı. Önemli uyarı: Uçakta yemek yenilirken yandaki yolcunun yemeği bitmeden maskenin indirilmemesi konusu daha fazla önem kazanıyor.

BREZİLYA’DAN GELECEKTEKİ UÇAKLAR

EMBRAER uçak fabrikası Brezilya’nın gözbebeğidir. Çok farklı ve hızlı değişik gövdeler üreten uçak fabrikası, yolcu uçağı pazarında ciddi bir pazar payına sahip. Ülkedeki enfslasyonlardan özel olarak korunan fabrika deneysel uçaklarla gelecekte etkili bir pazar yakalamak için yeni çalışmalarını gözler önüne serdi. Fabrikanın mühendislik, teknoloji ve kurumsal stratejiden sorumlu kıdemli başkan yardımcısı Luis Carlos Affonso, Embraer’in ilk olarak 2030 yılına kadar hizmete giriş için 9 yolculu bir hibrit elektrikli model olan E9-HE’yi geliştirme planladığını açıkladı. Bu uçakta seyir sırasında kendi kendine çalışacak olan standart pistonlu motora “artırıcı güç” sağlamak için kalkış ve tırmanış sırasında iki elektrik motorunun konuşlandırılacak. Affonso, Embraer’in elektrik motorlarının hava soğutmalı olabileceğini düşündüğünü ve “termal yönetim sisteminin karmaşıklığını azalttığını” söylüyor. E9-HE, arkaya monte edilmiş iki pervaneye sahip. Bu uygulama gürültüyü yaklaşık yüzde 60 azaltacak. Yaklaşık 1000 km menzilli uçak, bir gaz türbini ile çalışan bir uçaktan yaklaşık yüzde 50 daha verimli olacak. Affonso’nın açıklamasına göre; CO2 emisyonları da yüzde 50 veya pistonlu motor sürdürülebilir havacılık yakıtı kullanıyorsa yüzde 90 oranında azaltılacak.

HEDEF 2035

Ayrıca fabrika 2035’te servis girişi için iki model hazırlayacak. Tamamen elektrikli E9-FE ve hidrojen yakıt hücresiyle çalışan E19-H2FC. Hedef pazarın yüzde 90’ından fazlasını kapsayan hibrit kardeş uçaklarında olduğu gibi, yüksek kanatlı E9-FE’nin dokuz koltuğa ve yaklaşık 200 nm menzile sahip olacağı açıklandı. “Planörden ilham alan” yüksek en-boy oranlı bir kanadı ve T-kuyruğunun ortasına monte edilmiş tek bir pervanesi olacak. Affonso, Embraer’ın E9-FE’nin geri dönüş süresini kısaltmak ve şarj maliyetlerini azaltmak için uçağın burnunda yer alan değiştirilebilir pillere sahip olmasını planladığını söylüyor. E19-H2FC’DE, arka gövdeye monte edilmiş ikiz elektrik motorlarına güç sağlamak için sıvı hidrojenle çalışan yakıt hücreleri tarafından üretilen elektriği kullanan Embraer’in ilk hidrojenle çalışan ticari uçağı olacak. Elbette bu uçakta karbon emisyonu sıfır. Bölgesel operasyonlar için boyutlandırılan E19-H2FC, 19 yolcu kapasiteli olacak ve bin km menzile sahip Bu uçağın potansiyel olarak “müşterilerin istediği şekilde” genişletilebileceği açıklandı Şimdi bütün çaba “hidrojen tankları” ağırlığının en aza indirilmesi.