Tarkan okulu yaptırdı

Hülya Avşar’a özenen Tuğba Ekinci’ye cevabıyla öyle bir ders verdi ki, Ekinci artık kendisine “hocam” dese, bayramlarda elini öpse yeridir.
Hatta sadece Ekinci değil, gösteri dünyasında yer edinmeye çalışan her vatan evladının geçmesi lazım Tarkan mektebinden.
Bu mektepten alınacak ilk ders, hatalardan ders alma.
Tarkan’ın mazisi hatayla dolu. Ama dikkat edersek hepsinden yararlandığını ve kendisini geliştirdiğini görürüz. Kim ne derse desin, bu önemli bir meziyet.
Tarkan okulundan alabileceğimiz ikinci ders, disiplin. Bir insan bunca yıldır zirvede olup hâlâ müziğini ve şovunu geliştirebiliyorsa, bu ancak çelik gibi disiplinle olur. Buna sahip olmayan nice koç yiğidin zaman içinde kaybolup gittiğini gördük.
Ne yetenekler meslek yerine şöhrete kapılarak yarı yolda kaldılar. Keşke Tarkan’dan biraz ders alsalardı.
Kendisi tevazu konusunda da iyi bir hoca. Şahsen bugüne kadar ağzından kimseyle ilgili küçümseyici söz duymadım. Hatta gençken ara sıra saçmaladığı zamanlarda bile kibirli olmamayı başardı.
Marka yönetimi konusundaki başarısıysa ayrı bir mevzu.
Gerçi bu daha çok Ali Saydam’ın alanına giriyor ama Tarkan’ın kendi markasına gösterdiği dikkat üniversitelerin pazarlama bölümlerinde okutulsa yeridir.
“Eğer hiç riske girmiyorsan her şeyi riske ediyorsun demektir” der Frenkler.
Tarkan’ın beynelmilel yıldız olmasında risk almayı bilmesinin payı çok. Hayranlarının yadırgayacağını bile bile müziğinde ve imajında değişiklik yapmaktan korkmuyor.
Bugünlerde de yıldızlara giden yolun lüzumsuz polemiklerden değil, çok afedersiniz eşek gibi çalışmaktan geçtiğini öğretiyor bize mega-starımız. Takdir edersiniz ki bu da güzel bir ders, almasını bilene.
Şu hayatta mesleğimiz ve yaşımız ne olursa olsun yıldızlardan kapacağımız bir şeyler mutlaka var.
Kendi işimizde yıldızlaşmamız da biraz bu derslere bağlı. Tarkan da maşallah, tek başına bir okul. �

“Balıkçı”nın şiirleri

Öyle Bir Geçer Zaman ki Altın Kelebek’te ödülleri toplarken, dizi sayesinde aniden yıldızlaşan Orhan Alkaya’nın yeni şiir kitabı “Altı” sessiz sedasız çıktı.
Bilenler bilir, şiirimizde 80 kuşağının baba isimlerindendir Orhan. “Ödenmeyen bir kira gibiydi işte babamın Osmanlı kanı” dediği yeni kitabında da sanatına güzellikler ekliyor.
Cevat Çapan 90’larda “Süper Baba”da rol alınca birden sokakta yürüyemez olmuştu.
Şimdi de bir başka baba şair diziler sayesinde kitlelere açıldı.
Bence hiç mahsuru yok: Orhan Alkaya’nın kitabında birbirinden güzel şiir balıkları var, avlamak isteyene.

İncir  Çekirdeği

Seçim gecesi “Üzülme, her şey düzelecek” diyen arkadaşı Kafka gibi cevapladım: “Her şey düzgün zaten.”