Havacılık sektörü, son birkaç yıldır deniz uçaklarını yeniden keşfetti.
Başta Avrupa’da Yunanistan ve İtalya olmak üzere kurulan yeni şirketler, ciddi yatırımlarla denizle gökyüzünü birleştiriyor. Bu pazarda Türk şirketleri de yerini alabilmek için Ankara’dan işaret bekliyor.
Havacılıkta ilk tasarlanan uçaklar deniz uçaklarıydı. Henüz yaygınlaşmayan havalimanları ve sınırlı kapasitedeki motorlar nedeniyle uçsuz bucaksız denizler, bu uçaklar için mükemmel bir pist ve meydan görevi taşıyordu. Performans arttıkça, havacılık yaygınlaştıkça, işletimi ciddi zahmetli deniz uçaklarının dönemi yavaş yavaş kapandı. Sınırlı sayıda şirket hava taksi hizmetleri için ellerinde deniz uçaklarını tutmaya devam etti.
HIZLA BÜYÜYOR
Havacılığın alternatif kullanım olanaklarının gelişmesiyle son yıllarda deniz havacılığı yine altın devrini yaşıyor. Bu işin öncülerinden biri de Yunanlı AirSea Lines Havayolları. Şirket, filosundaki Kanada imalatı 6 adet Twin Otter tipi çift motorlu uçaklarıyla 2004’ten bu yana yaz-kış Ege Denizi’ndeki adalar arasında uçuyor. Fiyatlar tek yön 70 Euro’dan başlıyor. AirSea Lines, gelecek yıldan itibaren İngiltere’de faaliyetlerine başlayacak. Hedef nehirlerden kalkarak başta Londra olmak üzeri ülkenin farklı noktalarına uçmak. Ve Yunanlı Stelios Haji-Ioannou’nun kurduğu Easyjet gibi pazara hakim olabilmek.
SOSYETE UÇAĞI DEĞİL
İtalya’da kurulan Aqua Havayolları ise Cessna 208 Caravan tipi tek motorlu uçaklarıyla Avrupa’da tarifeli sefer yapan ilk havayolu.
Türkiye’de son yıllarda deniz uçaklarına ilgi artıyor. Ancak uygulamalarda yaşanan sorunlar ne yazık ki üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de deniz havacılığının gelişmesini engelliyor. İşletmeciler sadece havacılık kurallarıyla değil, kimi zaman liman otoriteleriyle, kaymakamlıklarla, jandarmayla uğraşmak zorunda kalıyor.
Halen Türkiye’de toplam dört deniz uçağı var. Deniz uçaklarına "sosyete uçağı" olarak bakılması işletmecileri üzüyor. Turizmin gelişmesine katkıda bulunmalarının yanı sıra deniz uçaklarının pilotları çevreyi kirleten gemileri tespit ediyor, orman yangınlarını ihbar ediyor. Acil durumlarında hayat kurtarıyor.
Deniz uçağı işleten hava taksi şirketleri, sezon başlarken Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) özellikle yeni ücret tarifesi konusunda hızla düzeltme yapmasını bekliyor. Mevcut düzenlemeye göre deniz uçakları yapacakları uçuştan 24 saat önce uçuş planlarını vermek zorunda. Bu plan karşılığında SHGM 250 YTL alıyor. Geçilen her koordinat için 25 YTL talep ediliyor. Örneğin İstanbul-Bodrum arasında uçuş için ek masraflar 1000 YTL’ye ulaşıyor. Bu kimi zaman uçuş ücretini bile aşıyor. Şirketler uçamaz hale geliyor. Turizm geliri kaybediliyor. Tarifenin yeniden düzenlenmesi ve makul rakamlara indirilmesi için SHGM çalışmalarını sürdürüyor.
İŞTE ÖNERİLER
Tüm dünyada genel havacılık sınıfına dahil olan ve ücret alınmayan bu tür uçuşlar desteklenmeli.
Ücret tarifesi gözden geçirilmeli. Genel havacılığın başta havayolları olmak üzere pilot-teknisyen yetişmesine katkı sağladığı unutulmamalı.
SHGM’nin hazırladığı yeni deniz uçağı yönergesi geliştirilmeli, örnekleri yurtdışında olduğu gibi daha modern ve esnek hale getirilmeli.
Deniz uçaklarının göle ve nehre inip kalkmalarına izin verilmeli.
Uçakların denizlere ineceği yerler belirlenmeli, emniyetli uçuşlar için düzenlemeler yapılmalı. TWIN OTTER GERİ DÖNDÜ
Büyük uçak talebi nedeniyle üstteki uçak Twin Otter (ikiz su samuru) imalat hattı 18 yıl sonra Kanadalı Viking Air şirketi tarafından yeniden açılıyor. 1960’larda tasarlanan, 19 koltuklu çift motorlu uçak modernize edilecek. Yeni Twin Otter, saatte 320 km hızla uçabilecek. Suda 366 metreden havalanabilen, 1815 km menzilli uçağın standart donanımlı fiyatı 3.5 milyon dolar. Atlasjet, Suudi Arabistan’da büyüyor
Atlasjet, Suudi Arabistan Havayolları Saudia adına yaptığı Cidde merkezli iç hat uçuşlarını artırmak üzere çalışmalar yapıyor. Halen Suudi Arabistan’da toplam 7 adet Airbus A320 tipi uçağı bulunan şirket, 2010’a kadar uçak sayısını 20’ye yükseltmeyi hedefliyor. Altışar aylık sürelerle anlaşmalar yapan Atlasjet’in halen Cidde’de 200 pilot, kabin memuru, teknisyen ve yöneticisi bulunuyor. Atlasjet’in her uçuşunda kabin memurlarından biri erkek olmak zorunda. Bunun nedeni uçak kalkıştan önce anons sisteminde otomatik olarak "sefer" duası bulunuyor. Sistemin arızalanması durumunda bu duanın bir erkek tarafından yapılması gerekiyor. THY-Lufthansa Münih’te ortak
THY ve Lufthansa, İstanbul, İzmir ve Ankara’dan ortak Münih seferlerine başladı. Artık yolcular aynı uçuş numarasıyla Münih’e THY ile gidip Lutfhansa ile dönebiliyor. THY, Münih Havalimanı’nda daha hızlı aktarma imkanı sunan T2 Terminali’ni kullanıyor.
Pegasus 31 Mayıs’a kadar iç hatta 17, dış hatlarda da 16 noktası için bilet alan yolcularına 15 Haziran’a kadar uçmak şartıyla yüzde 20 indirim yapıyor.
SunExpress, 7 Mayıs-30 Haziran arasında iç hatlarda uçacak üniversite öğrencilerine yüzde 30 indirim imkanı sunuyor. Düzeltme
Kokpit’te 7 Nisan 2007 tarihinde çıkan "Karabatak Airlines" başlıklı yazınızda Fly Havayolları ve kurucuları hakkında bazı haksız iddialar yer almıştır. Müvekkil şirketimizin ortakları, Air Alfa’nın çoğunluk hisselerini 1993’te almış, 1995’te Kombassan Grubu’na satmıştır. GTI Havayolları ise yine aynı kişiler tarafından 1998’de alınmış, adı Air Anatolia olarak değiştirilmiştir.
Air Anatolia, 2003’te Avrupa’da yaşanan haksız rekabet nedeniyle Eurocontrol teşkilatının sözleşmesine aykırı olarak tahsilatta eşit davranmaması nedeniyle Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) uluslararası hukuka aykırı mutabakatı sonucu Avrupa’da sadece Almanya hava sahasının kapatılmasından dolayı büyük maddi ve manevi kayıplara uğramıştır. Air Anatolia’nın faiziyle birlikte 17 milyon Euro’luk Eurocontrol borcu aleyhine hem Türkiye hem de Avrupa’da açtığı mahkemeler devam etmektedir. Bu borç Türkiye’nin gelirlerinden kesilmemiştir.
Yaşanan sorunlar nedeniyle 2002’de kurulan Fly Air’in hisseleri 2004’te şirket ortakları tarafından satın alınmış ve bir gecede değişim gerçekleştirilmemiştir. Fly Air, hükümetin başlattığı bölgesel havacılık ve komşu ülkelere uçuş ağı gibi projelere destek vermiş ancak iç hatlarda yaşanan haksız rekabet sonrasında kısa vadeli krize girmiştir.
İç hatlara ara veren şirketimiz, yurtdışında "wet lease" operasyona devam ederken SHGM tarafından uçuşları mali durumu ileri sürülerek durdurulmuştur.
Şirketimizin SSK’ya borcu 6.5 milyon YTL’dir. Borçların ödenme planı tamamlanmıştır. Uçaklarından ikisi uçuşa hazır, diğer ikisi için de kiralık motor anlaşması yapılmıştır. Fly Air’in yeniden uçuşa başlaması için gerekli hazırlıklar tamamlanmış olup SHGM tarafından olumlu yaklaşım görülmesi durumunda 15 Haziran’da uçuşlara başlaması planlanmaktadır.