Amerikalı imalatçı Boeing, yeni nesil uçağı 7E7'nin mock-up yani kabininin birebir modelini havayolu şirketlerinin beğenisine sundu. ‘Geleceğin uçak yolculuğu’ sloganıyla tanıtılan kabin, yüksek tavan, geniş pencereler ve kemerli kapıları ile dikkat çekiyor.
Geleceğin yolcu uçağı savaşı Airbus ve Boeing arasında giderek kızışıyor. Airbus yolcuları merkezlerde toplayıp iki katlı, 555 koltuklu 'uçan transatlantik' A380 ile taşıyacak. 2004 sonunda uçacak A380'e Boeing'in cevabı ise normal yolcu uçaklarına oranla yüzde 20 daha ekonomik olacağı iddia edilen çift motorlu 7E7. Koltuk kapasitesi 200-250 arasında değişecek 7E7'nin menzili ise 15 bin 400 kilometre.
Boeing, 7E7 ile havayollarına farklı noktalardan düşük doluluk oranıyla, çok sayıda uçuş imkanı vermeyi hedefliyor. 2008'de hizmete girecek uçağın ilk siparişleri 2004'te alınacak. A380'in ilk uçuşu yaklaştıkça Boeing ilgiyi 7E7'ye çekmek için ciddi çaba sarfediyor. Merkez Seattle'da 40 havayolu şirketine 7E7 ile ilgili çalışmaları anlatan Boeing, her geçen gün sır perdesini biraz daha aralıyor.
GENİŞ BAGAJ ALANI
Uçakta başüstü bagaj dolaplarının hacmi yaklaşık yüzde 25 arttırıldı. 7E7'de yolcu başına dolaplarda 28x40x55 santimetrelik hacim bulunuyor. Başüstü dolapları, rahat kullanım için aşağıya doğru açılacak. Boeing mühendisleri first ve business class'ta orta sıranın üzerindeki başüstü bagaj dolaplarını koltuk sayısının az olması nedeniyle kaldırdı. Böylece 7E7, yolcu uçakları arasında içten daha yüksek kabine sahip oldu.
TAVANDAKİ GÖKYÜZÜ
Işıklandırmada 'dinamik' olarak adlandırılan bir sistem kullanıldı. Uçağın bazı bölgelerine çok, bazı bölgelerine ise az ışık verildi. Tavana özel mavi bir ışık yansıtıldı. Yukarı baktığınızda gökyüzü hissi veren mavi ışığın büyük ilgi çekmesi planlanıyor. Gece ve gündüz farkına göre mavi ışığın şiddeti ve tonu özel sistemle ayarlanabilecek.
Yolcular, 7E7'ye kemerli kapıdan geçerek girecek. First, business ve ekonomi sınıflar da kemerli kapılarla ayrılıyor. Tasarımda kemerli kapının kullanılmasının amacı yolculara 'özel' alan etkisini sunabilmek.
YENİ TUVALET TASARIMI
Boeing mühendisleri yeni tuvalet tasarımını da tamamladı. Halen hizmetteki yolcu uçaklarındaki tuvaletlere oranla yüzde 55'lik büyüme sağlandı. Yolculara daha rahat hareket alanı sunan tuvalette daha büyük lavabo ve temizlik malzemelerinin konduğu dolap yeralıyor.
ÖZEL KABİN
Uzun menzilli uçuşlarda kullanılacak 7E7'de kabinde yolcuların isteklerine büyük önem verildi. Girişte yüksek tavan ve tasarımın getirdiği derinlik hissi dikkat çekiyor. Kabinde renklerde ağırlıklı olarak pastel tonlar tercih edildi. Araştırmalar pastel tonların doğal ortam sunarak yolcuları rahatlattığını, güven hissini yükselttiğini ortaya koyuyor.
EN BÜYÜK CAM
7E7'de yolcu uçakları arasında en geniş camlar bulunacak. Yüksekliği 48, eni ise 28 santimetre olan camlar, yolcunun omuz seviyesinin altından başlıyor. Böylece yolcular uçuş sırasında ufuk hattını görerek aşağıdaki manzarayı daha rahat seyredebilecek. Yolcular elektronik gölgeliklerle pencerelerden giren ışığı istedikleri gibi ayarlayabilecekler. Böylece pencereyi kapatmadan hem güneşten rahatsız olmayacak hem de dışarıyı seyredebilecekler.
Airbus'ın cevabı
Avrupalı imalatçı Airbus 7E7'nin önünü A305-30X olarak adlandırılan yeni bir modelle kesmeyi hedefliyor. Yolcu kapasitesi 200-250 arasında değişecek çift motorlu uçak, 7E7 gibi uzun menzilli olacak. Uzmanlar aslında bu uçağın A300 ve A310'un yerine tasarlandığına dikkat çekiyor. Yeni uçak uzun menzilli A330'dan geliştiriliyor. Atlanta, Frankfurt ve Hong Kong'daki toplantılarla tanıtılan uçak 2008'e yetiştirilecek.
Free Bird'ün sevgi uçağı geldi
Free Bird Havayolları'nın beşinci uçağı ve ilk Airbus A320'si filoya katıldı. Fransa'nın Bordeaux şehrindeki Sogerma Tesisleri'nden büyük bakımı yapıldıktan sonra teslim alınan TC-FBE tescilli, 'Fenerbahçe' takma isimli 180 koltuklu uçak, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda Free Bird çalışanları tarafından karşılandı.
Mekin Gözen ve Mete Bozyiğit'in yıllar önce başlayan arkadaşlıklarını aile düzeni içinde iş ortaklığına dönüştürdükleri Gözen Grubu her geçen gün büyüyor. Ancak büyüme ve kurumsallaşma sırasında aile yapısını kaybetmeyen şirket şimdi yeni uçaklar alarak sevgi ile yarattığı gücünü yükseklere tırmandırıyor.
Gözen Air portföyünde 2000 yılında kurulan Free Bird Havayolları seferlerine 2001'de başladı. Adını Vecihi Hürkuş'un kurduğu ilk özel Türk havayolu şirketi 'Hürkuş'tan alan Free Bird, geçen yıl filosuna bir adet MD83 daha katarak uçak sayısını dörde çıkartmıştı.
Art arda gelen krizlere rağmen taşıdığı yolcu sayısını arttıran, istikrarlı büyüyen şirket 2001'den bu yana ETS Tur'un Türkiye çıkışlı yurtdışı turları ile yurtiçinde paket tur programlarının önemli kısmının havayolu ulaşımını sağlıyor.
İÇ HAT DENEMESİ
Free Bird, ETS’nin geçen yaz Antalya, Dalaman ve Bodrum'a 20 bin yolcusunu rötarsız taşıdı. Genel Müdür Tuncay Doğaner'e göre aslında bir iç hat denemesi olan bu seferler önümüzdeki dönemlerde bu pazara girebilmek için ciddi bir referans olacak.
Üç yıldır dengeli büyüyen şirket, filosuna Airbus A320 ve ilerki dönemlerde 220 koltuklu A321 uçakları katmayı hedefliyor. GATX finansal kiralama şirketinden aldığı ilk A320'den sonra ikinci uçağını gelecek yıl nisan ayında filoya katılacak. İkinci A320 ile birlikte bir MD83 uçağı geri verilecek. Avrupa uçuşları ağırlıklı olarak A320'lere kaydırılırken, yurtiçi ve çevre ülkelere yapılan uçuşlarda MD83’ler kullanılacak.
İKİ ARKADAŞIN SERÜVENİ
Teslimat uçuşunda kabindeki ikramı Mekin Gözen (sağda), Mete Bozyiğit (ortada) ve Genel Müdür Tuncay Doğaner (solda) bizzat önlükleri giyerek yaptılar. Uçuş sırasında Gözen Air'in ortaklarından Mekin Gözen'in oğlu Derin'in 12'nci yaşı kutlandı.
Gözen Air'i 1979'da kuran Mekin Gözen ve Mete Bozyiğit, şirketi adeta tırnakları ile kazıyarak bugünlere getirdiler. Çalışanları ile aile gibi olan şirkette 615 personel görev yapıyor. Gözen Air Grubu, havayolu işletmeciliğinin yanı sıra temsil, gözetim, yakıt, denetleme, brokerage ve güvenlik konularında da hizmet veriyor.
Uzun menzilli filo büyüyecek
Türk Hava Yolları, kısa ve orta menzilli uçak projesinin yanı sıra uzun menzilli yeni uçaklar almak üzere çalışmalarını hızlandırdı. İhtiyacını 250-300 koltuk olarak belirleyen THY, filodaki 271 koltuklu, dört motorlu A340-300 uçaklarının yanı sıra çift motorlu 250 koltuklu A330-200 ve 300 koltuklu Boeing 777 uçakları üzerinde duruyor. THY, farklı uçak tipleri ile değişik noktalara direkt sefer yapmayı planlıyor. Yolcu sayısı ve menzile göre değişik uçaklar kullanmayı hedefleyen THY, böylece uzun menzilde filosunu daha esnek hale getirecek.
A340, A330 ve 777 uçakları arasında performans açısından ciddi bir fark olmadığını belirten Genel Müdür Abdurrahman Gündoğdu, fiyatın seçime etkili olacağını söyledi. Filodaki A340 ile uyumu açısından 350 koltuklu A340-600 modelini de inceleyen THY, kış sezonunda yolcunun azalması ve maliyetleri karşılamakta zorluk çekilebileceği nedeniyle bu uçağa da soğuk bakıyor.
KARMA FİLO
Krizler nedeniyle THY'nin 3-4 yıllık geleceğini ancak planlayabildiklerini belirten Gündoğdu, yeni nesil bölgesel uçaklarla iç hatlarda daha da ucuzlama yapılabileceğini söyledi. Uçuş maliyetleri yeni nesil bölgesel uçaklara oranla daha yüksek olan RJ100/70 uçakları kiralama sürelerinin sona ermesiyle yerlerini daha yeni modellere bırakacak. THY iç hatlarda etkin kullanım için jetlerin yanı sıra turboprop uçaklardan oluşan karma filo planlıyor.
THY defibrilatör alıyor
Türk Hava Yolları ilk etapta uzun menzilli seferlerinde kullanılmak üzere kalp rahatsızlıklarında mutlaka doktor uygulaması gerektirmeyen yeni nesil defibrilatör alıyor. Cihazlar, gelecek yıl mart ayından itibaren filodaki uzun menzilli Airbus A340 uçaklarına yerleştirilmeye başlanacak. Cihazla ilgili kabin memurlarına da özel kurs verilecek.
Defibrilatör, kalbin atışlarını ölçerek acil durumlarda gerekirse kalp masajı yaparak hastanın hayata döndürülmesini sağlıyor. Defibrilatör sayesinde doktorun bulunmadığı acil durumlarda yanlışlıkla çalışan kalbe masaj yapılıp durması önleniyor. Aletin bağlandığı hastanın durumu kolayca anlaşılarak gaz sıkıştırması gibi nedenlerde de uçağın boş yere mecburi iniş yapması önleniyor.
Uçakta defibrilatör sayesinde hayatı kurtarılan ilk yolcu 31 yaşındaki Kevin Dunn olmuştu. 1998 yılında meydana gelen olayda Amerikan Havayolları'nın Boston-Los Angeles uçuşunda kalbi duran Dunn'a kabin memurları tarafından defibrilatör bağlanmıştı. Kevin Dunn, cihazın dördüncü kalp masajı sırasında hayata dönmüştü.