Düğüm son çeyrekte çözüldü

Hayırcılar ve Evetçiler büyük maça beklenen beşleriyle başladılar.

Evetçiler yine adam adama oynamayı seçmişti.
Hayırcılar ise ustası oldukları alan savunmasını.
Hayırcılar hızlı girdi oyuna. Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu ve Emine Ülker’in dış şutlarıyla farkı açar gibi oldular.
Biz “yoksa maç erken mi kopacak?” derken, ikinci çeyreğin ortalarında denge kuruldu.
Tayyip Erdoğan attığı üçlüklerle hem takımını rahatlattı hem de rakip savunmayı tedirgin etti.
¡¡¡
İlk yarının sonlarında iki takımın da oyunu sertleştirdiğine tanık olduk.
Hayırcılarda Devlet Bahçeli, Evetçilerde de Salih Memecan faul haklarını daha ikinci çeyrekte doldurdular.
Bu dakikadan sonra tribünlerde gerginlik başladı. Taraftarlar arasında zaman zaman istenmeyen olayların yaşandığına tanık olduk.
¡¡¡
Böyle maçlarda kimin sonuca etki edeceği belli olmuyor: Mesela Deniz Baykal az süre aldı ama tecrübesi ve isabetli serbest atışlarıyla takımının bir ara düşer gibi olan temposunu artırmayı başardı.
Evetçilerin yabancı transferi Bono ise bekleneni vermekten uzaktı. Onun yerine Sezen Aksu çıktı sahneye ve şut formuyla rakibe zor anlar yaşattı.
Sonuçta baştan sona çekişmeli, kıran kırana bir mücadele oldu. Adeta kemik sesi geldi parkeden.
Sanki maç değil filmdi: Aşk, nefret, tutku, gerilim, ne ararsanız vardı.
Son saniyeye kadar nefesimizi tutarak izledik.
Son notumuz da, oyuna son dakikalarda giren İbrahim Tatlıses’le ilgili:
Her maçta bu performansı gösterirse ilerleyen yaşına rağmen ‘All Star’ seçilmesi sürpriz olmaz.

Sonbahardan beklentiler

- Havanın uzun yürüyüşlere uygun seyretmesini bekliyorum; ne daha sıcak ne daha soğuk.
- En baba Italo Calvino kitaplarının tarafımdan tekrar okunmasını bekliyorum.
- Karamazof Kardeşler’in dizi uyarlamasına “Karamazoğulları” denmesini ve Ersan İlyasova’nın soyadının “İlyasoğlu” olarak değiştirilip maskülen hale getirilmesini bekliyorum.
- Tanjevic’in kış gelmeden şifalar bulmasını bekliyorum.
- Yeni Julian Barnes, Frederic Beigbeder, Enis Batur ve Milan Kundera romanları yayımlanmasını bekliyorum.
- Can’ın uçurtma uçurmayı yeni öğrendiğime uyanmamasını bekliyorum.
- Seda Sayan’ın aradığı aşkı, Kıvanç Tatlıtuğ’un da aradığı çantayı bulmasını bekliyorum.

Türkülerde buluşuruz

Hıncal Abi’nin pazar yazısı anlam doluydu: “Türkülerimi çok severim. Çocukluğumun en mutlu anıları radyo başında ailecek toplanışlarımızdı. Bizi bir araya getiren de türküler olurdu, en başta.”
Oysa Tosun Paşa filmindeki Seferoğulları ve Tellioğulları gibi cepheleşip duruyoruz bugünlerde. Bizi buluşturacak türkülere ihtiyaç çok. Aynı şeyi bu yaz Neşet Ertaş’ı Açıkhava Tiyatrosu’nda dinlerken de düşündüm.
İşte Türkiye’nin en iyi saz topluluklarından Bengi Bağlama Üçlüsü’nün 20. Yıl albümü, türkülerin başında yeniden toplanma fırsatı.
Haberdar etti ya, Hıncal Abi’ye mersilerden bir demet!

İncir Çekirdeği

Hırçın kuşun çocukluğuna bakın: Orada anlaşılmaya muhtaç, el kadar bir şey göreceksiniz.
Yazarın Tüm Yazıları